Written by 08:00 ÇALIŞMA YAŞAMI

Egetürk: Kasaptan holdinge uzanan yol

Almanya’da salam ve sucuk konusunda en büyük Türk firması olan Egetürk, ülke genelinde et endüstrisi için bağıtlanan toplu işsözleşmesini uygulamaya yanaşmıyor. 190 işçinin çalıştığı modern fabrika kağıt üzerinde halen küçük bir kasap görünüyor. Yüzde 60’ı sendikalı olan işçiler sektörde imzalanan TİS sözleşmesinin uygulanmasını talep ediyor. İşletme tarihinde ilk uyarı grevi yapıldı.

Almanya’daki sucuk, sosis ve salam üretimi konusunda ün yapmış Egetürk, Gıda Sendikası (NGG) tarafından işverenlerle sağlanan anlaşmaya uymaya yanaşmıyor. Sendikanın işyeri düzeyinde toplu sözleşme yapılması konusundaki girişimlerine, görüşme yapmadan zam yaparak geçiştiren Egetürk, buna rağmen çalışanlara ortalamanın altında ücret ödüyor.

NGG Sendikası Kuzey Ren Vesftalya eyaleti Başkanı Muhamed Boudih, Egetürk yöneticilerini 26 Ağustos’ta görüşmeye davet etti. Konuyla ilgili olarak Boudih tarafından yapılan yazılı açıklamada işletmedeki durum şu şekilde ifade edildi: “Köln’ün Feldkassel semtinde bulunan Egetürk, küçük bir kasap dükkanından son model teknolojiyi kullanarak en kaliteli ürünleri üreten, kendi alanında Avrupa’nın en tanınmış firmalarından biri haline gelmiş bulunuyor. Tam anlamıyla marka olmuştur. Fabrikada çalışan 190 emekçinin yüzde 60’ı sendikamıza üye. Egetürk’te çalışan üyelerimiz için nitelikleri ve yaptıkları işe göre ücret ödenmesini ve ek haklar talep ediyoruz. Daha fazla kalamayız. Egetürk’te ödemeler şu an fena olmayabilir, ancak bu et endüstrisinde yapılan ödemelerin altında. Çünkü bu dev firma hala bir kasaphane olarak görülüyor ve et sanayisinde endüstriyel bir firma statüsünde görünmüyor. Eyalette bu alandaki toplu iş sözleşmeleri sonlandıralı bir yıl oldu. Egetürk’ün de sendikamızın üyesi işçilerin bu taleplerini karşılaması gerekiyor” dedi.

SENDİKA MUHATAP GÖRÜLMÜYOR

Edinilen bilgilere göre Egetürk, alanında en büyük ve tanınmış fabrikalardan biri olmasına rağmen ücret ve sosyal haklar konusunda sendikayla masaya oturmaya yanaşmıyor. Çalışanlarının büyük çoğunluğunun Türkiye kökenli olduğu Egetürk’te işçilerin maaş artış talepleri çoğunlukla, sendika muhatap alınmadan karşılanmış. Ancak buna rağmen artışlar, sendikanın et sektörü için imzaladığı anlaşmanın altında. Bu nedenle de işçilerin büyük bir bölümü ay sonunu getirmekte büyük bir zorluk çekiyor.

Egetürk’ün yıllardır büyük karlar yaptığının farkında olan işyeri işçi temsilciliği ise patronun sendikayı muhatap almadan yaptığı zam artışlarını yetersiz bularak, ülke için imzalanan anlaşmanın Egetürk’te de geçerli olmasını talep ediyor.

Sendika tarafından verilen bilgiye göre, et sektöründe çalışanlara saat başı ücretin 14,58 Euro olması gerekiyor. Bu miktar asgari ücretin üzerinde. Egetürk’teki saat başı ücretlerin ise bunun çok altında olduğu ifade ediliyor. Sendikanın TİS için ısrarcı olduğunu fark eden fabrika yönetimi, kısa sürede ücretlere yüzde 7 zam yaptı. Hem de Mart ayında yüzde 3 zam yapılmasına rağmen.

