Alman Sendikalar Birliği DGB, 21. Genel Kongresi’ni Berlin’de topladı. “Dijitalleşme”, “Sanayi 4.0”, “esnek ve yaşama uygun çalışma süreleri” gibi konuların hakim olduğu kongrede işçi ve emekçilerin yaşam ve çalışma koşullarını iyileştirecek kararlar birkaç istisna dışında alınmadı. DGB, sermayeye karşı mücadeleyi örgütleme yerine hükümete talepler sıralamayı yeğledi. Son yıllarda çalışanların sayısı sürekli artarken DGB’ye bağlı sendikaların üye sayısı 1950’lerin düzeyine kadar geriledi.
SERDAR DERVENTLI
Alman Sendikalar Birliği DGB, 13-17 Mayıs arası Berlin’de 21. Genel Kongresi’ni topladı. “Emeğin Parlamentosu” (“Parlament der Arbeit”) başlığı altında düzenlenen kongreler son yıllarda iyice şova dönüştü. Açılış etkinliğinin büyük reklam firmaları tarafından organize edilen, Cumhurbaşkanı, Başbakan, Çalışma Bakanı, Belediye Başkanı gibi politikacıların sırasıyla “Emeğin Parlamentosu”nun kürsüsünü işgal etmeleri çoktandır bir gelenek haline geldi.
Ama en azından CDU üyesi bir başbakanın konuşması sık sık yuhalamalarla, ıslıklarla bölünürdü. Helmut Kohl’a örneğin “sıfır tolerans” tanınırdı. Ama şimdi durum öyle değil. İşçi ve emekçilerin yaşam ve çalışma koşullarının son derece zorlaştıran Hartz yasalarının ince ayrıntılarını yürürlüğe koyulmasına önemli rol oynayan bugünün Cumhurbaşkanı Walter Steinmeier (o dönem Başbakanlık Dairesi başkanıydı), “sosyal adaletin garantörü” olarak lanse edildi.
Düşük ücretli ve güvencesiz işlerin artmasında, yoksulluk ve sefaletin gizlenemez boyuta gelmesinde önemli rol oynayan Angela Merkel salona girerken bazı delegeler dayanamayıp başbakanlarını ayakta, alkışlayarak karşıladılar. Çalışma Bakanı Hubertus Heil’in (SPD) işçilerin lehine neleri yapamayacaklarını sıralaması ve bunu yaparken CDU’lu sağlık bakanı Jens Spahn’ın bile gerisine düşmesi de delegeler tarafından alkışlandı.
Bu tablonun kendisi bile DGB’nin ne durumda olduğunu göstermeye yetiyor gerçekte.
CAN ÇIKAR HUY ÇIKMAZ
DGB’yi bir futbol takımına benzeten Merkel, “Her takımının iyi bir kaptana ihtiyacı var. Reiner Hoffmann’ı yeniden başkanlığa seçmekle iyi bir tercih yaptınız. Ben de bu arada, seçimlerin ardından hiç zaman kaybetmeden SPD’nin büyük koalisyonda kalması için çağrı yapmasından dolayı sayın Hoffmann’a tekrar teşekkür etmek istiyorum. Bu cesareti için kutluyorum” dedi.
Merkel’in övgüsünden gayet memnun olduğunu gösteren Hoffmann, “Ama şunu da belirteyim büyük koalisyona destek kararını ben tek başıma vermedim. Tüm sendikaların genel başkanlarının isteğiydi bu” dedi.
Özellikle son 20 yıldır kurulan tüm hükümetlere neredeyse koşulsuz destek veren, milyonlarca üye kaybetmesine karşın bu tutumlarından vazgeçmeyen DGB yönetimleri adeta “can çıkar huy çıkmaz” sözünü doğru çıkartıyorlar.
İki Almanya’nın birleşmesinden sonra üye sayıları 11,8 milyona çıkan DGB sendikaları bugün 5,9 milyon üyeye sahip. Yani üyelerinin yüzde 50’sine yakını istifa etmiş…
NEDEN ÜYE KAYBI YAŞANIYOR?
Almanya’da istihdam altına olanların sayısı 44,3 milyon ile rekor düzeye çıkmış bulunuyor. Bunların 32 milyonu sosyal sigortalı işlerde çalışmakta. Sosyal sigortalı çalışanların %24’ü partime işlerde, %14’ü düşük ücretli işlerde çalışıyor. 2,8 milyon emekçi süreli sözleşmeye sahip, 13 milyondan fazla insan yoksulluk içinde yaşıyor. 1,5 milyon insan her gün “Tafel” denilen sofralarda bir öğün sıcak yemek yiyebilmek için sıraya giriyor, 1 milyondan fazla insan ise değişik kurumların dağıttığı kullanım süresi dolmuş besin maddeleriyle yaşamak zorunda. 55 ve üstü yaş grubundan 5,6 milyon insan yoksulluk içinde yaşıyor (Almanya’da ortalama emeklilik başı 842 Euro düzeyinde), 2,5 milyon çocuk Hartz IV ile yaşıyor, 300 bin kişinin sigortasız, 500 bine yakın kişini evsizin olduğu ‘tahmin’ ediliyor. Ve başbakanın, “durumumuz çok iyi” demesine DGB yöneticileri sadece lafta “karşı bir şeyler” söylüyor.
