26 Mayıs’ta yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimleri öncesinde, 19 Mayıs günü Avrupa genelinde toplam 49 kente yüzbinlerce kişinin katıldığı gösterilerde milliyetçi, sağ popülist parti ve akımlara oy vermeme çağrısı yapıldı. Almanya’daki gösterilere 150 bine yakın kişi katıldı. En büyük gösteri Köln’de gerçekleşti.
Avrupa genelinde yükselen sağ-popülist partilere yanıt vermek üzere Almanya’da 70 değişik örgüt ve kurum tarafından Berlin, Hamburg, Köln, Frankfurt, Leipzig, Stuttgart ve Münih’te “Herkes için bir Avrupa” sloganıyla yapılan gösterilere yoğun katılım oldu. Irkçılığa, milliyetçiliğe, yabancı düşmanlığına, silahlanmaya, AB’nin sığınmacılar politikasına karşı pankart ve dövizlerin taşındığı gösterilerde, 26 Mayıs’ta yapılacak seçimlerde milliyetçi partilere oy verilmemesi çağrısı yapıldı.
ÇOK SAYIDA ÖRGÜT ÇAĞRI YAPTI
Campact, ATTAC, NATURFREUNDE, ProAsyl, Seebrücke gibi örgüt ve kurumlar tarafından çağrısı yapılan gösterilere sendikalar da gözle görülür şekilde katılım sağladı. Sendikalar bu yıl 1 Mayıs gösterilerinde de aynı konuyu öne çıkarmıştı. Gösterilerde siyasi partiler olarak SPD, Yeşiller ve Sol Parti ağırlıklı olarak katıldı. Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu (DİDF) de Leipzig dışındaki gösterilere, “Tekellerin ve bankaların Avrupa’sına hayır- Avrupa’da herkes için sosyal adalet, yeterli gelir ve barış” pankartıyla katıldı.
EN BÜYÜK EYLEM KÖLN’DE
Gösteriye katılım çağrısı yapan örgütlerin oluşturduğu Eylem Koordinasyonu yaptığı açıklamada, en kitlesel eylemin 45 bin kişinin katılımıyla Köln’de gerçekleştiği belirtildi. Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti’nin değişik kentlerinden Köln’e gelen ırkçılık ve milliyetçilik karşıtı üç ayrı koldan Deutzer Werft alanına doğru yürüyüşe geçti. SPD Genel Başkanı Andrea Nahles, SPD AP seçimleri liste başı adayı Adalet Bakanı Katarine Barley, Die Linke (Sol Parti) Liste Başı Adayı Özlem Alev Demirel başta olmak üzere pek çok politikacı ve tanınmış şahsiyet katıldı.
25 bin kişinin beklendiği gösteriye 45 bin kişinin katılması, AB genelinde yükselen milliyetçiliğe karşı halk arasında tepkinin yüksel olduğu şeklinde değerlendirildi.
Başkent Berlin’de ise Alexanderplatz’da başlayan gösteriye 20 bin kişinin katıldığı açıklandı. Zafer Anıtı’nın bulunduğu alana kadar yürüyen kitlenin elinde AB bayraklarının yanı sıra ırkçılığa ve yabancı düşmanlığına karşı pankart ve dövizler dikkat çekti. Die Linke Eşbaşkanı Katja Kipping de eylemde yer alanlar arasındaydı.
Organizatörlerin verdiği bilgiye göre Hamburg’da yapılan gösteriye 15 bin kişi katıldı. Eyleme sendikalar, sosyal inisiyatifler, bir çok değişik kurumun yanı sıra camilerin bağlı olduğu Schura’nın katılması dikkat çekti. Eyalet Parlamentosu önünde bir arya gelen kitleye hitaben çeşitli kurum kuruluş temsilcilerinin yaptıkları konuşmaların ardından yürüyüşe geçen kitle Hamburg şehir merkezinde bir yürüyüş gerçekleştirdikten sonra tekrar belediye binası önüne kadar yürüdü. Eyleme DİDF Hamburg da “Tekellerin ve bankaların Avrupa’sına hayır- Avrupa’da herkes için sosyal adalet, yeterli gelir ve barış” pankartıyla katıldı.
Ayrıca aynı gün ve saatlerde Frankfurt’ta 16 bin, Münih’te 10 bin, Stuttgart’ta 12 bin ve Leipzig’de 10 bin kişi sokağa çıktı. Özellikle SPD ve Yeşiller’in eylemde etkin olduğu görülürken, iktidarın büyük ortağı Hıristiyan Demokrat Birlik (CDU) partisinin yer almadığı görüldü.
MİLİTARİST AB İSTEMİYORUZ
Köln’deki gösteride bir konuşma yapan NaturFreunde Genel Başkanı Michael Müller, savaş ve silahlanma politikalarının egemen olduğu bir Avrupa’dan yana olmadıklarının belirterek, “AB, PESCO projesiyle üye ülkelere silahlanmayı dayatıyor. Avrupa Ordusu kurmak için adımlar atılıyor. Biz AB’nin bir barış projesi olduğuna inanıyoruz. Bu nedenle bütün silahlanma planlarını reddediyoruz. Silahlanma değil silahsızlanma asıl politika haline gelmelidir” dedi.
Konuşmaların bazılarında bu türden eleştiriler yöneltilirken asıl olarak AB genelinde yükselen milliyetçiliği, sağ popülizme dikkat çekilerek, bu partilerin güç toplamasının AB için büyük tehlike olacağı ifade edildi. Aynı gün ayrıca Polonya, Fransa, İtalya, Macaristan, Avusturya, İngiltere ve Bulgaristan gibi ülkelerde de benzer gösteriler düzenlendi.
Beş yıl önce seçimlere katılım oranının yaklaşık yüzde 45’te kaldığı AP seçimlerinde ırkçı ve milliyetçi partiler önemli başarılar elde etmişti. Seçimlere katılım oranı düşük kaldıkça benzer bir başarıyı bu seçimlerde de elde etmeleri bekleniyor. Bu nedenle katılımın artırılması için yoğun bir çaba harcanıyor. Özellikle gençler arasında AP seçimlerine katılım oranın düşük olduğu belirtiliyor. (Köln/YH)
