Written by 11:00 POLITIKA

Almanya’nın Filistin tahammülsüzlüğü

12 Nisan’da Filistin Kongresi’ni basarak dağıtan Berlin polisi 26 Nisan’da ise Başbakanlık Dairesi önünde kurulan kampı zor kullanarak dağıttı. İsrail’in işlediği katliamlara sınırsız destek veren federal ve yerel hükümetler Filistin halkıyla dayanışmayı ise yasaklamaya devam ediyorlar.

Almanya’da federal ve yerel hükümetler gözü kapalı bir şekilde İsrail’i savunmaya Filistin’i yok saymaya devam ediyor. 7 Ekim’den bu yana İsrail devleti tarafından Gazze’de 35 binden fazla insanı katletmesinin arkasında başta ABD ve Almanya olmak üzere Batılı ülkelerin sınırsız desteğinin büyük bir rolü bulunuyor. Irkçı-faşist olduğu her fırsatta dile getirilen İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, Gazze’deki katliamlara son verip geri çekilme yerine savaşı bölgeye yayarak iktidarının ömrünü uzatmanın hesaplarını yapıyor. İran ile yaşanan gerilimin arkasında da bu hesap var.

Ancak ABD ve Almanya, Ortadoğu için bir felaket olan bu planı durdurma yerine, içeride ve dışarıda izledikleri politikalarla desteklemeye devam ediyorlar. Her iki ülke İsrail’in ihtiyaç duyduğu silahların yüzde 95’ini veriyor. 7 Ekim’den sonra da silah verme kararlarına hız verdiler.

Bu politikanın İsrail ve Filistin halklarına büyük zararlar verdiği, yeni katliamlara davetiye çıkardığı artık biliniyor. Buna rağmen özellikle Almanya ve ABD yönetimleri içeriden gelen her eleştiriyi bastırmak için her türlü yola başvuruyorlar. Protesto gösterilerinin üzerine güvenlik güçlerini salarak Gazze’den dünyaya yayılan ve artık gizelenemez hale gelen gerçeklerin üzerini örtmeye çalışıyorlar.

7 Ekim’den sonra başta Berlin olmak üzere birçok kentte İsrail hükümetine karşı, Filistin’e destek amacıyla yapılan gösteri ve yürüyüşleri engelleyen, yasaklayan Almanya, İsrail’e sınırsız askeri diplomatik desteğini ise sürdürüyor.

ÖNCE KONGRE SONRA KAMP DAĞITILDI

12 Nisan’da Berlin’de yapılması planlanan Filistin Kongresi’nin ardından 26 Nisan günü sie Filistin Kampı dağıtıldı. Berlin’de 8 Nisan’da Başbakanlık Dairesi ile Federal Parlamento arasındaki alanda durulan Filistin halkıyla dayanışma kampı 26 Nisan’da polis tarafından zor kullanılarak dağıtıldı. Olay yerine gelen çok sayıda polis eylemcilere kampı boşaltmaları çağrısında bulundu. Eylemciler ise bu gerektirecek bir durumun olmadığını, haftalardır İsrail’in Filistin halkına karşı işlediği suçları serdilediklerini belirterek karşı çıktılar. 150 polisin katıldığı kampı dağıtma operasyonu sırasında kampta 20 kadar aktivist bulunuyordu. Polisin müdahalesine rağmen eylemciler tepki göstermeye devam edeceklerini söylediler. Kampın dağıtıldığına dair haberlerin yayılması üzerine çok sayıda insan başbakanlık binası önünde giderek tepki gösterdi.

Kamp Berlin’de yaşayan Yahudiler Filistinliler ve diğer uluslardan aktivistler tarafından kurulmuştu. Polis tarafından bir gün sonra yapılan basın açıklamasına göre protesto eylemine katılan 161 kişi geçici olarak gözaltına alındı. 42 kişi hakkında ise suç duyurusunda bulunuldu. Dolayısıyla bu kişiler hakkında dava açılacak.

Polis, kampa katılanların İsrail’in soykırım yaptığı yönünde açıklamalar yaparak, nefrete teşvik de dahil olmak üzere defalarca suç işlediklerini ileri sürdü. Ayrıca, yeşil alanın ve bazı binaların korunması gibi bazı kısıtlamalara da eylemcilerin uymadığı iddia edildi. Daha önce kampın yasaklanması için Eyalet Yüksek Mahkemesi’nde yapılan başvuru reddedilmişti. Buna rağmen polisin kampı zor kullanarak boşaltması, yasaların da dikkate alınmadığı anlamına geliyor. Fiili yasaktan sonra Berlin İdari Mahkemesi de yapılan başvuruyu kabul etti. Ayrıca 13 Mayıs’a kadar söz konusu alanda eylemlerin yapılmasını da yasakladı.

YASAK PROTESTO EDİLDİ

Eylemciler sadece İsrail’i elşetirmiyorlar aynı zamanda Almanya’nın verdiği tam desteğe karşı çıkarak silah satışının derhal durdurulmasını istiyorlar. Kapın boşaltılmasından sonra 27 Nisan günü de Berlin’de Filistin halkıyla dayanışma eylemleri devam etti. Başbakanlık binası önünde eyleme izin verilmediği için Hermannplatz’da düzenlenen gösteriye 750 kişi katıldı. Polis yine yoğun güvenlik önlemleri aldı.

Berlin İçişleri Senatörü Iris Spranger (SPD) çadır kampının dağıtılmasını memnuniyetle karşıladı. Spranger, yaptığı açıklamada polisin “tam desteğini” aldığını ve kampın dağıtılmasının “meclis yetkilileri tarafından alınan doğru bir karar” olduğunu ifade ederek, “İfade özgürlüğü ve toplanma özgürlüğüne saygı duyuyoruz. Ancak bu temel hakkı kötüye kullanmaya yönelik her türlü girişimin sonuçları olacaktır” diyerek, İsrail eleştirisine tahamüle etmediklerini bir kez daha göstermiş oldu.

Berlin’de 12 Nisan’da da Filistin Kongresi yasaklanmıştı. Kongre başladıktan bir süre sonra müdahale eden polis, önce ses sistemini kapatmış, sonra da elektriği kesmişti. Kongrenin konuşmacıları arasında yer alan ve İngiltere’de yaşayan Filistinli doktorun uzaktan bağlantıyla konuşması engellenmişti. Daha sonra da Yunanistan eski Maliye Bakanı Yanis Varoufakis’in Almanya’da konuşması da yasaklanmıştı. (YH)

Close