Selçuk Kozan
Hitler faşizminin sonu, 2. Dünya Savaşı’nın bitişi ve faşizmden kurtuluş günü olarak tarihe geçerken, bugün hala insanlık tarihinin en acımasız ve en karanlık dönemi olarak belleklerde silinmiş değil.
Bilinen rakamlar 60 milyon üzerinden insan hayatını kaybetti ve 7 milyon insan ise toplama kamplarında en acımasız bir şekilde yok edildi.
8 Mayıs bir çok ülkede faşizmden kurtuluş günü olarak kutlanıyor. Bu kutlamalar yapılırken, tarih çarpıtılarak anlatılmakta ve faşizmi tarihe gömen Kızıl Ordu’nun adı bile anılmamaktadır. Özellikle Almanya’da gösterilen belgeseller,filmler, gazeteler, sahte tarihçiler, Hitler faşizmine darbeyi vuran ve Alman halkını faşizm belasından kurtaran Kızıl Ordu değil, Amerika Ordusuna methiyeler düzülür. Berlin’e giren Kızıl Ordu görüntüleri yerine Amerikan askerlerinin Alman halkı tarafından sevinçle nasıl karşılandığı ve toplama kamplarında, Amerikan askerleri tarafından kurtarılan tutsakların görüntülerine sık sık rastlarız. Yıllarca Hollywood filmlerinde Amerikan askerlerinin kahramanlıklarına dünya halklarını inandırmaya çalıştılar. Bir çok tarihçi Kızıl Ordunun işgalci ve barbarlığında bahsederek, Amerikan askerlerinin insancıllığını sürekli öne çıkardılar. Faşist işgale karşı tüm yükü taşımış büyük bedeller ödeyen, inanılmaz bir mücadele veren Sovyet halkı, tarih çarpıtılarak, çirkin kampanyalarla karalandı.
1939 Polonya’nın işgaliyle başlayan ve tüm Avrupa’yı kasıp kavuran Hitler faşizmine karşı insanlık tarihinde görülmemiş bir zafere imza atan, tüm tarihi çarpıtmalara rağmen, Kızıl Ordu öncülüğünde Sovyet işçi ve emekçilerin inanılmaz direnişini bir kez daha hatırlatmak istedik…
İşgal ve kitlesel katliamlar
Polonya ve sonrası bir çok Avrupa ülkesinin işgal eden Hitler, en büyük hedefi Sovyetler Birliğiydi. 22 Haziran’da 1941’ de Sovyetlere saldırır. Hedef Sovyetlerin komple yok edilmesiydi. İnanılmaz bir güce sahip olan Hitler ordusu tüm gücünü kullanarak Sovyetleri işgal eder. İşgal ettiği köy, kasaba ve kentlerde inanılmaz katliamlar yapılır. Ordunun girdiği bölgelerde, arkasından özel hazırlanmış mobilize katliam birlikleri girer. Yaşlı, genç, kadın, çocuk demeden katledilir. Kiev yakınlarındaki Babi Yar’da yaklaşık 34.000 Yahudi iki gün içinde vurularak öldürülür. Mobilize katliam birlikleri 1943 baharına kadar bir milyondan fazla Yahudi, on binlerce partizan ve Romanı katleder.
Jaeger Raporu“ adı verilen raporda, SS Albayı Karl Jaeger, Litvanya’da 2 Temmuz ile 1 Aralık 1941 tarihleri arasında kendi birimince yürütülen katliamlarda 137.346 Yahudi erkeği, kadını ve çocuğu öldürdüğünü açıklar. Kovno, Ukmerge ve Vilna şehirlerindeki Küçük Litvanya kasabalarında ve köylerinde yaşayan hemen hemen tüm Yahudiler öldürülür.
Kızıl Ordu ve Sovyet emekçilerinin tarihi direnişi
Belarus, Ukrayna, Litvanya, Letonya, Estonya, Moldova toprakları dahil olmak üzere, Sovyet topraklarının önemli bir bölümü faşistlerin ve müttefiklerinin işgaline maruz kalmıştır. Nazi orduları önüne gelen her şeyi yok ediyordu. Hedefleri Moskova’yı ele geçirmekti. Bütün dünya Sovyetlerin teslim olacağını düşünüyordu. Nazi orduları Moskova’ya ilerliyordu.
3 Temmuz 1941 de Stalin bütün halkı direnişe çağıran uzun bir konuşma yapar. Bu konuşmadan sonra Stalin’in çağrısı üzerine milyonlar direnişe katılarak cevap verir.
Ağır ve zor olan koşullara rağmen Moskova önlerinde büyük bir direniş başlar. Alman Ordusu büyük kayıplar verir. Bu arada Sovyet halkı yaşlı, genç, kadın demeden herkes direnişe katılıyor, sokaklar, evler her taraf direniş alanına dönüşüyordu.
Moskova’da püskürtülen Alman Ordusu, Hitlerin emriyle Stalingrad’ın alınması emrediliyordu. Sovyetlerin en önemli kentlerinden biri olan Stalingrad, Sokak sokak, ev ev, oda oda dövüşüyordu. 182 gün süren bu direnişte, arşiv kayıtlarına göre Kızıl Ordu toplam kayıpları 1.129.619’dur. Bu rakamın 478.741’i ölü ve kayıp, 650.878’i ise yaralanmıştır. Bu rakamlar tüm Stalingrad bölgesi içindi, kent içindeki çatışmalarda ise 750 bin Kızıl Ordu askeri ölür, yaralanır ya da tutsak edilir. Büyük bir direnişe sahne olan ve tarihte hiç bir zaman unutulmayacak, büyük zaferin habercisi olacaktı Stalingrad. Burda başlayan direniş Berlin’de zaferle taçlanmıştı.
Bu savaşta Sovyetlerin toplam kaybı 27 milyondu. Binlerce şehir, kasaba ve köy yerle bir olmuştu. Kızıl Ordu Nazi ordusunu püskürterek yenilgiye uğratmıştı. Kızıl Ordunun faşizm karşısındaki direnişi diğer Avrupa ülkelerdeki komünistler, ant-faşistler ve faşizme karşı savaşan herkes için büyük bir moral olmuş ve kendi ülkelerinde faşizme vurulan darbede etkili olmuştur.
Berlin’de dalgalanan kızıl bayrak, büyük bedeller ödeyen Kızıl Ordu, Sovyet işçileri ve Sovyet halklarının, başta Avrupa olmak üzere dünya halklarına hediyesiydi…
Tüm çarpıtmalar, sahte belgeler üreterek karalamaya çalıştıkları tarih, 8 Mayıs1945 faşizmden kurtuluş, 20. yüzyılın insan iradesiyle kazanılmış büyük bir zaferin öyküsüdür.