Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu (DİDF) Yönetim Kurulu yaptığı açıklamada, Die Welt gazetesi Türkiye temsilcisi Deniz Yücel’in serbest bırakılmasını geciken adaletin yerine bulması olarak değerlendirerek, diğer tutukluların da serbest bırakılması gerektiğine dikkat çekti. Yapılan açıklamada şöyle denildi: „DİDF olarak, haksız yere içeride tutulan Deniz Yücel’in serbest bırakılmasından ötürü sevinçliyiz ve bunu gecikmiş bir karar olarak değerlendiriyoruz. Haksız yere tutuklanan, hakkında bırakıldığı güne kadar iddianame dahi hazırlanmayan Deniz Yücel’in en kısa zamanda görevinin başına dönmesi, gazeteciliğin bir suç olmadığını göstermesi bakımından büyük bir önem taşıyor.
Bir yıldır haksız yere tutuklu bulunan Deniz Yücel, verdiği her röportajda, yaptığı her açıklamada Alman ve Türk hükümetlerinin kendi üzerinden kirli pazarlıklar yapmaması çağrısında bulunmuş ve kendisinin kirli planlar için rehin alındığını ifade etmişti.
Gelinen aşamada, Deniz Yücel’in pek çok noktada haklı olduğu ortaya çıkmıştır.
Birincisi, Türkiye’de yargının bağımsız olmadığı, asıl karar verici olanların hükümet ve Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğu görülmüştür. Başbakan Yıldırım’ın Berlin ziyareti öncesinde Deniz Yücel’in kısa sürece serbest bırakılacağına dair verdiği mesajlar da bunu gösteriyor. Bu nedenle, Deniz Yücel’in serbest bırakılması bizleri sevindirirken, yargının tamamen bağımlı olduğunu bir kez daha açık olarak göstermiştir. Aynı gün Altan kardeşler ve bazı gazetecilere ömür boyu hapis cezasının verilmesi de bunu gösteriyor.
İkincisi, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Deniz Yücel karşısında kaybetmiştir. Televizyon programlarında ve mitinglerde açık olarak “Ben bu makamda oldukça o serbest bırakılmayacak” demesine rağmen, Deniz Yücel serbest bırakılmıştır.
Üçüncüsü, Almanya ile Türkiye arasında ekonomik, siyasi ilişkiler olduğu gibi devam ediyor. Türkiye’de basın özgürlüğü, yargı bağımsızlığı, hukuk devleti ayaklar altına alınıp, muhalifler üzerinde baskılar yoğunlaştığı halde Almanya hükümeti, Erdoğan ve hükümetiyle normal ilişkiler içerisine girme, silah satışına devam etme kararı almıştır. Bu ikiyüzlü politika kabul edilemez.
Dördüncüsü, Deniz Yücel’in tutuklanmasıyla birlikte Alman kamuoyunda Türkiye’deki demokratik güçleri ve basın kurumlarıyla dayanışma önemli ölçüde artmıştı. Dileğimiz, Deniz Yücel serbest kaldıktan sonra da bu dayanışmanın güçlü bir şekilde sürmesidir.
DİDF olarak yıllardır Türkiye’de basın özgürlüğü, demokrasi ve insan hakları mücadelesine vermiş olduğumuz destek ve dayanışmayı sürdürmeye devam edeceğiz.
Deniz Yücel’in serbest bırakılması, Almanya’dan çok farklı kesimlerin vermiş olduğu dayanışmanın ne kadar anlamlı olduğunu bir kez daha göstermiştir. Şimdi tutuklu diğer gazeteciler, aydınlar ve siyasetçilerin serbest bırakılması için güçlü bir uluslararası dayanışma görevimiz devam ediyor.
Bu dayanışmayla bir gün onların da Deniz Yücel gibi serbest kalacağına inanıyoruz.“ denildi.
