Written by 21:35 ÇALIŞMA YAŞAMI

Mevsimlik işçiler: Tarlalarda patron zorbalığı

Almanya da her yıl yaklaşık 135.000 mevsimlik işçi, tarım alanında ikinci sınıf işçi koşullarında çalıştırılmakta. İşverenlerin sadece yüzde 1’inin gümrük ve iş güvenliğinden sorumlu makamlar tarafından denetime tabi tutulması, mevsimlik işçileri yoğun sömürüye açık hale getirirken, hak gasplarının yaygınlaşmasını da olağanlaştırıyor. 

SEVİNÇ SÖNMEZ

Her yıl, Doğu Avrupa’nın değişik ülkelerinden gelen yaklaşık 135.000 mevsimlik işçi, bu ülkenin hasadını yapıyor. İlk gelenler Mart ayından itibaren kuşkonmaz tarlalarındaki folyoları kontrol ediyor, son gelenler ise sonbaharda üzüm bağlarının hasadını yaptıktan sonra ekim ayında geldikleri ülkelere geri dönüyor. Tek amaçları, kendilerini ve ailelerini geçindirebilecek kadar gelir elde edebilmek olan mevsimlik işçiler, mevcut tüm işçi haklarına sahip olmalarına rağmen, işverenler tarafından ikinci sınıf işçi muamelesi görmekte ve yoğun sömürü koşulları altında çalıştırılmaktalar.

İKİNCİ SINIF İŞÇİ MUAMELESİ

Almanya’da tarımda çalışanların üçte birini teşkil eden mevsimlik işçiler tarlaları çapalıyor, çilek, ahududu, kuşkonmaz gibi meyveleri, sebzeleri topluyor, temizliyor ve paketliyor. Mesela Baden-Württemberg’deki bir çiftlikte çalışan mevsimlik işçiler, çalıştıkları on günün sonunda 150 euro ücret alıyorlar. Sabah 6’dan akşam 19’a dek, neredeyse tüm işçi haklarından yoksun çalışan mevsimlik işçiler aldıkları ücretten, aracılık yaptığı için ustabaşına 50 euro komisyon ödüyorlar. Romanya ve daha uzak bölgelerden gelenler, ek olarak 150 eurodan başlayan nakliye ücreti de ödemek zorundalar. Çalıştıkları çiftlik sahibine, harabe konaklama yerleri için günlüğü 4 eurodan başlayan kiralar ödüyorlar. Mevsimlik işçiler, yemek paraları kalmadığında çoğu yerde „Initiative faire Landarbeit“ (Adil Çiftlik İşçiliği Girişimi) tarafından destekleniyorlar.

İşçi hakları ihlalleri çoğunlukla tarlalarda yaşanıyor; çalışma saatlerinin işveren tarafından elden kayıt ediliyor olması ve bir çok yerde saat ücreti değil parça başı ücreti ödenmesi, hem işverenler tarafından, ödenecek iş saatlerinin manipule edilmesini hem de işçilere asgari ücretin altında ücret ödenmesini kolaylaştırıyor. Ayrıca parça başı ücret alan işçiler ücret kaybı yaşayacakları için mola vermeden, ağır koşullarda saatlerce çalışıyorlar. Çoğu işletmede işçilere ya sağlık sigortası yapılmıyor ya da yetersiz olan özel grup sigortası yapılıyor. İşveren adına yapılan bu sigortanın belgeleri bir çok örnekte olduğu gibi işçilere verilmiyor bile, dolayısıyla hastalık durumunda da işçinin doktora gidip gitmeyeceğine işveren karar veriyor.