İşçi ve emekçilerin durumlarının böyle olmasına karşın DGB hala her gün yüzlerce üye kaybediyor. Özellikle Doğu Almanya’da TİS’lere bağlı olan işletmelerin sayısı hızla azalıyor, çalışmaya rağmen yoksullaşanların sayısı sürekli artıyor. Ama DGB’ye bağlı sendikalar, bu işyerlerinde örgütlenmek için adım atmak yerine hükümetten, TİS’lerin delinmesine karşı önlem almak için “TİS’leri genel geçer ilan etmeye” davet ediyor.
DİJİTALLEŞME – SANAYİ 4.0
Son yıllarda “4. Sanayi Devrimi” olarak gündemde olan, “Dijitalleşme” (“Digitalisierung”), “Sanayi 4.0” (“Industrie 4.0“) veya “Yapay zeka” (“Künstliche Intelligenz”) gibi başlıklar DGB Kongresinin de gündemindeydi. Tartışmaların başladığı dönemden bu yana, “gelişmelerin dışında kalmama”, “gidişata müdahale etme” gibi gerekçelerle sendikaların merkezlerinde kurulan çalışma gruplarında olduğu gibi değişik bakanlıklar düzeyinde sermaye örgütleriyle de birlikte kurulan çalışma gruplarında Almanya “dijital çağa” hazırlanıyor.
Sermayenin her türlü yeniliği üretkenliği artırmak, kar marjını yükseltmek için giriştiği konusunda ise sendikaların çalışma gruplarında gündeme bile gelmiyor; geldiğinde ise bunun “aynı gemide” olan işçiler için de iyi olacağı söyleniyor. Tekellerin denetleme kurullarında iç içe geçmiş olan DGB ve ona bağlı işkolu sendikalarının merkez yöneticileri için “Almanya’nın üretim merkezi olarak korunması ve rekabet gücünün artırılması” olayın asıl merkezinde!
Bu duruş kongredeki “Dijitalleşme”, “Sanayi 4.0” ve “Yapay zeka” üzerinden sürdürülen tüm tartışmalara da yansıdı. Sermayenin bu konuda işçileri yeterince işin içine katmadığı, işyeri işçi temsilciliklerinin “ortak karar alma” alanındaki yetkilerinin artırılması yoluyla bu konuda daha faydalı olacakları da ileri sürülerek hükümetin bu konuda adım atması talep edildi.
ASGARİ ÜCRET
DGB’nin en büyük başarısının Yasal Asgari Ücret’e geçilmesi olarak gösteren Hoffmann, bununla birlikte milyonlarca işçinin daha fazla ücret almaya hak kazandığını söyledi. Ama bu asgari ücretin neye yaradığı, insanca yaşam için yeterli olup olmadığı konusu hala DGB yönetimi için neredeyse bir tabu!
Yıllar önce DGB’ye bağlı Hans Böckle Vakfı’nın sosyal araştırmalar enstitüsü WSI, Almanya’da sosyal, kültürel ve siyasal yaşama katılabilmek için yürürlüğe girecek bir yasal asgari ücretin 13 Euro dolayında olması gerektiğini bilimsel yöntemlerle araştırıp ortaya koymuştu. DGB’nin talepleri arasında henüz yer almadığı dönem bu rakam WSI tarafından ilan edilmişti.
DGB Hessen-Thüringen geçtiğimiz yıl yaptığı kongresinde 13,50 Euro Asgari Saat Ücreti kararı almıştı. İnsanca bir yaşamın güvenceye alınması için bu miktarın alt taban olması gerektiği bildirilen önergede (bkz.: hessen-thueringen.dgb.de) bu düzeydeki bir asgari ücretin yaşlılıkta yoksulluğa karşı bir mücadelede bir ilk adım olacağı da belirtiliyor.
Fakat genel kongreye sunulan bu önerge kuşa çevrildi: “DGB, yasal asgari ücretin orta vadede geçimi güvenceye alabilecek bir düzeye yükseltilmesini talep eder” denilerek bir başka önergeye malzeme olarak dahil edildi. Yani rafa kaldırıldı!
ASGARİ MESLEK EĞİTİM MAAŞI
Yasal asgari ücretin yürürlüğe girmesi döneminde birçok “istisna” da yasaya dahil edildi. Yani yasanın kapsamı daraltıldı. Bunların başında 18 yaşından küçük işçiler ve meslek eğitimi yapanlar geliyordu.
DGB Merkezi Gençlik Komisyonu tarafından karar altına alınan ve genel kongreye sunulan “Asgari Meslek Eğitim Maaşı” önergesiyle (kutuya bkz.) sendikalı gençler yürürlükte olan bu haksızlığı ortadan kaldırmak için bir adım atma çabası içine girdiler.
