Hıdır Güyildar/ Berlin
“Herkese konut hakkı! Hep birlikte yüksek kiralara ve evden atmalara karşı duralım” talebiyle 11 Eylül Cumartesi günü Berlin’de yapılan eyleme 20 binin üzerinde insan katıldı. Alexanderplatz’da başlayan eyleme, inisiyatifin bir birleşeni olan Türkiyeli göçmen emekçilerin örgütü Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu (DİDF) da coşkulu bir kortejle eylemde yerini aldı.
Göstericiler Unter den Linden caddesi üzerinden Brandenburger Tor’a, oradan Zafer Anıtına kadar yürüdü. Mitingin başlamasından sonra başlayan yağmur, birçok insanın alandan ayrılmasına yol açtı. “Mietenstopp”, “Aktionsbundnis gelen Verdrängung & Mietenwahnsin”, “Deutsche Wohnen & Co. Enteignen”, “Alman Kiracılar Birliği” gibi konut ve kiracı inisiyatifleri ağırlıklı olmak üzere sendikalar, Sol Parti, Yeşiller ve SPD de eyleme katıldılar.
Eylemde taşınan pankart, dövizler ve yapılan konuşmalarda ‚herkes için yaşanabilir bir konut, kiraların ödenebilecek seviyeye düşürülmesi, Almanya’da kira üst sınırının belirlenmesi‘ ve Berlin’de 26 Eylül’de yapılacak referandumunda ‘evet’ oyu verilmesi talep edildi.
Foto: Eren Gültekin / Berlin
Eylemde bir konuşma yapan DİDF Yönetim Kurulu Üyesi Kamer Aslan yaptığı açıklamada, “Yıllardır izlenen ve insana değil, sadece pazara ve azami kara yönelik neoliberal politikaların sonucu olarak, Almanya’da son yıllarda özelleştirme politikalarıyla binlerce konut tekellere satıldı. Bunu yapanlar eyalet hükümetleriydi, bunu yapanlar belediyelerdi. Konut tekelleri de modernleştirme vb. gerekçelerle kiralara yapılan fahiş düzeyde Vonovia, LEG, Deutsche Wohnen gibi ev firmaları geçen sene milyarlarca euro kazanç elde etti” dedi.
CİDDİ KONUT SORUNU VAR
Almanya’da uzun süredir konut sorunu, kiraların aşırı derecede artması, sosyal konutların azlığı ciddi bir sosyal sorun olarak gündemde yerini koruyor. Özellikle başkent Berlin’de ev bulmak, bulunsa da kirasını ödemek çok önemli bir sorun. Bu nedenle Berlin’de kurulan “Deutsche Wohnen & Co. Enteignen” inisiyatifi, “Deutsche Wohnen & Co.” şirketinin elindeki evlerin kamulaştırılması için imza kampanyası başlatmış ve topladığı yüzbinlerce imzayı belediyeye sunmuştu. Gerekli imza sayısından fazla imza toplanması üzerine 26 Eylül tarihinde, genel seçimlerin yapıldığı gün Berlin’de evlerin kamulaştırılması için referandum yapılacak.
‘Sosyal devlet’ anlayışının terk edilmesi, özelleştirme yolu ile belediyelere ait olan evlerin tekellere peşkeş çekilmesi, sosyal kısıtlamalar sonucu özellikle Berlin’de kiralar aşırı derecede yüksek.
SORUN SADECE BERLİN’LE SINIRLI DEĞİL
Konut tekellerinin sahip olduğu konut sayısı hayli dikkat çekici: Bunlardan Deutsche Wohnen & Co. 110 bin, Vonovia 44 bin, ADO Proberties 22 bin, Covicio 5 bin 700, Akelius bindörtyüz, TAG Immobilien 9 bin 900, Grund City 8 bin, DEGEWO 73 bin konuta sahip.
Konut sorunu, kiraların yüksek oluşu sadece Berlin ile sınırlı değil. Başta Frankfurt, Münih, Köln olmak üzere Almanya’nın diğer büyük kentlerinde de aynı sorun mevcut ve bu kentlerde de inisiyatifler kurulmuş ve mücadele ediyorlar.
2021 yılı için bu inisiyatifler, merkezi ve eyalet çapında eylem hazırlığı yapıyor ve Almanya çapında tekellerin ucuza kapattığı evleri kamulaştırmak için mücadele yürütüyor.
Paritätische Gesamtverband, der Deutsche Mieterbund (DMB), die BAG Wohnungslosenhilfe (BAG W), der Berliner Mieterverein, DMB Bayern und Hessen bunların arasında yer alıyor.
Ayrıca bazı sendikalar da (ver.di, GEW-Berlin, IG Metall-Berlin gibi) eylemlere destek veriyor.
Alman Sendikalar Birliği (DGB) YK Üyesi Stefan Körzel, Berliner Morgenpost gazetesine verdiği demeçte konut sorunu ve kiraların yüksekliğine vurgu yaparak, kiraların 6 yıllığına dondurulmasını, seçimlerden sonra kurulacak hükümetin yeni bir konut politikası belirlemesini, kiraların ödenebilecek seviyeye çekilmesini, sosyal evlerin çoğaltılmasını talep etti. Körzel ayrıca 100 bini sosyal konut olmak üzere Almanya’nın yıllık 400 bin konuta ihtiyaç duyduğunu da belirtiyor.
