Written by 22:00 KADIN

Göçmen Kadınlar Birliği 9. Olağan Kongresini topluyor

Göçmen Kadınlar Birliği, savaşların, silahlanmanın, ırkçılığın ve ayrımcılığın arttığı, çalışma ve yaşam koşullarının zorlaştığı bir süreçte, Almanya’nın değişik bölgelerinden delege ve misafirleriyle 10-12 Kasım tarihleri arasında Kassel de 9. Olağan kongresini gerçekleştirecek.  

Cuma akşamı „ırkçılığa karşı kadınları güçlendirme“ atölyesiyle başlayacak olan kongrede, iki gün boyu yapılacak değişik oturumlarda savaşların, silahlanmanın, kısıtlama paketlerinin, artan yoksulluğun, ırkçılığın kadınlar açısından ne anlama geldiği değerlendirilecek. Bu gelişmelere karşı farklı coğrafyalarda ve Almanya’da kadınların giderek büyüyen öfkeleri ve mücadeleleri ele alınacak.

Kongre sürecinde yerel kongre ve toplantılarını tamamlayan, yönetim ve komisyonlarını seçen GKB’ye bağlı dernek ve gruplar, mücadele deneyimlerini, çalışmalarını ve çıkardıkları sonuçları kongreye taşıyacaklar. Son iki yıllık süreci, mevcut politik gündemi ve bölgelerde yürütülen çalışmaları değerlendirecek olan delegeler yürütecekleri tartışmalar üzerinden önümüzdeki dönem çalışmalarına dair sonuçlar çıkaracak, kararlar alacaklar.

MÜCADELE OLANAKLARI DA BÜYÜYOR

Almanya’da hükümet 2024 yılı için, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana en kapsamlı askeri yatırım olan, sosyal alanda ise en yüksek kesintileri içeren bir bütçeyi hazırladı. Bu plan, ağırlıklı olarak kadınların çalıştığı ve düşük ücretli sektörler olan sosyal, eğitim, çocuk, hasta ve yaşlı bakımı gibi alanların tasfiyesi anlamına gelirken diğer yanda da sığınmacıların, hasta, yaşlı ve çocukların daha da mağdur ve yoksullaşmasına yol açacak.

GKB başkanı Ceyda Tutan yaptığı açıklamada‚ „geçtiğimiz yıl artan enflasyonla birlikte yükselen enerji ve temel tüketim fiyatları, kiralar artmaya devam ediyor, buna karşılık işverenler en ufak ücret artışlarına dahi yanaşmıyor. Oysa Almanya da yalnız çocuk yetiştiren ebeveynlerin yüzde 90‘ı kadın ve kadın emekçilerin yüzde 42‘si, büyük bir çoğunluğu çalışmasına rağmen yoksullukla karşı karşıya yaşıyor. Dolayısıyla Almanya’da her  4 çocuktan biri yani 3 milyon çocuk yoksulluk içinde büyüyor“ dedi.  Tutan, son 3 yılda, emekçi kadınların omuzlarına bindirilen yükün artması, gündelik yaşamın kotarılamaz hale gelmesiyle kadınlar ve bilhassa genç kadınlar arasında büyüyen öfkenin, değişik iş kollarında gerçekleştirilen grev ve eylemlere, kürtaj yasasına, kadına yönelik şiddete karşı eylemlere, kadın sığınma evleri çalışanları eylemine,  çevre hareketi ve diğer sosyal hareketlerin eylemlerine yansıdığını, İstanbul Sözleşmesi’nin çekincelerinin kalkması üzerine sözleşmenin tam kapsamıyla uygulanması talebinin yükseltildiğini aktardı ve „bu örnekleri kongremize taşıyacak ve aynı heyecanla bu alanlarda daha neler yapabileceğimizi, çalışmamızın ihtiyaçlarını, mücadeleyi nasıl daha fazla kadına ulaşarak büyütebileceğimizi tartışacağız. Ama, yaptıklarımızın yanı sıra yapamadıklarımızı da, nerelerde eksik kaldığımızı, nelere yetişemediğimizi de konuşacak, daha iyisini başarmak ve değiştirebilmek için değişik atölyelerde birbirimizden öğreneceğimiz tartışmalar yürüteceğiz“ diye konuştu.

„Dayanışma ağları öreceğiz, ortak mücadeleyi büyüteceğiz“

Bu yılın Şubat ayında Türkiye ve Suriye’de olan depremde kız kardeşleriyle, İran’da gerici ve baskıcı rejime karşı mücadele eden, Rusya- Ukrayna savaşının bedelini en ağır ödeyen Ukraynalı kadınlarla ve şimdi ise İsrail’in Filistin’i bombalamasıyla var olan zaten sınırlı yaşam alanları da yok olan Filistinli kadınlarla çok yönlü dayanışma içinde. Kongre de, dünya genelinde devam eden savaşlara, silahlanmaya, hak ihlallerine karşı yürütülen mücadelelerin nasıl daha fazla kadına ulaşılarak dayanışmanın büyütülebileceği ele alınacak.

