Selçuk Kozan / Bielefeld
Son yıllarda artan polis şiddetine bir yenisi eklendi. Türkiye kökenli taksi şoförü O.A kimlik kontrolü yapan polisler tarafında saldırıya uğradı. Yanında kimliğinin olmaması ve onun yerine ehliyetini gösteren O.A ‘ya, polis hakaret ederek ‘’Siz yabancılar kimlik taşımak zorundasınız’’ diyerek hakaret etti. İtiraz üzerine hakaret etmeye devam eden polis “Kriminal olabilirsiniz’’ diyerek taksi şoförünü kelepçe takmak istedi. Buna itiraz eden şoför biber gazı sıkılarak darp edilmeye başlandı. Arabadan indirilerek saldırmaya devam eden polisler, O.A’nın bayılması üzerine panikleyerek ambulans çağırmak zorunda kaldılar.
Hastaneye kaldırılan O.A tedavi edildikten sonra eve gönderildi. Kafasında ve vücudunun bir çok yerinde darp izi tespit edilen O.A suç duyurusunda bulundu. O.A gazetemize yaptığı açıklamada, “Kimliğimi evde unutmanın dışında herhangi bir suç teşkil edecek ne bir davranışım ne de polislere karşı herhangi bir hakarette bulunmadım. Şefimi arayabilir bilgi alabilirsiniz dememe rağmen, sürekli hakaret ettiler ve kriminal biriymişim gibi davrandılar. Ben bayılana kadar saldırmaya devam ettiler. Halen anlamış değilim. Suç duyurusu yanı sıra bir çok kurumla iletişime geçtim. Bu saldırının tamamen yabancı kökenli olmaktan kaynaklı bir saldırı olarak düşünüyorum. Davanın peşini bırakmayacağım. ‘’
BIELEFELD’DE POLİS ŞİDDETİ ARTIYOR
Bielefeld’de son yıllarda bir çok kişi polis şiddetine uğramıştı. 2016 yılında Bielefeld’ de polisin biber gazı sıktığı ve şiddet uyguladığı Taner Demirçivi hayatını kaybetmişti. 2020’de iki Afrika kökenli genç parkta polis saldırısına uğrayarak gözaltına alınmıştı.
2022’de ise yine Bielefeld’de taksiden inen bir Ferhat A. polis tarafından kelepçelenip yere yatırılarak tekmelenmiş ve aldığı darbeler sonucu beyin travması geçirmişti. Ferhat A. ‘ya uyuşturucu kaçakçısı suçlaması yapılmıştı.
TUNUS KÖKENLİ GENÇE 34 KURŞUN
Geçen Haziran ayında Bielefeld yakınlarında Bad Salzuflen’de Tunus kökenli 19 yaşında olan Bilal G.’ye, “dur” ihtarına uymadığı gerekçesiyle polis tarafından ateş açılmıştı. Ehliyetsiz araç kullanırken polis çevirmesini görünce kaçmaya başlayan Bilal’in çıkmaz sokakta sıkıştırılmış ve 13 polisin 6’ sı tarafından 34 kez ateş açılmış ve 8 kurşun isabet etmişti. Ağır yaralanan Bilal G. omuriliğe isabet eden bir kurşun sebebiyle felç olmuştu.
Savcılık, ehliyetsiz araba kullanan gencin tehlikeli olabileceğini iddia ederek, polislere zarar verebileceği ihtimali gerekçesiyle polislerin ateş açmaya mecbur kaldıklarını savunmuştu. Soruşturma devam ederken polisler açığa dahi alınmadı.
7 EKİM’DE GÖSTERİ YAPILACAK
Soliherford ve Migrattack inisiyatifleri tarafından 7 Ekim’de Herford’da yapılacak yürüyüşe Almanya çapında çağrısı yapıldı. Polis şiddetinin artığı ve yaşanan saldırılarda hiçbir polisin ceza almadığı ve polislerin meşru müdafaa hakkını kullandıkları iddia edilerek bir çok davanın kapatıldığını ifade eden çağrıcılar, herkesi polis şiddetine ve ırkçılığa karşı yürüyüşe katılmaya çağırdı.
ALMANYA’DA 10 YILDA 116 KİŞİ POLİS TARAFINDAN ÖLDÜRÜLDÜ
Alman polisinin son yıllarda silah kullanması gittikçe insanları tedirgin ediyor. Geçen yıl da Almanya’nın Dortmund kentinde Senegalli 16 yaşındaki bir mülteci, polis tarafından 5 kurşun sıkılarak öldürülmüştü. İstatistiklere göre 2013’ten bugüne kadar 116 kişi polis tarafından öldürüldü. Bu yıl polis kurşunuyla hayatını kaybedenlerin sayısı ise 4 oldu.
Alman polis teşkilatı içinde ırkçı örgütlenmelerin aslında daha fazla olduğu tahmin ediliyor. Özellikle göçmenlere yönelik ön yargıların olduğu yapılan birçok araştırmada ortaya çıkmıştı. Polisin son yıllarda göçmenlere yönelik tutumu ise göçmen kökenlileri tedirgin ederken, şu ana kadar bununla mücadelede ciddi bir adım atıldığı söylenemez.
Berlin Ekonomi ve Hukuk Okulu’nda, Polis ve Güvenlik Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Sosyolog Prof. Dr. Daniela Hunold’ın araştırmalarına göre, Almanya’da son yıllarda polis şiddeti nedeniyle kaç kişinin hayatını kaybettiğine dair resmi bir veri yok. Polisin öldürdüğü kişilerin çoğunun ismi bilinmiyor. Bilinen isimlerde Almanca olmayan isimlerden oluşuyor. Almanya’da her yıl ortalama 10 kişi polis kurşunuyla hayatını kaybediyor. Polislere açılan davaların yüzde 95’i düşüyor. Bunun başlıca nedenleri polis memurları arasındaki sessizlik ve savcılığın polise yakınlığı. Prof. Dr. Hunold, polis teşkilatının toplumun geneline kıyasla daha fazla ırkçı bir tutum içerisinde olması, bireysel ırkçı olmasından dolayı değil, kurumsal ırkçılığın yerleşmesinde kaynaklanıyor açıklamasını yaptı.
