YÜCEL ÖZDEMİR
Köln; bir milyon nüfusuyla Berlin, Hamburg ve Münih’ten sonra Almanya’da en büyük dördüncü kenti. Tarihi Dom Katedrali, eski şehri ve Ren ırmağı üzerindeki köprüleriyle dünyanın dört bir yanından gelen insanlara ev sahipliği yapıyor. Almanya’daki Türkiye kökenlilerin Berlin’den sonra en fazla yaşadığı kent de olan Köln, göçün ilk yıllarından itibaren çok sayıda Türkiye kökenliye de ev sahipliği yaptı, yapmaya da devam ediyor.
Havaların sıcak olduğu günlerde kentin kalbi sayılan Dom Katedrali ve etrafı adeta insan kaynıyor. Bir tarafta kiliseye girmek için sıra bekleyenler, diğer tarafta Dom’un tepesine çıkıp kenti tepeden görmek isteyenler… Ön meydan ise kalabalık arasındaki sokak sanatçılarına ev sahipliği yapıyor. Özellikle de yerde ülke bayraklarını çizip boyayanlara….
26 Ağustos Cumartesi günü yine aynı kalabalıktaki Dom çevresinde tam dört ayrı bayrak çizen sokak sanatçısı vardı. Bunlardan birisi, Dom meydanında yer kalmadığı için merkezi tren istasyonu önündeki alanda bayrakları çizmeye başlamış.
Dört ayrı yerde daire içinde kalp halinde çizilen bayraklar arasında Türk bayrağı yok. Hepsinde Türk bayrağı çemberin dışında. O da yere çizilmiş halde değil, geçek bayrak olarak çizerlerin sırt çantaları üzerinde dalgalanıyor. Altında çizilmiş bir kalp var.
Dom meydanına yolu düşenlerden isteyen sokak ressamlarına destek olmak için hoşuna giden, gönlünden geçen kalp ya da daire halinde çizilen bayrağın üzerine para bırakıyor. 26 Ağustos günü dört ayrı yerde bayrak çizenlerin hepsi de Romanya’dan gelen göçmenlerdi.
Kimisi yeni gelmiş, gelir sağlamak için acemice de olsa bayrak çizme işine girse de kimisi uzun yıllardır bunu yapıyor. Meslek haline getirmiş. Konstantin gibi…
Konstantin bayrakların üzerine bırakılan paralar gününe göre değiştiğini anlatıyor. Çizdiği daire içinde en fazla bozuk para savaşın sürdüğü Ukrayna bayrağına bırakılmış. Filistin, Almanya, Hollanda bayraklarına da bırakılan para görülüyor. Geldiği ülke Romanya bayrağına kimse para bırakmamış.
Bazen de dairenin dışında tutulan Türk bayrağı altında en fazla paranın toplandığını söylüyor. Biraz da imalı bir şekilde. Türk bayrağına bu farklı muamele Dom meydanından geçen Türklerin bir bölümünün hoşuna gidiyor. Hatta, bayrağın yanına durup fotoğraf çektirenler de var. Konuştuğumuz bir aile bu farklı muamelenin nedenini “Çizerler Türk bayrağını sevdiği için yere çizmiyor” diyor. Diğer yabancılar ise bu durumu “Türkler bayraklarının yere çizilmesinden nefret ediyor” diye yorumluyor.
Oysa Türk bayrağının Köln’de gördüğü bu farklı muamelenin asıl nedeni sokak sanatçılarının verdiği ayrı değerden değil, Köln belediyesinin kendilerine yaptığı bildirimden kaynaklanıyor. Sokak sanatçılarından birisi, belediyenin kendilerine kesinlikle Türk bayrağını yere çizmemelerini, aksi takdirde gerginlik çıkacağını söylediğini anlatıyor. Bu nedenle onlar da Türk bayrağını yere çizme yerine bayrak olarak yanlarında taşıyıp, altına bırakılan parayı alıyorlar.
