Written by 05:00 POLITIKA

Çalışanlara yedek askerlik görevi

Başbakan Friedrich Merz, Alman Sanayiciler Birliği (BDI) toplantısında yaptığı konuşmada şirketlere, çalışanlarını 1-2 hafta orduda askeri eğitim almaya hazır etmeye çağırdı. Ordu için paranın artık sorun olmaktan kalktığını ifade eden Merz, sıranın personel ihtiyacını karşılamaya geldiğini açıkça ilan etti.

YÜCEL ÖZDEMİR

Almanya, NATO’nun da desteğiyle tam gaz silahlanmaya devam ediyor. Gerçekten de bir “milat” olan Ukrayna savaşından bu yana askeri harcamalar için gerekli bütün koşullar ve yasal çerçeve tamamlanmış görünüyor. Başbakan Friedrich Merz’in ifadesiyle “Ordu için para sorumumuz yok”.

Kesenin ağzının tamamen açıldığı koşullarda hedefe varmak için maddi koşulların yanında bir de “insan” kaynağının oluşturulması gerekiyor. Öyle ya, sadece çok sayıda yeni ve modern silaha sahip olmakla Avrupa’nın en büyük askeri gücü olunmuyor. Bugüne kadar “askeri güç” de asıl olarak ülkelerin sahip olduğu asker sayısıyla ölçülüyor. Askeri fazla olan ülkeler güçlü, az olanlar ise güçsüz kabul ediliyor.

AMAÇ AVRUPA’NIN EN BÜYÜK ASKERİ GÜCÜ OLMAK

Maddi koşulları yerine gelen Almanya için sıra “insan” koşullarını yaratarak Avrupa’nın en büyük askeri gücü olma yönünde ilerliyor. Resmi verilere göre Alman ordusunun 185 bin askeri var. Bu sayı iki komşu ülke Polonya ve Fransa’nın gerisinde. Her iki ülkenin 200 bin askeri bulunuyor. Bu rakamlardan hareket edildiğinde Almanya’nın birkaç ay içinde içinde 15-20 bin asker bularak Avrupa’nın en büyük askeri gücü olabileceğini gösteriyor. Ancak, geçici değil kalıcı bir askeri güç olması için bunun çok daha ötesinde bazı adımların atılması gerekiyor.

Nitekim hükümet de dış politikaya bağlı olarak bu sayıyı arttırmak için değişik seçenekler üzerinde çalışıyor. Bunların başında zorunlu askerlik geliyor. Koalisyon anlaşmasında, hükümet partilerinin kısmen farklı yaklaşımlarından ötürü bu zorunluluktan çok gönüllülük biçiminde tarif edildi. Daha doğrusu ihtiyaçlar ve koşulların askere alımda belirleyici olduğu konusunda bir anlaşma sağlanmıştı.

Bununla birlikte asker sayısının artırılması için değişik kampanyalar sürdürülüyor. Okullarda, spor salonlarında, gençlik merkezlerinde Federal Ordu’nun (Bundeswehr) yeni işvereniniz olabileceğine dair afişler ve el ilanları dağıtılıyor ya da asılıyor. Zira, Bundeswehr tarafından gazetelere, sosyal medyaya verilen personel arama ilanları da bulunuyor.

“ÇALIŞANLARINIZI ASKERE GÖNDERMEYE HAZIR OLMALISINIZ”

Buna rağmen henüz istenilen sayıda bir başvurunun olmadığını bilen Başbakan Friedrich Merz, 23 Haziran’da Berlin’de düzenlenen “Sanayi Günü 2025”te yaptığı konuşmada, Alman firmalarının çalışanlarını belli aralıklarda askeri eğitim yapmaya hazır etmeleri çağrısında bulundu.

Merz yaptığı konuşmada, “Hepimiz bu demokrasinin, bu özgürlüğün savunulmaya değer olduğu konusunda hemfikiriz ya da en azından ben öyle umuyorum. Ancak bunun şirketleriniz için de çıkarılacak sonuçları var: Ordu için belirleyici sorunumuz para değil. Asıl önemli sorun nitelikli personel. Bir yedek asker ihtiyaç var ve muhtemelen yeniden zorunlu askerlik hizmeti olması gerekecek. Sadece gönüllü hizmet muhtemelen işe yaramayacak.”