Bu talebin hayat bulması çok kolay olmayacağı açık; Zaten kararın alınması aynı zamanda bunun uğruna mücadele edilmesinin gerektiği anlamına geliyor. DGB Merkezi Gençlik Komisyonu, diğer gençlik örgütleriyle birlikte bu talebin elde edilmesi için ciddi bir kampanya hazırlayıp, mücadeleyi örgütlemek için harekete geçmek zorunda.
…VE HERKESE İYİ İŞ
DGB Merkezi Kadınlar Komisyonu genel kongreye sunduğu bir karar tasarısı ile ciddi bir yaraya parmak bastı. Her ne kadar “herkese iyi iş” talebi ileri sürüldüğünde “herkes” kast edilse de pratikte “herkes” denilirken genelde erkekler kastediliyor!
Bunu birçok erkek sendikacı kabul etmeyecektir ama pratik uygulamada tam da bu yaşanıyor. “Kadınlar da erkek meslektaşları gibi iyi iş hakkına sahiptirler. Toplumsal koşullar nedeniyle iş piyasasında da dezavantajlı olduklarından çalışma koşullarının iyileştirilmesi için yasal önlemler alınmalıdır” denilen önergede eşit işe eşit ücret uygulamasının değişik meslek kollarında olduğu gibi farklı büyüklükteki işletmelerde uygulanması talep ediliyor.
Gençlik için biraz önce belirtilen kadın emekçiler için çok daha fazla geçerli olduğu ortada. DGB Merkezi Kadınlar Komisyonu, kadınları çalışma yaşamında karşılaştıkları eşitsizliği sürekli gündemde getirmek zorunda olduğu gibi asıl olarak buna karşı mücadeleyi en geniş kadın örgütleriyle birlikte örgütlemek zorunda. Çalışma yaşamında gündemde olan eşitsizlik ancak böyle bir mücadeleyle aşılabilecektir.
ASGARİ MESLEK EĞİTİM MAAŞI
DGB yasal asgari meslek eğitimi maaşı talep ediyor. Meslek eğitim maaşları branşta geçerli olan çıraklık sözleşmelerine bağlı olarak belirleniyor. Sözleşmeyle belirlenen miktarın yüzde 20 altında meslek eğitim maaşı verilmesi yasak. Meslek eğitim süresinin uzamasına bağlı olarak maaşın yılda bir kez artması gerekiyor. Eşya vb. yardımları maaş artışının yerine geçirilemez. Fazla mesailer ayrı olarak hesaplanmak zorundadır. Her halükarda maaşın asgari meslek eğitim maaşının altına düşürülmemesi gerekir.
Bunun dışında TİS’lerle belirlenmiş ortalama meslek eğitim maaşının yüzde 80’i oranında asgari çıraklık maaşı talep ediyoruz. Bu, 2017 yılı hesaplarına göre çıraklık eğitiminin ilk yılında 635 Euro, ikinci yılında 696 Euro, üçüncü eğitim yılında 768 Euro, dördüncü yıl 796 Euro olarak belirlenmelidir. Meslek eğitimi öncesi bir yıllık mesleği yönlendirme döneminde ödenen maaş da asgari meslek eğitim maaşının altına düşürülemez.
TİS’lerle sağlanan diğer hizmetler asgari meslek eğitim maaşı kapsamı içinde hesaplanamaz. Yasal asgari maaşın hesaplanması konusunda uygunluk prensibi esas alınmak zorundadır. Bu, TİS’lerle belirlenen meslek eğitim maaşının, yasal asgari meslek eğitim maaşından daha yüksek olması durumunda birincisinin esas alınması anlamına gelir.
Asgari meslek eğitim maaşının yıllık otomatik artışı Federal Meslek Eğitimi Enstitüsü’nün TİS’lerde belirlenen ortalama çıraklık eğitimi maaşındaki artışa göre belirlenir.
HERKESE İYİ İŞ
Alman Sendikalar Birliği Kadın Komisyonu tarafından verilen önerge: Kadınlar da erkek meslektaşları gibi iyi iş hakkına sahiptirler. Toplumsal koşullar nedeniyle iş piyasasında da dezavantajlı olduklarından çalışma koşullarının iyileştirilmesi için yasal önlemler alınmalıdır.
Alman Sendikalar Birliği, yasa koyucudan iyi iş koşulları için yasal asgari standartların, işyerinin büyüklüğü ve alt sınır belirlemesi olmadan geçerli olması için harekete geçmesini talep ediyor.
DGB Kongresi, DGB merkez yönetim kurulu ve DGB üyesi sendikaları, yasal sürecin, TİS görüşmelerinin, politik karar süreçlerinin, küçük ve orta ölçekli işletmelerde çalışan işçilerin çoğunlukla TİS sonuçları ve çıkar temsilciliğinden karlı çıkmadıkları bilinciyle yasal asgari koşulların hayata geçirilmesine gerek duydukları bilinciyle hareket etmeye çağırır.