Written by 09:08 ÇALIŞMA YAŞAMI

Ford’da işçileri ne bekliyor?

Ford Köln’in geleceği ile ilgili belirsizlik devam ediyor. 14 Mayıs günü yapılan 24 saatlik grevin ardından Ford yönetiminin uzlaşma sinyalleri verdiğini belirten IG Metall ve İşyeri Temsilciliği, greve ara verildiğini ilan ettiler. “Ford yönetimi ile temel noktalan üzerine anlaşma sağlandı” açıklamasını yapan sendika yetkilileri, “temel maddeler” hakkında bilgi vermekten kaçındılar. Köln’den yöneticilerin tekel merkezinin onayı almak için ABD’ye gittiği açıklandı. İşçiler ve tabandaki sendika temsilcileri görüşmeler hakkında bilgi kendilerine bilgi verilmemesini eleştiriyorlar.

Köln’deki Ford fabrikasında şimdilik başka grev yapılmayacak. IG Metall Köln-Leverkusen, Ford Almanya yönetimiyle yapılan görüşmelerde temel noktalar üzerinde anlaşmaya varıldığını açıkladı. Ford fabrikalarının Genel İşyeri İşçi Temsilciliği (GBR) Başkanı Benjamin Gruschka, “Bunun için bazı noktalarda ABD’deki şirket merkezinin onayı gerekiyor” dedi. Sendika ayrıntıları hakkında bilgi vermedi.

IG Metall, işten çıkarma programını protesto etmek için geçen Çarşamba günü bir günlük grev düzenlemiş ve grev nedeniyle işler büyük ölçüde durmuştu. Sendika, Köln’deki Ford işçilerinin bu günlük grevle müzakere komisyonunun arkasında durduklarını kanıtladıklarını vurguladı. Ford, şu anda yaklaşık 11 bin 500 olan işçiden 2 bin 900’ünü 2027 sonuna kadar işten çıkarmak istiyor.

IG Metall, gönüllü olarak ayrılan veya işleri başka şirketlere devredilen çalışanlar için mesleki destek ve yüksek tazminat talep ediyor.

FORD: SOSYAL ORTAKLARLA ÖNEMLİ İLERLEME KAYDEDİLDİ

Ford yönetimi tarafından yapılan açıklamada ise, “sosyal ortaklarla yapılan sosyal toplu sözleşme müzakerelerinde önemli ilerleme kaydedildi” denildi. IG Metall ve İşyeri Temsilciliği ile ilk çerçeve anlaşmasının hazırladıklarını açıklayan Ford yönetimi, “Bir sonraki adımda taraflar, ana şirket Ford Motor Company’nin onayını alacak. Şu anda Köln’deki fabrikamızda yeni grevler beklemiyoruz” dedi.

IG Metall temsilcisi Frank Koch, ABD yönetimi bu yolu izlemeye hazır olursa müzakerelere devam edileceğini belirttiği açıklamasında, “Aksi takdirde, işveren tarafına baskıları daha da artıracağız. Grevleri sürdürecek ve genişleteceğiz” dedi.

NEDEN TAM BİLGİ VERİLMİYOR?

Ford yönetimi, IG Metall Köln-Leverkusen Şube yönetimi ve Ford İşyeri İşçi Temsilciği aralarında uzlaşma sağladıklarını açıklamalarına karşın net bir bilgi vermemeleri işçiler ve tabandaki sendika temsilcileri tarafından eleştiriliyor.

Gazetemize açıklama yapan Y bölümünden bir sendika temsilcisi, “Neler olduğunu bilmiyoruz. Temel noktalar üzerine anlaşma sağlandığı söyleniyor ama bunların neler olduğu konusunda bize bir açıklama yapılmadı. Sendikaya ve BR’ye sorduğumuzda ayrıntılı bilgi verilemeyeceği söyleniyor. Tam bir belirsizlik içindeyiz” dedi.

Aynı bölümde çalışan bir başka temsilci ise, “TİS Komisyonuna bile bilgi verilmiyor. Oysa müzakerelerde ilerleme kaydedildiğinde ilk olarak onlara bilgi verilmesi gerekiyor. Bilgiler sadece görüşmeleri sürdürenlerde toplanıyor, bize söz hakkı bile tanınmıyor” dedi. Fabrikanın değişik bölümlerinin satılmasının da gündemde olduğunu söyleyen sendikacı, “Hangi bölümler kime ve hangi şartlarda satılacak – bunları bilmemiz gerekiyor. Buna göre bizde işçileri bilgilendireceğiz” dedi.

Y bölümünde 20 yıldır çalışan bir işçi ise, “Bence işi oldu bittiye getirmek istiyorlar ve bu nedenle bilgi vermiyorlar” dedi. Yıllardır benzer durumların yaşandığını söyleyen işçi, “Binlerce arkadaşımız bu yöntemle işten çıkarıldı. Önce ‘direniz, buna müsaade etmeyiz’ diyorlar sonra ‘yapacak bir şey yok, bir kısım paralı çıkışla gidecek ama işyerlerimiz güvenceye alınacak’ diye kalanları avutuyorlar” dedi.


İŞÇİLER NE DEDİ?

1973’teki greve katılanlar desteğe geldi.

