Barış Konseyi Sözcüsü Anne Rieger gazetemizin sorularını yanıtladı:
Konferansınızdan kısa bir süre önce NATO Zirvesi Londra’da toplandı ve 70. yılını kutladı. Barış hareketi olarak zirve sonuçlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Elbette korkunç. Rusya’nın yanı sıra Çin’i de hedefe koydular. Her ne kadar askeri açıdan söz edilmese de ilk kez Çin’in hedef gösterilmesi önemli.
Aynı zirvede ABD Başkanı Trump bir kez daha üye ülkelere yüzde 2 hatırlatmasında bulundu. Almanya bunu kabul etti. Almanya’nın savunma bütçesini NATO’da ABD seviyesine çıkarma planının arkasında hangi politikalar var?
Burada iki durum söz konusu. Birincisi; biz paranın askeri harcamalara değil sosyal alanlar için ayrılmasını istiyoruz. İkincisi daha fazla silah aynı zamanda daha güçlü ve modern silah anlamına geliyor. Bu da savaş tehlikelisini büyütüyor. Üçüncüsü de Avrupa Parlamentosu iki yıl önce AB ülkelerine savunma harcamalarında yüzde 2 şartı getirdi.
Silahlanmanın yoğun bir şekilde tartışıldığı bu dönemde gerçekleşen barış konferasına katılım önceki yıllara göre nasıl?
Çok iyi. İlgi fazla. Noel bayramında kısa bir zaman kala bu kadar insanın biraraya gelerek tartışmalar yapması çok değerli. Çalışma gruplarında da yoğun tartışmalar ve görüş alışverişi yapıldı. Bu toplantıların iki önemli hedefi var. Biri gelişmeler karşısında argümanlar geliştirmek ikincisi de örgütlenmek, ağlar kurmak. İnternet üzerinde tartışmak iyi, ancak birlikte tartışmak daha güzel.
Barış hareketi önümüzdeki yıl içinde daha çok hangi olay ve konularda aktif olacak?
En büyük konu elbette NATO’nun Doğu Avrupa’da, Rusya’nın sınırında “Defender 2020” adı altında yapacağı tatbikat. Bu açıkça Rusya’ya karşı büyük bir provokasyon. Tam 37 bin askerle ağır silahlarla tatbikat yapılmak isteniyor. Bu askerlerin 20 bini ABD’den gelecek. Bugüne kadar yapılan en büyük NATO tatbikatı olacak. Biz de buna karşı büyük eylemler planlıyoruz. Yine Paskalya Gösterileri, 8 Mayıs’ın 75. yılı dolayısıyla yapılacak etkinlikler bizim için önemli.
