Dünyanın önde gelen çelik üreticilerinden ArcelorMittal’in yönetimi, Bremen’deki fabrikasında korona döneminde yaşanan durgunluğua son vererek üretimi yüzde 90’lar düzeyine çekti. Ancak işçiler için kısa çalışmanın aynı oranda sona ermeyecek olması soru işaretlerini beraberinde getiriyor. Bremen’den bir çelik işçisi fabrikalarında yaşanan durumu gazetemiz için kaleme aldı.
Bremen ArcelorMittal demir-çelik fabrikasında var olan iki yüksek fırından birinin 23 Mart’tan itibaren üretimden çıkarılması sonucu fabrikada kısa çalışmaya gidilmiş ve üretim yüzde 40 gerilemişti. Ayrıca şirketin Avrupa’daki 17 yüksek fırınından sekizi de Mart ayının ortasından itibaren üretimden çıkartılmıştı.
Kısa çalışma günleri kısımlara göre değişik oluyor. Bazı kısımlar ayda 5-6 gün kısa çalışma yaparken, bazıları hemen hemen bütün ay kısa çalışma yapıyor. Her ne kadar işyeri temsilciliğiyle yapılan anlaşmaya göre kısa çalışmanın dördüncü gününden itibaren yüzde 82’ye kadar varan ücret denkleştirmesi olsa da, işçiler bu durumdan rahatsızlıklarını son zamanlarda daha sık belirtmeye başlamışlardı.
Eylül ayının başından itibaren siparişlerin yükseldiğini ve bu siparişlerin üretilebilmesi için daha fazla yüksek fırının üretime geçmesi gerektiği duyuruldu. Austria (Ispanya), Fos (Fransa) ve Bremen (Almanya) olmak üzere Eylül ayının ortasından itibaren şirkete ait üç yüksek fırın üretime geçti.
Bu durum işçiler arasında sevinç ve umutla karşılandı. Fakat geçen hafta korona yüzünden açık havada yapılan işletme toplantılarında Bremen yönetimi kısa çalışmanın Ekim ayından itibaren yüksek fırınlar ve demir döküm bölümleri hariç geri kalan bölümlerde kişi başına ayda altı gün olmak üzere yıl sonuna kadar devam edeceğini bildirerek işçilerin sevinçlerini kursağında bıraktı. Gelecek yıldan itibaren de iş saatlerinin bir yıl için toplamda yüzde 4 düşürüleceğini bildirdi. Üretimin yüzde 90’a çıktığı bir durumda bunu nasıl gerçekleştirecekleri ayrı bir soru işareti!
İşyeri temsilciliğiyle yapılan anlaşmaya göre, isteyen yüzde 4 az çalışıp, yüzde 4 az maaş alıp yılda 10 güne varan daha çok izin hakkına sahip olabiliyor. Şu durumda 3500 çalışandan 900’ü bu olanaktan yararlanıyordu.
Bremen yönetimi ayrıca şirkete ait Avrupa’daki işletmelerden her üretilen ton başına Bremen’in 30 € daha pahalı olduğunu, ne yapıp yapıp bu aranın kapatılması gerektiğini ve bunun için önümüzdeki günlerde AMBITION 2025 programını daha detaylı bir şekilde açıklayacaklarını duyurdular. Ve bütün işçilerin bu konuda kafa yormalarını istendi. İşyeri temsilciliği de bu programı desteklediğini belirtti.
Bremen yönetiminin bir diğer duyurusu da şuydu: ArcelorMittal şirketinin işletmelere kendilerini önümüzdeki yıllar için yüzde 80’lik bir üretim için hazırlamaları gerektiğini ve ona göre de personelini ayarlamasının direktifinin verildiğini duyurdu.
IG Metall işten çıkışlara karşı (Betriebsbedingte Kündigung) ve çırakların eğitimden sonra iş garantisinin bağıtlandığı bir TIS anlaşması yapacağını bildirdi.
İşyeri temsilciliği ise geçen yıl Bremen’de 3,5 Milyon ton çelik üretildiği ama kağıt üzerinde 4,5 milyon ton üretme kapasitesine sahip olduklarını ve hangi rakamın yüzde 80 üretim için baz alınacağını Bremen yönetiminden açıklamalarını istediklerini belirtti.
