Fransa’da Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un isteğiyle “reform” adı altında iş ve eğitim alanında yapılmak istenen kısıtlama ve özelleştirmelere karşı mücadele devam ediyor. Demir yolu işçileri ve Air France Havayolu çalışanlarının daha önce başlatmış olduğu uyarı grevleri geçtiğimiz hafta pazartesi günü de devam etti. Grev nedeniyle pek çok tren seferi yapılmadı. Hızlı trenler TGV’nin beşte ikisi sefere çıkmadı.
YASA TEMMUZ BAŞINDA MECLİSTE GÖRÜŞÜLECEK
Demir yolu şirketi SNCF çalışanları özelleştirme yoluyla pek çok haklarının kısıtlanmak istenmesine karşı hükümeti uyarmak amacıyla düzenli aralıklarla greve çıkma kararı almıştı.
Demiryollarındaki özelleştirmelere karşı 19 Nisan’da ülke genelinde yapılan eylemlere 300 bin kişi katılmıştı. Macron tarafından meclise gönderilen yasaya göre demiryollarında rayların özelleştirilmesi ve çalışanların haklarının budanması hedefleniyor. Özellikle işten atmalar kolaylaştırılıyor, memur konumundakilerin statüsü değiştiriliyor.
Yasa, Temmuz başında bir kez daha mecliste ele alınacak ardından senatoya gönderilecek. Yasanın muhafazakarların desteğiyle olduğu gibi kabul edilmesi bekleniyor. Bu nedenle Temmuz ayına kadar CGT Sendikası’nın öncülüğünde pek çok eylemin yapılması planlanıyor.
AIR FRANCE’DE MÜCADELE SERTLEŞİYOR
Geçtiğimiz Pazartesi günü Air France Havayolu şirketinin seferlerinin dörtte biri iptal edildi. Özellikle Paris’teki Charles-de-Gaulle Havaalanı’ndaki seferler grevden etkilendi. Air France’de örgütlü sendikaların ücretlerin enflasyon oranına göre artırılması talebine işveren olumsuz yaklaşıyor. Yapılan görüşmelerden herhangi bir sonuç alınmadığı için çalışanlar uyarı grevi kararı almıştı. Air France çalışanları, şu anda enflasyonla kıyaslandığında yüzde 6 daha az ücret alıyor. İşveren ise yeniden yapılandırma adına 2021 yılına kadar yüzde ikisi enflasyon denkleştirmesi, yüzde 1.65’i de zam olmak üzere yüzde 3.65 zam öneriyor. Çalışanlar ayrıca pilotların emeklilik yaşının 58’den 65’e çıkarılmasına da tepki gösteriyor.
Yılda 50 milyon yolcu taşıyan Air France, Avrupa’da dördüncü büyük havayolu şirketi. Yapılan uyarı grevlerinin şirkete şu ana kadar 220 milyon Euro’ya mal olduğu açıklandı.
ÜNİVERSİTELERDE EYLEMLER BAŞLADI
Fransa’da bir diğer önemli mücadele de üniversite öğrencileri tarafından sürdürülüyor. Macron tarafından gündeme getirilen ve 2021 yılında yürürlüğe girecek yeni Yüksek Öğrenim Yasası’na karşı çıkan üniversite öğrencileri boykot kararı aldı.
Almanya’da yayınlanan Junge Welt gazetesinde yer alan habere göre, eylemler Paris I-Tolbiac ve Mayıs 1968 eylemlerinin başladığı ilk üniversite olma özelliği taşıyan Paris Nanterre Üniversitesi’nde yoğunlaştı. Karar altına alınan yasanın elit bir eğitim sistemine yol açacağını belirten öğrenciler, herkese adil ve parasız eğitim hakkı talep ediyorlar.
Nanterre Üniversitesi’nde geçen hafta 1600 öğrencinin katıldığı toplantıda boykot ve üniversite girişine barikatların kurulması kararı alındı. Sadece 360 öğrenci eylemlere karşı oy kullanırken, hakları için mücadele eden Fransa demiryolları SNCF çalışanları da öğrencilere destek vermek için toplantıya katıldı.
Üniversite öğrenci temsilcileri yaptıkları çağrılarda, Fransa’da eğitim sisteminin zaten ayrıcalıklı olduğunu, parası olan zenginlerin çocuklarının en iyi okullara gittiğini ve devleti yönetenlerin de çoğunlukla bu okullardan mezun olduğuna işaret ederek, yeni yasanın bunu daha da kalıcı hale getireceğini ifade ediyorlar. Ayrıca bu ayrıcalıklı okullara daha çok ayrıcalıklı liselerden öğrencilerin seçildiğine vurgu yapılıyor.
50 yıl önce gerçekleşen ’68 hareketinin başlıca talepleri arasında ayrıcalıklı eğitim sistemine son verilmesiydi. Bu temelde dönemin solcu Eğitim Bakanı Edgar Faure tarafından “Vincennes Açık Öğretim Üniversitesi” kurulmuştu. Daha sonra Fransa’nın tanınmış pek çok solcu öğretim üyesi bu üniversitede ders vermeye başlamıştı.
Macron’un onayladığı yasanın iki sınıflı üniversite yaratacağını ifade eden öğrencilerin iki üniversitedeki eylemlerinin diğer üniversitelere de yayılması bekleniyor.
ÖNCEKİ SALDIRILAR HÜKÜMETE İKTİDAR KAYBETTİRDİ
Geçen yıl Mayıs ayında ikinci turda cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturan neoliberal Macron’un işçilerin ve gençlerin haklarına el uzatmasına karşı başlayan mücadele, her şeyin masa başında planlandığı gibi olmayacağını gösteriyor. Özellikle de Fransa’da daha önce hükümetler tarafından çıkarılan ya da çıkarılmak istenen yasalara karşı ülke genelinde büyük mücadelelerin başlamasına neden olmuştu. Yasaları hazırlayarak uygulamaya geçen partilere en büyük tokat ise seçimlerde atılmıştı. Bir önceki dönem özellikle gençliğe yönelik kapsamlı saldırılar yapan Sosyalist Parti (PS) ve Cumhurbaşkanı Hollande’a karşı verilen mücadele ve PS’nin düştüğü durum bunu özetliyor. (YH)