Doktor raporu olmaksızın iyileşmek durumunda olan işçiler ise ücretsiz izin almak zorunda bırakılıyor. Yine bir çok işletme, hastalanan işçileri, yaptıkları harcamalara rağmen, ülkelerine geri gönderiyor. Her türlü denetimden uzak tarlalarda iş güvenliği de yok denecek kadar az. Yaz aylarında, aşırı sıcaklarda tarlalarda çalışan işçilere yeteri kadar içme suyu, güneş kremi ya da baş örtüsü, şapka vs. verilmiyor, güneşten korunacak alanlar sunulmuyor. Sektörde fazla mesai saatleri genel olarak ödenmiyor, yüksek kiralar, makas ve eldiven gibi iş aletleri çalışanların, zaten asgari ücretin de altında olan maaşlarından kesiliyor. Maaşlar genellikle sezon sonunda ödendiği için, maaşlarını alıp ülkelerine dönen işçiler reklamasyonda da bulunamıyor.

AVRUPA’NIN DEĞİŞİK ÜLKELERİNDEN GELİYORLAR

2021 yılında Almanya’ya gelen mevsimlik işçilerin büyük bir bölümü olan 70.000 işçi Romanya’dan gelmiş. İş ve İşçi Bulma Kurumu’nun (BA) verilerine göre gelenlerin 36.000’i Polonya, 4000’e yakını ise Ukrayna vatandaşı.  Diğer önemli menşee ülkeleri ise Özbekistan ve Kırgızistan. Ukrayna savaşının başlaması ile 2022 yılından itibaren AB üyesi olmayan ülkelerden gelen mevsimlik işçilerin sayısında da bir artış var. Savaşla birlikte sayıları artan Ukraynalı mevsimlik işçilerin çoğu stajyer ya da mini işlerde çalışan olarak işe alınıyorlar ve dolayısıyla sigortasız çalıştırılıyor ve çok daha az ücret alıyorlar.  Daha net veriler ve mevsimlik işçilerin geldikleri ülkelerdeki yaşam koşullarına dair sosyo- ekonomik bilgiler ise mevcut değil. Bu veriler, 2022 yılında 48 “tarla eylemi” gerçekleştirerek, işverenlerin bilgisi dışında yaklaşık 4.300 mevsimlik işçiye ulaşan Adil Tarım İşçiliği İnisiyatifinin, 2022 yılına dair raporundan alındı. Rapor, geçtiğimiz hafta DGB, İG BAU ve diğer inisiyatif bileşenleri tarafından kamuoyuna sunuldu. Adil Tarım İşçiliği İnisyatifi, sendikalara bağlı danışmanlık merkezleri olan “Fair Mobility”, Avrupa Göçmen İşçiler Derneği ve IG BAU Sendikasının danışmanlık ağı olan “Good Work” ve diğer kuruluşlardan oluşuyor. İnisiyatif, 2018 yılından bu yana, mevsimlik işçilerin çalışma ve yaşam koşullarına dair her yıl bir rapor yayınlıyor.

2021 yılında tarım işletmelerinin sadece yüzde 1,1’i denetlenirken, 2022’de denetlenen işletmelerin sayısı daha da düşük.  2021 yılında denetlenen çiftliklerin yüzde 8,6’sına karşı Asgari Ücret Yasası’nın ihlali nedeniyle dava açıldı.Federal Parlamento’nun belgelerine göre 2021 yılında en çok asgari ücret ihlali Bavyera, Kuzey Ren-Vestfalya ve Schleswig-Holstein’da yaşandı. En fazla Çalışma izni, dolayısıyla sigortası olmayan işçi çalıştıran işverenler ise 106 işçi ile Baden-Württemberg’de, 20 işçi ile Schleswig-Holstein’da ve 10 vaka olmak üzere diğer eyaletlerde tespit edildi.

