Written by 19:09 HABERLER

BM İklim Konferansı sürüyor: Patronlar planlardan memnun değil

Yücel ÖZDEMİR / Köln

İspanya’nın başkenti Madrid’de devam eden Birleşmiş Milletler (BM) İklim Konferansı’nın bitmesine bir hafta kaldığı halde henüz somut karalar alınmazken, Avrupa Birliği (AB) 2050 yılını hedefleyen “Yeşil Ekonomi” planını Brüksel’de açıkladı.
BM İklim Konferansı’nda yaptığı konuşmada AB’nin iklim hedefleri konusunda ipuçları veren Komisyon Başkanı (AB) Başkanı Ursula von der Leyen, önerilerini bir paket haline getirdi.
Komisyon çevreleri tarafından Alman basınına sızdırılan planda göre, AB, 2050 yılına kadar yeni karbondioksit salınımının yüzde sıfıra düşürüldüğü “yeşil ekonomi”ye geçmeyi hedefliyor. Bu çerçevede küresel ısınmanın 1,5 derecenin altına düşürülmesi amaçlanıyor. Bunun olabilmesi için ise küresel ısınmaya yol açan kömür, gaz, petrol ve tarım alanındaki karbondioksit salımının sıfırlanması, dolayısıyla bu alandaki bütün üretimlerin çevreye ve doğaya duyarlı araçlar tarafından yapılması gerekiyor.
AB Komisyonu tarafından hazırlanan ve üzerinde yapılacak tartışmalardan sonra yasa haline getirilecek yeni düzenlemelerin önümüzdeki 30 yılı kapsaması hedefleniyor. Bu çerçevede karbondioksit salınımının 2030 yılına kadar 50-55 derecede düşürülerek 1990 öncesine dönülmesi hedefleniyor. AB daha önce 2030 yılına kadar yüzde 40 hedefini önüne koymuştu. Ancak tek tek ülkeler açısından bakıldığında bu oran çok daha yüksekti. Örneğin Danimarka bu süre içerisinde karbondioksit salımını yüzde 70 düşüreceğini açıklamıştı. Avrupa Parlamentosu da bazı milletvekilleri 2030 için belirlenen yüzde 50-55 hedefini az bularak, bunun en az yüzde 65 olması gerektiğini savunuyor.

1 TRİLYON EUROLUK FON PLANI
AB’nin planında ekonomide dönüşüm için ülkelerin desteklenmesi için bir fonun kurulması hedefleniyor. Von der Leyen bu fonun yaklaşık olarak 1 trilyon avro olacağını duyurmuştu. Bundan özellikle enerji ihtiyacının karşılamak için ağırlıklı olarak kömür kullanan Polonya, Macaristan ve Çekya gibi ülkelerin yararlanması bekleniyor. Özellikle kömür havzalarındaki ekonomi dönüşümü için özel olarak 100 milyar avronun ayrılması öngörülüyor. Yardımların asıl olarak Avrupa Yatırım Bankası tarafından yapılacağı da belirtildi.
Doğaya zarar vermeyen ilk kıta olmayı hedefleyen AB’nin planını önümüzdeki mart ayına kadar yasallaştırması hedefleniyor. AB’nin küresel ısınmaya karşı planını “Yeşil Anlaşma” (Green Deal) olarak ilan eden von der Leyen, karbondioksit emisyonunun azaltılmasıyla yeni işyerlerinin açılacağını ve insanların yaşam kalitesinin artacağını dile getirdi.

SERMAYE PLANA KARŞI ÇIKIYOR
AB tarafından ilan edilen hedeflerin gerçekleşmesi için tekellere maddi açıdan sorumluluk yüklenmediği halde, sermaye ekonomide dönüşüm hedeflerine karşı çıkacağını şimdiden ilan etti. Almanya Yeşiller Partisi üyesi Baden-Württemberg eyaleti Başbakanı Winfried Kretschmann da plana karşı çıkanlar arasında. Spiegel Online’de yer alan habere göre, Kretschmann, AB’nin planı Alman otomobil endüstrisinin kalbinin attığı Baden-Württembergs eyaletini bir zamanlar en fazla kömürün çıkarıldığı Ruhr Bölgesi’ne dönüştürecek. Bir kömür havzası olan Ruhr uzun yıllar Alman sanayisinin kalbi durumundaydı. Ancak şimdi kömür çıkarılmadı için işsizlik ve yoksulluğun en yüksek olduğu bölgelerin başında geliyor.
Bu nedenle bölgedeki otomobil sektörünün teknolojik olarak dönüşmesi kaçınılmaz görünüyor. Araba yan parçaları ve motorları üreten Bosch tekeli de AB’nin planına karşı çıkanlar arasında. Tekel Başkanı Volkmar Denner, Stuttgarter Zeitung’a yaptığı açıklamada, dönüşüm sürecinin zaman alacağını bunun önünde doğmatik şekilde diz çökenlerin endüstride dönüşümü sağlayamayacağını söyledi.
Yine Alman Sanayiciler Birliği Başkanı (BDI) Dieter Kempf de AB’yi 2030 hedefleri konusunda uyaranlar arasında yer almayı ihmal etmedi. Belirlenen hedeflerin güvensizlik ve işyeri kaybına yol açacağını dile getiren Kempf, “Bu türden hedefler uzun zamandan beri yapılan yatırımlar için zehirdir” dedi.
Sermayenin belirlenen hedeflere ayak diremesine karşı AB’nin neler yapacağı belirsiz. Dahası sonunda AB Komisyonunun değil asıl olarak Almanya’dan başlayarak AB sermayesinin dediğinin olacağını zaman gösterecek. Zira, toplumda çevrenin korunması için yükselen tepkilerin gazını almak için yüksek hedeflerin belirlendiği, ancak bunların çoğunun yerine yetirilmediği Paris İklim Anlaşması’da da görülmüştü. Bu nedenle AB Komisyonu’nun kulağa hoş gelen iklim hedeflerinin çoğunun yerine gelmesi zor görünüyor.


GRETA ‘YILIN İNSANI’ SEÇİLDİ
Öte yandan küresel ısınmaya karşı öğrenci gençliğin dünya genelinde başlattığı mücadelenin sembolü olan 16 yaşındaki İsveçli Greta Thunberg ise, Time gazetesi tarafından “Yılın İnsanı” seçildi. Son beşte ABD Başkanı Donald Trump, ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi, devlete ait gizli gelgeleri yayınlayan  ve “Whistleblower“ olarak bilinen kişiler ve Hongkong’daki protestolarla yarışan Thurnberg birinci gelmeyi başardı.
Thunberg, Madrid’de devam eden BM İklim Konferansı’nda yaptığı konuşmada, AB tarafından 2050 yılına kadar belirlenen hedeflerin, karbondioksit salınımlarının dundan sonra da aynı şekilde devam etmesi durumunda hiçbir anlam ifade etmeyeceğini söyledi. Politikacıları eleştiren Thunberg, “Hiç aceleleri yok gibi hareket ediyorlar” dedi.

Close