Özkan Aydemir, 20 yıldır Ford işçisi:

Bugün burada olmamın nedeni, geleceğimizle ilgili belirsizlikler ve işimizi kaybetme korkusu. Köln’deki 11.500 çalışandan 2.900’ünün işten çıkarılmak isteniyor, bu da bizleri büyük bir endişeye sürüklüyor. Babalarımızın 1973’te yaptığı grevden sonra, biz de 50 yıl sonra aynı korkularla buradayız. Rahmetli babam, 70’li yıllarda Ford’un sallanmasının Almanya ekonomisi için kötü sonuçlar doğuracağını söylerdi. Şu an Ford sallanıyor ve hepimiz çok endişeliyiz. Anlaşma talep ediyoruz; 2.900 işçi için işten çıkarılmama garantisi ve kalan 8.000 işçi için de en azından 2032’ye kadar iş güvencesi istiyoruz. Bugün burada 11.500 kişinin içinde, 10.000’den fazlası IG Metall üyesi ve hepsi bu grevde bir araya geldi. 24 saat süren grev gerçekleştiriyoruz ve eğer anlaşma sağlanmazsa, bu grev devam edecek. Belki 48 saat veya daha uzun sürebilir.

Nuri Yıldız, 25 yıldır Ford işçisi:

İşverenin kendi inisiyatifleri nedeniyle fabrikanın geleceğinin ortadan kalkabileceğini düşünüyorum. İşçilerle kedi fare gibi oynanmak isteniyor ve buna karşıyız. İşçilerin yüzde doksan beşi grev çağrısına evet dedi. Aslında yüzde 99 olması lazımdı. Ama yine de güzel bir sonuç. Benim duyumum işverenin sendikayla masaya oturabileceği. Görüşmelere devam edebiliriz.  Ama sonuçların kalıcı olması gerektiğini düşünüyorum. Hepimiz çok endişeliyiz, çünkü iş güvencemiz tehlikede.

Ercan Doğan, 14 yıldır Ford işçisi

Uzun zamandan beri yaşanan işten çıkarmalar ve sorunlar, bugün burada grev yapmamıza neden oldu. Genç arkadaşlarımızın sayısını azalttılar. Baskı artıyor. Sendikamızdan talebimiz bir günde sonuç alınmazsa bunun devamını talep ediyoruz. Umarım işveren, mücadelenin ciddiyetini anlar ve bu iki taraflı bir çözüme ulaşır. Geçmişteki grevlerden öğrenerek, bugün bizler de bir araya gelmiş durumdayız.

Halil Zengin:

Öncelikle duyarlılığınız için teşekkür ederiz. Sonuçta medya olmadan sesimizi duyuramayız. Dünyadaki bu ekonomik kriz, pahalılık, savaşlar vs. elbette buraya da yansıdı bu. Bu yansıma bize de hak kısıtlamaları getirdi. Ford’da neredeyse 12 bin kişi çalışıyor. Bu 12 bin kişinin tamamı burada değil. Farklı farklı kapılardalar. Biz 70 grevini elbette kendimize örnek olarak alıyoruz. Çok dirençli, çok politik ve çok ciddi kazanımları olan bir grev çünkü. İşçilerin greve desteği yüzde 95, sendikanın bu desteği arkasına alıp işverene karşı dik durması gerekiyor. Uzun soluklu mücadele önemli çünkü pahalılık, kira giderleri, sağlık giderleri çok yüksek.  İşveren hep kendi penceresinden bakıyor, kendi kaybına ya da kazancına bakıyor. İşçinin kaybına bakmıyor. Yani kendi kazançlarına bakıyorlar. İşçinin kaybı burada görmezden geliniyor. Dolayısıyla bugün buradayız. Mücadeleye devam edeceğiz.

İbrahim Karakurt:

1973 grevine katılan biri olarak, bugünkü grevin daha sembolik olduğunu düşünüyorum. O zaman sendika yoktu, biz sendikasız grev yaptık. Ancak şimdi işçilerin, sendikanın doğru yönlendirmesiyle birlikte dik durması gerekiyor. Daha önceki deneyimlerimizden yola çıkarak, bugünkü grevde de birlik olmalıyız. Her zaman dayanışmaya hazırız.

Seyfi:

1973’te grev patlayınca ne yapmamız gerektiğini düşündük. Bir komite kurduk ve ben de o komitede yer alıyorum. Görevim megafonla konuşmak; “arkadaşları vurmayın, kırmayın, hakkınızı vazgeçmeyin” demek.

Hissettiğimiz heyecan ve korku çok yoğundu. Ancak buna rağmen grevi sürdürmeyi başardık. Gerçekten etkileyici bir durumdu. Hatta bir noktada, üzerimize bir branda atarak “lütfen burayı terk edin” dediler. Aksi takdirde polis göndereceklerini belirttiler. Biz hemen oturduk ve direnişimizi sürdürdük.

52 yıl önce başarıyla mücadele etmiş ve kazanmış olanlar olarak, bugünkü greve katılanlara önerim şu: Bu grev sembolik bir gösterişten öte bir anlam taşımalı. Gerçek bir grev olmalı ve işçilerin hakları sonuna kadar savunulmalı. Dünya çapında grev, işçinin tek silahıdır. Başka bir silahımız yok. İşveren buna göre çeşitli yollarla karşılık verebilir ama işçinin hakkı alınmalı. İşçilere hakları verilmediği sürece, bu mücadelede kararlı bir şekilde birlik olmamız şart. Geçmişte yaşadığımız korkulara rağmen, haklarımızı almak için sonuna kadar direndik. O dönemde de korktuk; dışarıdan gelen tehditlere karşı dayanışma içinde olduk. Bugün de aynı iradeye sahip olmalıyız. Ford’un politikası, yirmi devlete bedel ve bu durum işçi sınıfını tehdit ediyor. Eğer Ford kapanırsa, bu sadece burada değil, dünya genelinde işsizlik yaratacak. Bu nedenle mücadelemiz çok önemli.

İşveren, her zaman bir tehdit oluşturuyor. “Kapatacağım” diyerek bizlere korku salıyor. Bu, daha fazla kar elde etmek için yapılan bir manipülasyon. Bizler direnmeli ve ayakta kalmalıyız.

Close