SENDİKALAR ELEŞTİRİYOR

IG BAU Sendikası başkan yardımcısı, Harald Schaum: “Talebimiz açık ve net: Tarımda kısa süreli çalışan mevsimlik işçiler Almanya’da tam kapsamlı sağlık sigortası hakkına sahip olmalı, ikinci sınıf işçi olmamalıdır. Kendi ülkelerinde hastalık sigortası olduğunu kanıtlayamayan tüm mevsimlik işçiler için kapsamlı hastalık sigortası güvence altına alınmalıdır. Bu kapsamlı güvenlik uygulaması, mevcut kısa dönemli istihdam modelinin aşılmasına yönelik ilk adım olmalıdır. Mevcut uygulama, mevsimlik işçilerin büyük bir kısmının Almanya’da mesleki olarak çalışmadığı varsayımına dayanmakta, geldikleri ülkelerde sigortalı olduklarından yola çıkmaktadır.Ancak tüm göstergeler, bu varsayımın vakaların büyük çoğunluğunda yanlış olduğunu göstermektedir. Tarımda çalışan mevsimlik işçiler prensip olarak zorunlu sosyal güvenlik kapsamında istihdam edilmelidir.” diyor

DGB Yönetim Kurulu üyesi Anja Piel ise, “Somut ve güvenilir iş süresi kaydı, özellikle de güvencesiz istihdamın zaten büyük sömürü riskleri taşıdığı durumlarda vazgeçilmezdir. Çalışma süreleri kayıt altına alınmazsa, gümrük ve iş güvenliğinden sorumlu makamlar işçi haklarına riayet edilip edilmediğini kontrol edemez. Ancak, bu durum, parça başı işlerin muhasebeleştirilmesinin ek bir şeffafsızlık yarattığı mevsimlik işler için daha da geçerlidir. Tarımda nihayet daha fazla işletme denetime tabi tutulmalıdır. 2023 hasat sezonu için mevcut federal hükümetin en önemli önceliği, adil çalışma koşulları, insan onuruna yakışır barınma olanakları ve denetimlerdeki eksikliklerin giderilmesi olmalı.” düşüncesinde.


DEĞİŞİKLİKLER YAPILDI

2021 yılı, korona pandemisi sürecinde mevsimlik işçilerin yoğun çalıştıkları tarla ve mezbahalarda salgın ardarda hızla yayılmış, mevsimlik işçilerin kötü çalışma ve yaşam koşulları haftalarca kamuoyunun gündemine oturmuştu. Oluşan tepkiler karşısında dönemin CDU/CSU ve SPD hükümeti bir dizi yasayı Ocak 2022’den itibaren geçerli olacak şekilde onayladı.

2022 yılında yürürlüğe giren ve mevsimlik işçilerin çalışma ve yaşam koşulları açısından özel önem taşıyan yasal düzenlemeler şöyle:

  • Asgari ücretin kademeli olarak arttırılıyor. Ancak rapora göre, Ekim 2022’de saat başına on iki euro yapılan artış ancak 2023 hasat sezonunda hissedilecek.
  • Federal hükümet, planlananın aksine, mevsimlik işçiler için, çalışma saatlerinin dijital kayıt altına alınmaması kararı aldı. Oysa sektörde genellikle temel bir ücret ödeniyor ve bu ücret daha sonra akort yani parça başı ödemelerle tamamlanıyor. Bu durum ücretlerin doğru hesaplanmasını zorlaştırıyor.
  • Geçmiş yıllarda, kısa süreli çalışanlar genellikle herhangi bir sağlık sigortası olmadan çalıştılar ancak Ocak 2022’den itibaren işverenler tüm çalışanların sigortalılık durumunu bildirmek zorunda. Kısa dönem çalışanların ilk dört haftalık çalışma süresinde hastalık maaşı alma hakları da bulunmuyor.
  • Şeffaf ve Öngörülebilir Çalışma Koşulları Yasası, Ağustos 2022’de yürürlüğe girdi, diğer hususların yanı sıra, işçilerin ücret, çalışma ve dinlenme ve ihbar süreleri hakkında daha detaylı bilgilendirilmesini öngörüyor. Sendikalar bunun Almanya’ya seyahat etmeden önce yapılmasını talep ediyor.
Close