Merz daha sonra ihtiyaç duyulan yedek askeri gücün şirketlerin çalışanları olduğunu şu şekilde dile getirdi: “İhtiyaç duyulan zamanda şirketleriniz çalışanlardır. Çalışanlara zaman zaman silahlı kuvvetlerle birlikte tatbikat yapma fırsatı vermeye hazır olmalısınız. Böylece ortak savunma kabiliyetine sahip olabiliriz. Bundeswehr toplumumuzun merkezine geri dönmelidir.”

Şirket çalışanlarının ordunun yedek askeri gücü olması için en az bir-iki hafta silahlı kuvvetlerle birlikte eğitim yapması gerektiğini açık olarak ifade eden Merz, bu konuda bir uzlaşmanın olması durumunda, ülkede işlerin kısa süre içinde yeniden toparlanacağını ileri sürdü.

SERMAYE KATKI SUNMAYA DÜNDEN HAZIR

Merz’den önce konuşan BDI Başkanı Peter Leibinger, “Girişimciler ülkemizin güvenliği için sorumluluk almak istiyor. Askeri dayanıklılık ve savunma kabiliyetinin gelişmesi ekonominin çıkarına olduğu eskiden biri biliniyor” dedi.

Alman sermayesinin çıkarlarının askeri yollarla geliştirilmesi konusunda uzun süredir çağrıları bulunuyor. Merz’in toplantısında konuşma yaptığı Alman Sanayiciler Birliği (BDI) kısa bir süre önce yayınladığı 28 sayfalık “Genel savunmayı güçlendirmek” (Gesamtverteidigung verstärken) broşüründe şöyle deniliyor: “Tüm çabalar, Alman silahlı kuvvetlerinin eğitilmesi, donatılması ve desteklenmesine odaklanmalıdır ve birincil görevleri olan ulusal savunma ve ittifak savunmasını her zaman başarıyla yerine getirebilmeleri için onları desteklemek olmalı. Bunun için yeni yaklaşımlar, hız ve yapısal reformlar gerektirmektedir. Tüm endüstriyel ekosistemin yeteneklerinden daha fazla yararlanılmalıdır. İnandırıcı savunma kabiliyeti etkili bir caydırıcılığın temelidir. Bu da sürekli yüksek operasyonel hazırlıklı olmayı gerektiriyor.” (Sayfa 1)

Aynı broşürde ordunun sadece dışarıya değil iç güvenlikle de ilgilenmesi gerektiği anlatılıyor. Bu nedenle Merz’in ordunun güçlendirilmesi talebi tekellerin de en önemli taleplerinden birisi. Ancak aynı şirketlerin çalışanlarını üretimden alıp askeri eğitim için ordunun hizmetine verip vermeyeceğini bugünden kestirmek zor. Mümkün olduğu kadar kalifiye olmayan gücün toplanarak vurucu güç haline getirilmesi arzulanıyor. Askerliğin zorunlu hale getirilmesi durumunda bu konuda yaşanan sıkıntıların bir kısmı giderilebilir. Ama, buna rağmen çalışanların ordunun yedek gücü olarak kullanmaya hazırlanma planı, Almanya’nın müdahil olacağı daha büyük bir planın hazırlanmakta olduğu anlamına geliyor.

Bir süredir Rusya’ya karşı savaşa hazır olma ekseninde sürdürlen çalışmalar daha da derinleştirilmek isteniyor. İstenilen askeri güce kısa sürede ulaşılması ise Almanya’nın Avrupa’nın ortasında tehdit yayan bir ülke olacağı anlamına geliyor. Bu nedenle bugünden askeri harcamaların artırılmasına, zorunlu askerliğin getirilmesine, emekçilerin ve onların çocuklarının Bundeswehr’in rezerv gücüne dönüştürülmesine karşı güçlü bir mücadele yürütmek gerekiyor.

Close