Written by 10:07 HABERLER

Çalışma yaşamı ve kadınlar konulu araştırma: ‚Ücret düşük, stres yoğun‘

Semra Çelik

Alman Sendikalar Birliği (DGB)’nin yeni broşüründe kadınların iş yaşamındaki durumu temsili bir anketle ortaya konuldu.

Korona salgını sırasında, „normal“ zamanlarda çok az ilgi gören mesleklerin sistem açısından önemi ortaya çıktı. Satış görevlilerinin, temizlik veya bakım personelinin çalışmaları, günlük yaşamımızın işlemesine ve temel hizmetlerin sağlanmasına birçok şekilde katkıda bulunuyor.

Bu önemli işlerin genellikle kadınlar tarafından yapılıyor olması dikkat çekici. Ancak sistem açısından hayati öneme sahip olmanın çoğu zaman iyi çalışma koşullarına ve ücretlere yansımaması da da dikkat çekici.

DGB endeksi “Gute Arbeit ‚Compact‘ 01/2020” kadın ağırlıklı dört meslek grubunda hangi koşullar altında çalışıldığını gösteriyor. Değerlendirme, temizlik ve bakım çalışanları için olduğu kadar satış ve eğitim mesleklerinde de sorunlu olanın sadece ödeme olmadığını göstermekte. Bunun dışında sosyal olmayan çalışma saatleri ve yüksek fiziksel ve psikolojik taleplerden kaynaklanan yoğun stres yaşanıyor.

Sonuçlar, kadın ağırlıklı meslek gruplarının değerinin yükseltilmesinin geciktiğini açıkça ortaya koyuyor:

DGB’nin ‚İyi Çalışma‘ başlıklı araştırması her yıl, hemen hemen her meslek grubundan çalışanlar arasında yapılan temsili bir anketten oluşuyor. Emekçilerin verdikleri cevaplar değerlendiriliyor ve sonuçlar çıkarılarak talepler ileri sürülüyor.

Bu yılki anket, kadınların oranının yüzde 80’in üzerinde olduğu dört meslek grubunda yapıldı. Bu meslek grupları, kadınların oranının yüzde 81 olduğu temizlik, yüzde 82 olduğu satış elemanları, yüzde 84 olduğu bakım ve sağlık ile yüzde 83 olduğu eğitim ve sosyal alan oldu.

Verilen cevaplar, kadınların yoğun çalıştığı mesleklerde ücretlerin düşük, işin yoğun, çalışma koşullarının kötü olduğunu ortaya koydu. Vardiya usülü çalışma, haftasonu ve gecelerin normal işgünü sayılması, sağlık koşullarının fiziki ve psikolojik sorun yaratacak şekilde olması dikkat çekiciydi. Ankete katılan kadınların ezici çoğunluğu, ücret ve maaşlarının yaptıkları işe denk olmadığını, personel eksikliği nedeniyle yoğun çalıştıklarını, geçici sözleşmeler ve yarım günlük işlerde çalıştırıldıklarını, çalışma koşullar nedeniyle sağlık sorunu yaşadıklarını, fazla mesai, haftasonu ve gece çalışmaya mecbur edildiklerini söylediler.

Temizlik işlerinde çalışanların yüzde 78, eğitim ve sosyal alanda çalışanların yüzde 50, satış alanında çalışanların yüzde 58’i, bakım ve sağlık alanında çalışanların yüzde 53’ü hak ettikleri geliri elde edemediklerini, yaşamlarını kıtı kıtına ya da ek yardım alarak sürdürdüklerini bildirdiler. Bu şikayette bulunanlar arasında kadın mesleklerinde çalışnaların genel ortalaması yüzde 38 olarak belirlendi.

Geçici sözleşme ile ve isteği dışında yarım gün çalışanların oranı temizlik sektöründe yüzde 50, eğitim ve sosyal alanda çalışanların yüzde 30, satış alanında çalışanların ise yüzde 40. Bakım ve sağlık alanında çalışanlar arasında ise genelde tam gün veya tam güne yakın çalışma egemen görünüyor.

İşten atılma korkusu, mesleklerinde ilerleyemeyeceklerini bilmek de kadınları gelecekleri ile ilgili belirginsizliğe sokmaktaydı. Satış ve temizlik alanında çalışanların yüzde 14’ü uzatılıp uzatılmayacağını bilmedikleri geçici sözleşmelerle çalıştırılmaktaydı. Temizlik alanında ek bir sorun da taşeron firmalar aracılığıyla çalışmak zorunda kalmaktı.

Çalışma saatleri konusunda kadınların genel görüşü ise, başkaları dinlenir, çocukları ve aileleriyle ya da hobileriyle ilgilenirken kendilerinin çalışmak zorunda kalmaları şeklinde. Temizlik işinde çalışanların yüzde 24’ü, satış elemanlarının yüzde 68’i, bakım ve sağlık çalışanlarının yüzde 73’ü eğitim ve sosyal meslek görevlilerinin yüzde 15’i haftasonu çalışmak zorunda. Akşam, gece ve vardiyalı çalışanların oranı da eğitim ve sosyal alanda çalışanların dışında oldukça yüksek. Bakım ve sağlık alanında çalışanların yüzde 67’si, satış alanında çalışanların yüzde 37’si vardiyalı çalıştırıldıklarını bildirdiler. Vardiya usulü çalışmanın aile ilişkilerini ve sağlıklarını bozduğunu ifade ettiler.

İş yoğunluğu ve çalışma koşullarının kötülüğü nedeniyle tükenmişlik sendorumu yaşayan, vücutlarının kaldıramayacağı işlerde ve baskı altında çok az elemanla çalıştıkları için fiziki ve ruhsal hasta olanların sayısı da odukça yüksek olarak belirlendi.

Sağlık ve temizlik alanında çalışanların yüzde 40’ı emeklilik yaşına kadar bu meslekte çalışmalarının imkansız olduğunu düşünürken, eğitim ve sosyal alanlarda çalışanların yüzde 50’si, bakım ve sağlık alanında çalışanların yüzde 70’i bu görüşünde.

Raporda, kadınların yoğun çalıştığı bu dört meslekte çalışma koşullarının kötü, ücretlerin düşük, psikolojik baskının yüksek ve güvencesiz çalışmanın yoğun olduğu sonucuna varılarak işin adil dağıtımı, ücretlerin arttırılması, haftasonu ve gece çalışmalarının azaltılması ve korona döneminde yapıldığı gibi övgü ve alkışla yetinilmeyip somut adım atılması talep edildi.

Broşüre https://innovation-gute-arbeit.verdi.de/++file++5f33f301e81a9a7431b827b6/download/DGB-Index-Kompakt_2020-01_Frauendominierte-Berufe.pdf linkinden erişebilirsiniz.

Close