İLK UYARI GREVİ YAPILDI

26 Ağustos günü yapılan görüşmede patronun anlaşmaya yanaşmaması ya da görüşmelerin tıkanması durumunda ise NGG ve Egetürk işçi temsilciliği, Avrupa’nın en büyük Türk firması olan Egetürk’te ilk uyarı grevi 27 Ağustos’ta yaptı. Sabahın erken saatlerinde başlayan uyarı grevine işçilerin katılımı yoğun oldu. Fabrikanın önüne “Bu işyerine grev var” pankartını açan işçiler, müzikler eşliğinde taleplerini haykırdı.

Saat 9.00’a kadar devam eden uyarı grevi nedeniyle Egetürk’teki üretim tamamen durdu. Sendika avukatlarıyla işveren avukatları arasında yapılan görüşmelerden bir sonuç çıkmaması üzerine başlayan uyarı grevinin önümüzdeki günlerde devam etmesi bekleniyor.

İlk uyarı grevine katılan işçiler, sözkonusu olan sadece ücret zammı olmadığını, toplu sözleşmenin tanınmasıyla daha fazla hakka sahip olacaklarını söyleyerek, geri adım atma niyetinde olmadıklarını ifade ettiler. Eylem Egetürk’te ilk uyarı grevi olma özelliği taşıyor.

MİLYARLARCA CİRO YAPIYOR

1966’da Köln’de küçük bir kasapta Burhan Öngören’in sucuk yapmasıyla faaliyete başlayan Egetürk, bugün Köln’de 66 bini kapalı olmak üzere toplam 70 bin metre karelik bir alana üretim yapıyor. Egetürk tesislerinde günde 150 ton sucuk üretiliyor. Bu nedenle de her yıl milyarlarca euro ciro yapıyor. (YH)


Kasaptan holdinge uzanan yol

Kağıt üzerine halen küçük bir kasap olarak görünen Egetürk özellikle Avrupa’da yaşayan Türkiye kökenliler tarafından sevilen damak tadı. Kalite ve tat nedeniyle Egetürk’ün sucukları artık Almanya’dan Türkiye’ye gönderilen hediyeler arasında yer alıyor.

Almanya’ya işçi olarak gelen Burhan Öngören, ilk gelen misafir işçiler arasında Türkiye’deki sucuk ve helvanın arandığını fark edince memleketi İzmir’e dönerek kısa zamanda sucuk ve helvanın nasıl yapıldığını öğrendi. Almanya’ya döner dönmez hemen bir kasap açarak sucuk üretimi yapmaya başlayan Öngören’in namı kısa zamanda yayıldı. 1970’li yıllarda Türkiye’den ailelerin de gelmesiyle birlikte hem sucuk talebi arttı ve ayrıca yeni yeni Türk dükkanları açılmaya başlandı. Talebin artması üzerine 1972 yılında Köln Dünnwald’da bir fabrika kiralandı ve makinelerin yardımıyla tonlarca sucuk üretilmeye başlandı. Türkiye ile Yunanistan arasında krizin Kıbrıs nedeniyle tırmandığı bu yıllarda Burhan Öngören, Egetürk fabrikasının kurarak, markalaşmanın da ilk adımını attı. Firmanın internet sitesinde yer alan bilgilere göre, marka Yunanistan’a karşı çıkan Öngören’in “Ege Türk’tür!” demesinden sonra oluştu. İlk etapta Almanya’daki talebi karşılamak üzere kurulan fabrika kısa sürede hızla büyüdü ve bir dünya markası haline geldi. 1979’da Kuveyt’e sucuk ihraç edilmeye başladı. Firmanın verilerine göre günümüzde Avrupa’daki ‚helal et piyasası’nın yüzde 70’i Egetürk’ün elinde. 1980’den beri Feldkassel’deki fabrikada üretim yapan Egetürk’ün bir dünya markası olmasında elbette çalışan işçilerin de payı var. Ancak, bugün olduğu gibi geçmişte de işçiler hep düşük ücrete mahkum edildi.

Close