LENA STEFANOWİTSCH
80 yıl önce Naziler tarafından Buchenwald toplama kampında öldürülen Alman işçi sınıfının önderlerinden Ernst Thälmann bu yıl da unutulmadı ve yaklaşık 100 kişinin katıldığı bir etkinlikle anıldı.
Buchenwald toplama kampında bizzat Hitler tarafından ölüm emri verilerek katledilen Thälmann, 1933’te Naziler tarafından tutuklanıp toplama kampına gönderilene kadar KPD’nin (Almanya Komünist Partisi) başkanıydı.
Hamburg’da yaşadığı evin önünde yapılan etkinlikte, Thälmann’ın hayatı ve yaptığı çalışmaları anlatan konuşmalar yapıldı ve müzik dinletisi sunuldu. İşçi hareketinin geçen yüzyıldaki mücadelelerinin, günümüzün giderek artan militarizasyon ve savaş tehdidi açısından önemine dikkat çekildi.
LİMAN İŞÇİLİĞİNDEN İŞÇİ PARTSİ LİDERLİĞİNE
Thälmann 1886’da Hamburg’da doğdu. 17 yaşında SPD’ye katıldı ve Birinci Dünya Savaşı sırasında Batı Cephesi’nde asker olarak askere alınana kadar Hamburg liman işçileri için sendikacı olarak faaliyet gösterdi ve burada savaş karşıtı muhalif gazeteleri dağıtmaya devam etti. Savaştan sonra SPD’nin politikasına karşı kararlı bir tavır almak için Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht tarafından USPD kurulduğunda ona katıldı. Daha sonra KPD başkanı oldu. Bu pozisyonda iki kez Cumhurbaşkanlığına aday oldu. KPD’nin askeri kanadı olan Ön Savaşçılar Derneği’nin başkanı oldu.
O dönemde anti-faşist işçiler hep “Thälmann gibi kararlı olun!” diyordu.
Kararlılığı ve işçi sınıfıyla olan güçlü bağları faşizm için büyük bir tehlike oluşturuyordu ve bu nedenle 18 Ağustos 1944’te Buchenwald toplama kampında Naziler tarafından öldürüldü. Hayatını daima sömürü ve baskıya karşı mücadeleye ve işçi sınıfının kurtuluşuna adadı.
Thälmann100 yıl önce, 1924’te, KPD’yi polis veya faşistlerin saldırılarına karşı korumak için oluşturan Kızıl Cephe Savaşçıları Derneği (RFB)’nin yöneticiliğini de yaptı.
Thälmann’ın liderliği altındaki RFB, paramiliter tatbikatlara ek olarak Marksist-Leninist teori konusunda da eğitim alan 110.000 üyeden oluşuyordu. Ayrıca Kızıl Gençlik Cephesi ve Kızıl Kadın ve Kız Çocukları Derneği kuruldu. Polis, RFB’nin etkililiğinin farkındaydı ve ona defalarca şiddetli saldırılar düzenlendi. Bunlar “Blutmai” olarak anılan 1 Mayıs 1929’da doruğa ulaştı. O gün, SPD tüm 1 Mayıs toplantılarını yasakladı, ancak KPD yine de tüm işçileri mücadele gününde sokağa çıkmaya çağırdı.
Aynı gün polis, göstericilere karşı makineli tüfek kullanarak durumu tırmandırdı. Bu durum, Berlin’de polis ile işçiler arasında 3 gün süren ve polis şiddeti nedeniyle 33 kişinin ölümüne neden olan çatışmayı tetikledi.
THÄLMANN BUGÜN BİZE NE ÖĞRETİYOR?
“Bizim için kapitalistlerin çıkarları değil, yalnızca işçilerin çıkarları geçerlidir!” Thälmann’ın sözü o zaman için de bugün için de geçerlidir. Thälmann, ölümünden 80 yıl sonra bile bize militarizasyona, savaş propagandasına ve işçi sınıfına yönelik saldırılara karşı uyanık olmayı öğretiyor.
Bugün savaşların etkilerini görüyoruz, barış için protesto hakkımız kısıtlanıyor ve toplumun giderek militarizasyonunu yaşıyoruz. Zenginlerin nasıl zenginleştiğini, yoksulların nasıl yoksullaştığını, sağ partilerin nasıl destek kazandığını, hükümetin tecrit ve yeniden silahlanma taleplerini şimdiden hayata geçirdiğini görüyoruz. Gençler zorunlu askerliğin yeniden uygulamaya konması ve savaşlar nedeniyle geleceklerinin kaybedilmesi tehdidiyle karşı karşıyadır.
O zaman olduğu gibi bugün de Ernst Thälmann, işçi sınıfı olarak kurtuluşumuz için, barış için ve faşist güçlere karşı kararlı kalmamız ve koşulsuz mücadele etmemiz konusunda bizim için bir rol modeldir. Thälmann bizim mücadelemizde yaşıyor.
