Arnold Schölzel
29 Temmuz’da İngiltere’nin Southport şehrinde üç çocuğun öldürülmesinin ardından, Birleşik Krallık’taki faşistler, göçmenlere karşı pogromlar düzenlemekte bir hayli başarılı oldular. Almanya’da ise Mannheim ve Solingen’deki cinayet saldırılarının ardından böyle bir şey gerçekleşmedi, ancak bu cümleye „henüz“ kelimesini eklemek uygun olacaktır.
Çünkü İngiltere’de sağcı ayaklanmalara neden olan sebepler, Almanya ve diğer büyük kapitalist sanayi ülkelerinde de mevcuttur: Bunlardan biri 2008/2009 dünya ekonomik krizinin etkileridir. Bu kriz aslında hiç aşılmadı ve derinden bir kor yangını gibi Almanya’yı da sarmaya devam ediyor. Yaşam standardı düşüyor, belediyeler göçmenlerin kabul edilmesi için yeterli finansman sağlanmaması nedeniyle iflas ediyor ve şiddet suçları artıyor. Buna ek olarak, Almanya’da özellikle CDU/CSU’nun göçmenlere karşı alışılmış kışkırtması eklemek gerekiyor. Göçmenler, ne kadar „faydalı“ olurlarsa olsunlar, düşman imajı olarak kalmaya devam ediyor. Bu ikili yaklaşım, Alman sermayesinin iş modeline uygun: Gerçek ücretleri düşüren ucuz işgücü sağlamak ve aynı zamanda ırkçı söylemlerle bölünmeye yol açmak. Bu en az 130 yıldır süregelen bir durum. Bu bağlamda, AfD – Birlik partilerinin (CDU/CSU) bir uzantısı olarak – bu kışkırtmayı başarıyla genişletti. 2015 yılında, CDU’da Hessen Eyaleti Başbakanlık Dairesi başkanlığına kadar yükselmiş olan Alexander Gauland, mülteci krizini „bizim için bir hediye“ olarak nitelendirdiğinde haklıydı.
Solingen saldırısı, AfD’nin en güçlü parti olabileceği eyaletlerdeki seçimlerinden birkaç gün önce gerçekleşti. CDU/CSU’da ise, bu sefer paniğe kapılmış bir şekilde, sığınma hakkı ve diğer hakları görmezden gelen öneriler ortaya attı. Genel Başkan Friedrich Merz’in Suriyeliler ve Afganların kabulünü durdurma önerisini destekleyen Sahra Wagenknecht de bu trende katılmış oldu. Hükümet partilerinin tepkileri ise boş laflardan ibaret. Solingen’deki bireysel teröre veya IŞİD’in taraftarlarını harekete geçirdiği organize teröre karşı kısa bıçaklar yasaklama gibi tedbirlerin ne faydası olabilir? Şimdi Yeşiller ve SPD’nin çağrıda bulunduğu daha hızlı sınır dışı etmeler ne işe yarayacak? Evet, Sahra Wagenknecht’in söylediği gibi, sadece mevcut hükümetin değil, genel olarak mülteci politikası yanlış. Ancak, AfD de dahil olmak üzere yerleşik partilerin göçmen düşmanlığına teslim olmak için bir neden yok.
Yazının Almancası: https://www.jungewelt.de/artikel/482450.feindbild-migrant.html
