Written by 11:07 Allgemein

Euro krizinde son reçete

 İki yılı aşkın bir süredir Avrupa çapında derinleşerek süren Euro krizi için yeni bir reçete daha açıklandı. Avrupa Merkez Bankası, önceki gün ağır şartlara bağlı olarak kriz içindeki ülkelerin hisselerini sınırsız bir şekilde satın alacağını ilan etti. Karar, krizin olduğu ülkeler tarafından memnuniyetli karşılandı.

 

İki yıldır, başta Yunanistan, Portekiz, İspanya, İrlanda ve İtalya olmak üzere değişik Avrupa ülkelerinde kendisini hissettiren “Euro krizi”ne bir retçe de Frankfurt’ta bulunan Avrupa Merkez Bankası (AMB) tarafından açıklandı. Buna göre krizde bulunan ülkelerin devlet tahvilleri, dayatılan tasarruf planlarının olduğu gibi hayata geçirilmesi şartıyla üç yıl için sınırsız bir şekilde AMB tarafından satın alınacak. Böylece, kriz içerisinde olan ülkeler yüksek faizle kredi almaktan kurtulacak. Karar, borçlu ülkelerin AMB tarafından finanse edilmesi şeklinde değerlendirmelere yol açtı.

Önceki gün Frankfurt’ta bir araya gelen yönetim kurulu toplantısından sonra kamuoyuna bir açıklama yapan AMB Başkanı Mario Draghi, Euro Bölgesi’nde yer alan ve kriz içerisinde olan ülkelerin devlet tahvillerini sınırsız bir şekilde satın alacaklarını açıkladı. Kriz içerisinde olan ülkelere “sınırsız yardım” olarak değerlendirilen AMB’nin kararı, Avrupa’daki para ve maliye politikası açısından “önemli bir dönemeç” olarak nitelendirildi.

Draghi tarafından yapılan açıklamaya göre, AMB’nin devlet tahvilini satın almasını isteyen ülkenin öncelikli olarak Euro’yu kurtarmak üzere kurulan yardım fonu Avrupa İstikrar Mekanizması’na (ESM) başvurması gerektiğini belirterek, söz konusu ülkenin hükümetinin bütçenin denkleştirilmesi için kendisinden istenenleri yerine getirmesini şart koştu. Böylece, AMB tarafından devlet tahvili karşılığında verilecek “yardım” yine tasarruf paketlerine endeksli olacak.

Draghi, düzenlediği basın toplantısında bundan sonra izlenecek politikayı şu şekilde özetledi: “Hükümetler bütçelerini denkleştirmek zorundalar. Bunun için tasarrufa ve iş piyasasında reformlara devam etmeliler. O zaman biz de devlet tahvillerini sınırsız olarak satın alabiliriz.”

Böylece, bugüne kadar AB ve IMF tarafından borçlu ülkelere dayatılan tasarruf paketleri, benzer şekilde AMB tarafından dayatılacak.

Şartları yerine getirmeyen ülkelerin devlet tahvillerinin satın alınma işlemi AMB tarafından derhal durdurulacak.

 

AMAÇ AVRO’YU KURTARMAK

Draghi, söz konusu karara gerekçe olarak Euro’nu kesin olarak güvence altına almak, değerini korumak ve Euro Bölgesi’nin dağılıp dağılmayacağı konusundaki tartışmaları bitirmek olarak gösterdi. Yeni reçetenin özellikle aşırı borç krizinin kendisini hissettirdiği İspanya, İtalya, Portekiz gibi ülkelerden alacaklı durumda olanların işine yarayacağı belirtiliyor. Çünkü, özellikle İspanya ve İtalya’nın aşırı borç yüzünden iflasla karşı karşıya kalması durumunda, Euro Bölgesi’nin dağılacağı konusunda güçlü tahminler söz konusuydu.

Örneğin Euro Bölgesi’nin dördüncü büyük ekonomisine sahip İspanya’nın 2013’ün sonuna yılına kadar 12 milyar Euro faiz ödemesi gerekiyordu. AMB’nin son kararı aynı zamanda bugüne kadar AB’den kredi alma başvurusunda bulunmamaya direnen İspanya’nın bu tavrını değiştirmesine yol açabilecek.

AMB’nin devlet tahvilleriyle ilgili kararını açıkladığı gün Madrid’de bulunan Almanya Başbakanı Angela Merkel, pek fazla yorumda bulunmak istemedi. Ancak, AMB toplantısında Almanya, borç içindeki ülkelerin devlet tahvillerini alınmasına yönelik karara karşı çıktı. Almanya Merkez Bankası Başkanı Jens Wiedmann, AMB’nin almış olduğu bu kararın yasalara aykırı olduğunu ileri sürüyor. Dün Süddeutsche Zeitung’da konuyla ilgili yer alan bir yorum yazısında da AMB’nin bu kararla “kırmızı çizgileri” aştığı ileri sürüldü. Keza, koalisyon ortağı liberal FDP de, kararı eleştiren açıklamalarda bulundu.

Bazı gazeteler ve internet siteleri ise AMB’nin kararını “Euro için son şans” olarak tanımladı. Eğer AMB tarafından sunulan reçete de Euro’nun iyileşmesine yol açmazsa, çöküşe biraz daha yaklaşılacak.

 

EMEKÇİLER İÇİN DEĞİŞEN BİR ŞEY YOK

AMB tarafından borç içindeki ülkelerin kurtarılması adına aldığı karar, Euro’nun kurtarılması için Avrupa Merkez Bankası ile AB arasındaki uyumlu eşgüdüm olarak değerlendirilirken, bütün kurumların zor durumda olan Euro’yu kurtarmak için sınırlarını zorladığı anlaşılıyor. Ancak, borçlu devletlerin tahvillerin düşük faiz karşılığında AMB tarafından sınırsız bir şekilde satın alması da, AB genelinde emekçiler için bir şeyi değiştirmeyecektir. Çünkü, Draghi’nin açıklamalarından da anlaşılabileceği gibi, AB tarafından emekçilere dayatılan tasarruf planlarından bir sapma olmayacak, bundan önce olduğu gibi bundan sonra da sosyal alanlarda kısıtlamalara devam edilecek. Dolayısıyla, borçlu ülkelerin bankalarının, tekellerinin kurtarılması, ya da bunlardan alacaklı durumda olanların yine halktan toplanan vergilerle finanse edileceği anlaşılıyor. (YH)

Close