Written by 15:18 ÇALIŞMA YAŞAMI

ThyssenKrupp çelik işletmesinin bir kısmını elden çıkarıyor

AYHAN ZEYTİN

Tarihsel dönüm noktası: ThyssenKrupp, çelik işinin bir kısmını elinden çıkararak yüzde 20’sini Doğu Avrupa EP Grubuna satıyor. Şirket sözcüleri tarafından aslında yüzde 50 olması gerekiyordu deniliyor. „Amaç 50:50 oranında eşit bir ortak girişim oluşturmaktır“ diye açıklanıyor. Her iki taraf da aylardır pazarlık yapıyor. Çelik işi çöktüğü için önceki iş planı kaybedildi. Şirket şimdi buna binlerce kişinin işine mal olabilecek ciddi bir tasarruf programıyla karşılık veriyor.

Bu haberi basından duyan, İşyeri İşçi temsilcileri, Denetim Kurulu üyeleri sonuçları ciddi ve korkunç olabileceğini düşünüyorlar.

Son zamanlarda dönüşüm (Transformation) nedeniyle 2 bin işyerinin azaltılacağı haberi gelmişti. İşçileri yeniden yapılanma (Umstrukturierung) konusunda bilgilendirmek için 30 Nisan Salı günü bir futbol sahasında işletme toplantısı planlanmıştı. Gelen son haberlerden sonra toplantı ertelenerek, Duisburg merkezinde 1’ci kapının önünde bir miting düzenlendi.

İşçiler öfkeliydi

Miting’e binlerce öfkeli İşçi katıldı. Aynı zamanda sendikacılar, yerel ve eyalet politikacıları, Çalışma Bakanı Hubertus Heil bile katıldı.

Almanya’da ikinci dünya savaşından sonra 1951 yılında yürürlüğe giren yasaya göre Denetleme Kurulunun en geniş kapsamlı hakları, işletmelerin stratejik kararlarına etki yapma gibi hakkı dahi verilmesine rağmen (Montanmitbestimmung), böyle Denetim Kurulunu hiç’e sayan olayların yaşanıyor olması herkesi düşündürmeli.

Denetim Kurulu (Aufsichtsrat) Başkan yardımcısı, aynı zamanda IG Metall Başkan yardımcısı Jürgen Kerner “Bu iyi bir tarz ve iyi bir başlangıç ​​değil”, IG Metall NRW ve aynı zamanda TİS müzakere Başkanı Knut Giesler “Konsept eksikliği basın açıklamalarıyla düzeltilmiyor. Gelecekte TKSE’de kim söz sahibi olursa olsun, aşılmaması gereken kırmızı çizgiler var”,Tekin Nasikkol (Vorsitzender des Gesamtbetriebsrats) genel İşyeri İşçi temsilcileri Başkanı ve Denetim Kurulu üyesi “Şirketin parçalanmasını red ediyoruz” dediler.İşçiler’de Şirketin ne yapmak istediğini anlamadıklarını tepkileriyle dile getirdiler.

En çok tepki görenler arasında Ana şirket Başkanı (Konzern Chef) Miguel López idi.

İşçiler tepki göstermekte haklılar

ThyssenKrupp, çelik işletmesinin bir kısmını elden çıkarıyor ve bunu Çek milyarder Daniel Kretinsky’nin EP Şirketler Grubuna (EPCG) satıyor. İşler istediği gibi gitmezse Kretinsky’nin çıkabileceğine dair anlaşmada bir madde var.

Çünkü Alman enerji politikası söz konusu olduğunda Kretinsky’nin bir iddiası var: Enerji geçişinin ve kömür yakıtlı enerji üretiminin aşamalı olarak durdurulmasının yeşil politikacıların hayal ettiği kadar sorunsuz ilerleyeceğini varsaymıyor. Ve böylece kömüre güvenmeye devam ediyor.

Ayıca Kretinsky için “aynı zamanda Sparta Prag futbol kulübünün de sahibi olan adam sabırlıdır; onun için önemli olan tek şey, sonunda sahadan kazanan olarak ayrılmasıdır” deniliyor.

Bu yüzden NRW Ekonomi Bakanı Mona Neubaur “EPCG gurubunun NRW Demir-Çelik sektörüne katılması dönüşüm işlemine (Transformation) olumlu katkı olabilir. Bu da işçi temsilcilerini sürece katmakla olur” diyerek endişelerini dile getirdi.

Hepimiz aynı gemide miyiz?

Yeşil çelik üretimi ve hava kirliliğinin önlenmesi için yüksek fırınların kapatılıp, Hidrojen bazlı doğrudan indirgeme tesislerinin kurulması için Almanya’da bütün demir-çelik üreticileri gibi ThyssenKrupp da eyalet ve federal hükümetten 2 milyar Euro teşvik primi aldı.

Bir yıldır IG metall Sendikanın öncülüğünde fabrika önlerinde, yerel üretimlerin olduğu şehirlerde, en son geçen yıl yoğun enerji kullanan sanayilere yönelik köprü elektriği fiyatı için (yani işletmelerin elektrik fiyatları düşürülsün diye) 24 Kasım’daki Berlin’de merkezi eylem gününe yaklaşık 12.000 IGBCE ve IG Metall çalışanı katıldı.

Yeniden yapılanma adı altında (Umstrukturierung) diğer işletmelerde olduğu gibi (ArcelorMittal Bremen 600 işyeri, Salzgitter 800 işyeri) ThyssenKrupp’ta 2 bin işyerinin yok edilmesinden bahsediliyor.

Geçen yıl Demir-Çelik TİS (Toplu İş Sözlesmesi) döneminde işyerlerinin korunması için haftalık iş saatlerinin 35 saatten 32 saate tam ücret karşılığında düşürülmesi talebi vardı. Ne hikmetse “hepimiz aynı gemideyiz” diyen patronlar bu talebi reddettiler. Sendikada bu talebin arkasında fazla durmadığı gibi, sermayenin enerji giderlerini aza indirmek için işçileri sokağa dökenler enflasyonun yüksek olduğu bir dönemde 3 bin Euroluk enflasyon primini kabul edip, 13 ay gibi bir zamanı ücret artışı olmadan TİS sürecini bitirdiler.

Almanya’da yıllık 45 milyon tonluk Çelik üretimi 2022 yılında 37 milyon tona, 2023 yılında 35 milyon tona düşmüştür. Bu yıl da 30 milyon tona düşmesi bekleniliyor.

Ama 2022 yılında çelik üreten firmaların üretim düştüğü halde satış geliri 18 milyar Euro artmıştır.

 

Close