Federal Çalışma Bakanı Hubertus Heil (SPD), hayata geçirilmeleri halinde Almanya’daki çalışanların yararına olacak iki öneri sundu. Bunlardan ilki, yıllar önce verilen vaatlerden sonra, ülke çapında geçerli olacak bir “Toplu Sözleşmelere Bağlılık Yasası” (“Tariftreuegesetz”) taslağını 9 Eylül günü Federal Kabineye sundu. İkinci öneriyi ise Heil, “Asgari Ücret Komisyonuna” yönelik yaptı. Heil, komisyonun yasal asgari ücret düzeyini 2026 yılında 15 euronun üzerine çıkarılmasını önerdi.
İHALELER, TİS’LERE SADIK OLANLAR VERİLECEK
Reuters’in verdiği bilgiye göre Heil, gelecekte devlet ihalelerinde toplu sözleşmelere bağlı şirketleri desteklemek istiyor. Şimdiye kadar bu şirketler, toplu sözleşmelerle belirlenen ücretlerin daha yüksek olması nedeniyle fiyat teklifleri rakiplerinden daha yüksek olduğu için ihaleleri kaybediyorlardı. Federal Toplu Sözleşme Yasası için hazırlanan 56 sayfalık yasa tasarısı, gelecekte şirketlerin “federal hükümetin kamu sözleşmelerini ve imtiyazlarını yerine getirmeleri” halinde “çalışanlara toplu olarak kararlaştırılan çalışma koşullarını sağlamaları gerektiğini” belirtiyor. Çalışma Bakanlığı bu şekilde, yıllardır azalan toplu pazarlık kapsamının genişlemesini teşvik etmek istiyor.
Taslağa göre sendikaların şirketlere erişim hakları da güçlendirilecek. Bu Heil’in, bazıları yıllardır Almanya’daki sendikalar ve iş dernekleri tarafından toplu iş sözleşmelerinin müzakere edilmesine direnen yabancı şirketlerin blokajlarına verdiği bir yanıt olacak. Örneğin ABD menşeli online ticareti yapan Amazon, on yıldır Ver.di ile müzakere etmeyi reddediyor. ABD’li elektrikli otomobil üreticisi Tesla da uzun süredir sendika işyeri konseylerine ve toplu sözleşmelere karşı çıkıyor.
AB’NİN ÜCRET DİREKTİFİNE UYMALIYIZ
Heil’in yasal asgari ücretin 2026’dan itibaren saat başına 15 euronun üzerine çıkarılmasına yönelik ikinci önerisinin uygulanma şansı çok düşük görünüyor. Bakan, sendika ve şirket temsilcilerinden oluşan “Asgari Ücret Komisyonuna” gönderdiği mektupta, bu önemli artışı AB “Asgari Ücret Direktifinin” gereklilikleriyle gerekçelendirdi. Bu direktif, ilgili AB ülkesindeki ortalama ücretin yüzde altmışı oranında bir asgari ücret tabanını öngörmektedir. Heil ayrıca Komisyon’a gönderdiği mektupta, hesaplama için tam zamanlı çalışanların ücretlerinin kullanılması gerektiğini açıkça belirtti.
Reuters’in haberine göre, Alman Sendikalar Konfederasyonu (DGB) kısa bir süre önce yaptığı bir hesaplamada 15,27 euroluk bir saat ücrete ulaştı. Başka kaynaklarda ise Almanya için bu düzeyin 15,90 euro olduğu belirtiliyor. Halihazırda 12,41 euro olan asgari ücret önümüzdeki yıl 12,82 euroya yükseleceği için Heil’in önerisi önemli bir artış olacaktır.
“Asgari Ücret Komisyonunun” 2025 yılı ortasına kadar 2026 yılı için yasal asgari ücreti belirlemiş olması gerekiyor. Ancak, 2024 ve 2025 yılları için asgari ücrette çok düşük artışlar öngörmesi nedeniyle komisyondaki tarafların arası açılmıştı ve 2026 yılı için ortak bir teklif sunmaları beklenmiyor.
“OY AVCILIĞI YAPMAYIN”
Bakanın 2026’dan itibaren asgari ücret seviyesine ilişkin önerisinin duyulmasının hemen ardından, sermayeye yakınlığı ile bilinen Köln’deki “Ekonomik Araştırmalar Enstitüsü” (IW) Heil’i şiddetle eleştirdi. IW TİS uzmanı Hagen Lesch Reuters’e yaptığı açıklamada, “Politikacılar sürekli olarak kenardan müdahale edeceklerse o zaman asgari ücret komisyonuna gerek yok” dedi.
Bu müdahaleyi “oy avcılığı” olarak değerlendirdiğini söyleyen Lesch, “Siyasetçiler TİS taraflarının işine karışmamalı ve TİS’lerin özerkliğine saygı göstermeli” dedi. (YH)