Almanya’da bu tablo sadece Köln ile sınırlı değil. Berlin, Frankfurt, Stuttgart… gibi kentlerde de Türk bayrağı benzer bir muameleyle karşı karşıya. Bu durumu TRT’nin Almanya muhabirlerinin de dikkatini çektiği için “Türkler bayrağı yere çizmemi istemediler” şeklinde bir haber yapmışlar.
Ancak gerçek ne çizenlerin Türk bayrağını diğerlerinden çok sevdiği ne de Türklerin bayraklarının yere çizilmesine karşı olduğu… Gerçek, belediye yönetimlerinin adı “yasak” olmayan bir uygulamayla sokak sanatçılarından Türk bayrağını çizmemelerini istemesinden kaynaklanıyor. Bunun başlangıcı ise kendisine “By-Kuş” adını veren şovmen Sefer Çelik’in Köln Dom meydanında üç yıl önce yaptığı bir provokasyona dayanıyor. Dom meydanında daire içinde Türk bayrağını da diğer bayraklar gibi çizen bir sokak sanatçısına olmayan Almancasıyla sataşan By-Kuş, Türk bayrağının üzerine para konulamayacağını, bayrağın yere çizilemeyeceğini söyleyerek silmesini emrediyor. Bu tavır karşısında şaşkına dönen Romanyalı sokak sanatçısı, silmeyi kablu etmediği gibi, By-Kuş’u cep telefonuyla kameraya alarak suç işlediğini söyler. Kamerayla hazırlıklı meydana giden By-Kuş, şovunu sürdürüyor ve yerdeki Türk bayrağının üzerini kapatmaya çalışıyor. Bu da yetmezmiş gibi “Kardeş Azerbaycan” bayrağını da aynı şekilde siliyor.
Sanatçı gibi çevredeki herkes bu şov karşısında şaşırıyor haliyle. Hatta olay yerinde bulunan bir Türk genci de buna tepki gösterip Türk bayrağının da diğerleri gibi çizilmesinin normal olduğunu söylüyor. By-Kuş bunu söyleyen Türk gence sinirleniyor. Çevredekilerin araya girmesi ve polise haber vermesiyle By-Kuş polis tarafından kenara çekilip kimlik tespiti yapılıyor.
Önceden kurgulanmış bir şovdan ibaret olan bu gösteriden bu yana Türk bayrağı Almanya sokaklarında “tehlikeli” olduğu için diğer bayraklarından ayrı bir yere konulyor.
By-Kuş’un bayrak-vatan söylemiyle yaptığı bu şovun arkasında ses getirmek, youtube kanalındaki izleyici sayısını artırmak olduğu ise ortada. Hazırlıklı olarak Gelsenkirchen’den Köln’e gelip bu şovu kayıt altına alarak yüklediği kanalında izleyenlerin sayısı Eylül 2023 başı itibariyle 1 milyon 370 bin kişi olmuş. Kanaldaki diğer videoların izlenme sayısının binin altında olduğu bir durumda Türk bayrağı üzerinden yapılan şovun Türk bayrağından çok By-Kuş’un işine yaramış olduğu görünüyor. Türk bayrağı ise diğer bayrakların dışına itilerek, adeta cezalı halde kenarda duruyor.
Bayrak üzerinden şov yapan, vatan-millet edebiyatı çeken Sefer Çelik’in Hayalin Hayalimdir derneği üzerinden SMA hastası çocukların paralarını nasıl iç ettiğini daha önce belgeleriyle gazetemizde yayınlamıştık. Bayrak-vatan-millet söyleminin arkasında şahsi çıkarlar, şovlar cam gibi ortadayken, olan yan tarafa çekilen, biraz endişe biraz tedirginlik veren Türk bayrağına oluyor. Halbuki, Türk bayrağı da diğer ulusların bayrağı gibi Almanya’da herkesin saygı duyduğu normal bir bayrak haline gelebilir. Şov uğruna Türk bayrağını kriminal bir objeye dönüştürenler aslında bayrağa zarar verdiklerinin de farkında olsa gerek…
