Ford işçileri arasında gelecek kaygısı önümüzdeki aylarda süreceğe benziyor. Tekelin patronları Avrupa’daki üretimi yeniden yapılandırma konusunda ısrar ederlerken bunun işçilere neye mal olacağı konusunda belirsizliği sürdürme yanlısı bir tutum izliyorlar. Tüm bu gelişmelere karşın İşyeri Temsilciliği ve IG Metall sessizliklerini koruyorlar.
SERDAR DERVENTLİ
Binlerce Ford işçisi Pazartesi günü (24 Eylül) işyeri toplantısına gelirken gündemde olan sorulara yanıt alacaklarını umuyorlardı. Aylardır basında Ford’un Avrupa’daki özelliklede Almanya’daki geleceğiyle ilgili olumsuz haberleri takip eden işçiler işyeri toplantısında tekel yönetiminin somut planları açıklamasını bekliyordu. Bu olmazsa en azından İşyeri Temsilciliğinin (BR) ve IG Metall’in bu durum karşısında atılacak adımlar konusunda bir şeyler söylemesini bekliyorlardı.
“ZARAR EDİYORUZ”
Ford Avrupa genelinde başlattığı yeni reklam kampanyasında yeni model Focus’un satışını artırmak için elinden geleni yapıyor. “Şimdiye kadar ürettiğimizin en iyisi” (“Das Beste, das wir je gebaut haben”) sloganı altında devam kampanya şimdiye kadar hedefini henüz bulmadı. Otomobil satışları Almanya’da %5,4 artmasına karşın tekel yönetiminin istediği ‘düzeyde’ değil! Yılın ilk yedi ayında Ford’un piyasa payı %7,3’e çıktı.
2017 yılını Avrupa’da 122 milyon Dolar kârla kapayan Ford, 2018’in ikinci çeyreğinde 73 milyon Dolar zarar etti. Bu durumu işçilere yeni bir saldırı dalgası olarak kullanmak isteyen tekel yönetimi bunu gerçekleri altüst ederek yapmaya çalışıyor. İşçilik maliyetinin yüksek olduğunu, özellikle Köln’de işçilerin çok fazla rapor aldıklarını ileri süren tekel yönetimi, “Bu durum düzelirse işyerleri güvenceye alınır” görüşünü savunuyor. Oysa 2018 ilk yarısında yapılan zararın işçilerin tembelliğinden veya satışların olağanüstü düşmesinden kaynaklanmıyor. Zarar asıl olarak döviz piyasalarındaki çalkantılardan doğuyor. Ford Avrupa’nın en büyük pazarı olan Büyük Britanya’da satışlar artmasına karşın zarar edilmesi de buna bağlı.
Her ne kadar son toplantıdan kısaca bahsedilse de dünya döviz piyasalarında yaşanan iniş çıkışlar da tekelin kâr hanesini olağanüstü olumsuz etkiliyor. 2018 başında tekel yönetimi tarafından yapılan açıklamada bu iniş çıkışlardan 600 milyon Dolar hacminde bir kayıp olduğunu açıklanmıştı. Dolayısıyla sözü edilen 73 milyonluk zararın asıl nedeni de bu!
ÇALIŞMA KOŞULLARI İYİLEŞTİRİLSİN
Köln’de rapor alma oranları diğer otomobil fabrikalarıyla karşılaştırıldığında yüzde 100’lük bir fark olduğu görülmekte. Ancak Köln’deki üretim koşulları da diğer fabrikalarla karşılaştırıldığında Ford’daki işin daha ağır ve stresli olduğu biliniyor.
İşyeri toplantısında bu konu gündeme geldiğinde bantta çalışan bir işçi kürsüye çıkarak, “ben her gün sekiz saat boyunca sürekli 60 saniye de bir 20 kilo taşımak ve monte etmek zorundayım. Bu duruma vücudumun ne kadar dayanabileceğini düşünüyorsunuz” diyerek çalışma koşullarının zorluğunu ve stresi ortaya koydu.
Çalışma koşulları iyileşirse rapor alma oranlarının da düşeceği ortada ama Ford patronları ısrarla işçilere, “bu konuda daha duyarlı olunması herkesin lehine. Rapor alanlar sadece kendi işyerlerini değil aynı zamanda arkadaşlarının da işyerlerini tehlikeye atıyorlar” diyerek suçlu olarak işçileri göstermeyi yeğlediler.
Çalışma koşullarını iyileştirmek yerine işçi maliyetinin düşmesi için yol ve yöntemler üzerinde duran tekel yöneticileri, Fiesta, Focus, C Max gibi modellerin üretildiği Köln ve Saarlouis fabrikalarında kâr marjının %1,5 olduğunu ama tekel merkezinin en azından %6’ya çıkmasını talep ediyor. İlk bakışta çok fark yokmuş gibi gelse de gerçekte bu %300 artış anlamına geliyor! Bunun sağlanması ise üretim taktının aşağı çekilmesi, iş baskısı ve stresinin artırılmasıyla mümkün olduğu ortada. Buda işçiler açısından sağlıklarının bozulmasından başka bir işe yaramayacak.
TEMSİLCİLİK VE SENDİKA NEDEN SESSİZ?
Kamuoyuna kapalı yapılan toplantıda yaşananları gazetemize anlatan işçiler özellikle işyeri temsilciliğin ve sendikanın sessiz kalmasına anlam veremiyorlar. Tekel yönetiminin rapor alanların çok olduğu konusundaki konuşmasının ” BR Başkanı Martin Hennig, “Bu doğru ve şirket yönetimiyle birlikte sağlık önlemleri konusunda ortak çalışıyoruz” diye yorumlanmasının işçileri şaşırttığını söyleyen işçiler, “Başkanın böyle konuşması hastalanıp rapor alan arkadaşlara yönelik saldırıların önünü de açmış oldu” dediler. ABD merkezinin planlarını açıklamamasını, “terbiyesizlik” olarak değerlendiren Hennig’in bu konuda şov yaptığı da işçiler tarafından belirtildi.
İşyeri toplantısının ardından bölgesel WDR televizyonuna bir demeç veren Hennig, işyerlerinin uzun vadeli güvenceye alınıp alınmayacağı konusunda, “Bu kadar ileri gitmek istemiyorum. Şirket yönetimi ile birlikte ortak hareket ederek sorunları çözebileceğimizi düşünüyorum” dedi.
IG Metall sendikasının da tekelin saldırı planlarına karşı ciddi bir tutum sergilememesi de dikkat çekiyor.