Çocuk bakımının da yapılacağı kongre, cumartesi günü gündem maddelerinin tartışılmasıyla devam edecek, pazar günü de yeni yönetimin seçilmesiyle sona erecek.


Berlin GKB kongresini yaptı

Göçmen Kadınlar Birliği Berlin derneği 21 Ekim’ de, üyelerinin katılımıyla kongresini gerçekleştirdi. Kongrenın ilk gündem maddesi olan politik rapor üzerine yoğun bir tartışma yürüten kadınlar, dünya ve Almanya’daki gelişmeleri daha yakından takip etmek, güncel gelişmeler etrafında bir araya gelerek fikir alışverişinde bulunmak ve sorun ve taleplerine yönelik sokak eylemlerinde daha görünür olmak yönünde düşüncelerini ifade etiller ve hedefler belirlediler.

Çalışmaların değerlendirilmesi bölümünde ise, dernek olarak kullanılan mekana çıkış verilmesi üzerine dört yıldır „yerimizi koruyalım“ mücadelesinde atılan adımlar üyelere aktarılarak tartışmaya sunuldu. Bu süreçte, hem mekanı kullanan diğer dernek ve kurumlarla mücadelenin ortaklaştırıldığına hem de yapılan etkinlikler vesilesiyle daha geniş kesimlere ulaşıldığına vurgu yapıldı. Yeni öneri ve eylem biçimlerinin önerildiği  bu bölümde katılımcılar yeni dönemde de bu mücadelenin sürmek zorunda olduğunun altını çizdiler.

Dernek bünyesinde kadınlara yönelik yürütülen çok yönlü ve kaliteli kültürel ve sanatsal çalışmaların ele alındığı bölümde söz alan konuşmacılar, çalışmaların daha hedefli değerlendirilmesi, ortaya çıkan ürünlerin, oyunların daha geniş bir kesimle buluşması gibi beklentilerini ifade ettiler. Kültürel çalışmalara katılan üyeler ile daha sık bir araya gelip, güncel konular üzerine de sohbet ortamları oluşturulmasına da karar verdiler.

Kongre de KADIN dergisi de ele alındı. Derginin nasıl daha fazla kadına ulaştırılabileceğinin ele alınmasından sonra, dergi sayısını iki katına çıkarma ve her yeni sayıda bir araya gelerek dergiyi birlikte okuma ve tartışma hedefleri konuldu.

Kongre de yedi kişiden oluşan yeni bir yönetim kurulu seçildi.


Göçmen Kadınlar Derneği Rhein Neckar ilk kongresini yaptı

Mannheim‘da çalışmalarını yürüten Göçmen Kadınlar Derneği Rhein Neckar, 22 Kasım“da, Ida Scipio Haus‘ta kongresini gerçekleştirdi ve yeni yönetimini seçti.

Uzun zamandır yeni ve değişik iş kollarından kadınlarla biraraya gelmeyi hedefleyen, genç kadınlara ulaşmaza çalışan ve yer yer bunu başaran Mannheim derneğine, kongre sürecinde de uzun zamandır çevresinde olan ve çalışmalarına katılan ancak üye olmayan 12 kadın üye oldu. Açılış konuşmasında içinden geçilen zor dönemde kadınların biraraya gelmelerinin önemi vurgulanırken, dayanışmanın da ancak bu şekilde büyütülebileceğinin altı çizildi.

Politik raporun sunulmasının ardından söz alan kadınlar öncelikle İsrail’in Filistin’e yönelik devam eden saldırılarını, Almanya ve batılı devletlerin tavır ve tutumunu kınadılar. Ayrıca gündemde olan savaşlar, sosyal kısıtlamalar ve Almanya’nın almayı hedeflediği beyin göçünün kadınlara yönelik etkileri konuşuldu ve bu konularda bilgilendirme toplantıları ve söyleşilere ihtiyaç duyulduğu ifade edildi.

Son iki yıl içerisinde yürütülen çalışmaların aktarıldığı ve değerlendirildiği bölümde düzenli ve nitelikli çalışmaların yürütüldüğü ancak  belirli etkinlikler dışında istenilen katılımın sağlanamadığı vurgulanarak, nedenleri ve daha nasıl çeşitlendirilebileceği tartışmaya sunuldu.

Universitätsklinikum“da, temizlik işkolunda çalışan ve derneğe yeni katılan bir kadının, „çok çalışıyorum ancak elimden geldiğince çalışmalarınızı destekleceğim, kadınlar için güzel şeyler yapıyorsunuz, tanıdığım tüm kadınları da çalışmalara katacağım“ diyerek yönetime aday olması büyük coşku yarattı.

Kongrenin bir diğer gündem maddesi  de KADIN dergisiydi. Mannheim‘da toplam 80 derginin Türkiyeli ve Alman kadınlara ulaştırıldığı belirtilerek yeni dönemde, her yeni sayıda dergiden bir makaleyi birlikte okuma kararı alındı. Ayrıca her ay üye toplantılarının yapılması hedefleniyor. Kongrede 4 kişiden oluşan yeni yönetim kurulu seçildi ve merkezi kongreye gidecek 3 delege belirlendi.

Close