Written by 08:00 HABERLER

Savaşlara ve silahlanmaya karşı 25 Kasım’da Berlin’e

27 – 30 Kasım tarihleri arasında koalisyon hükümetinin 2024 bütçesi parlamentoda görüşülecek. Görüşmelerden önce 2024 bütçesini protesto için 25 Kasım Cumartesi günü Berlin’de merkezi bir yürüyüş yapılacak. Bütçede ordu ve silahlanmaya rekor düzeyde pay ayrılırken sosyal alanlarda kısıtlamalar yapılıyor. Barış hareketi içinde oluşturulan grubun çağrısıyla ‘Savaşa hayır!  Silahlanma dursun! Barış ve adaletli bir gelecek!’ şiarı altında yapılacak yürüyüşe Almanya’nın her yerinden otobüs ve trenlerle katılım bekleniyor. Yürüyüş Branderburger Tor’da saat 13.00’de başlayacak.

İlk girişimciler olan Reiner Braun, Wiebke Diehl, Andreas Grünwald, Claudia Haydt, Rita Heinrich, Jutta Kausch-Henken, Ralf Krämer, Willi van Ooyen, Christof Ostheimer, Hanna Rothe, Peter Wahl ve Yusuf As tarafından hazırlanan çağrı metni eylül ayı sonunda ilk imzacılara gönderildi. Aralarında sendikacı, işçi temsilcisi, aydın, sanatçı, barış temsilcileri, ilerici ve çeşitli partilerden kişilerin olduğu yüzlerce kişi Berlin’e çağrıyı destekliyor. Başından itibaren hazırlıklarda yer alan DİDF Türkiyelilere 25 Kasım’da Berlin yürüyüşüne katılma çağrısı yapıyor.

Silahlanma durdurulmalı, halkın talepleri için bütçe ayrılmalı!

Metinde koalisyon hükümeti eleştirilerek, “Diploması ve masa başı çözümler yerine çatışma bölgelerine daha fazla silah gönderiliyor, korkunç silahlanıyor ve toplum askerileştiriliyor. NATO şartı olan yüzde 2’lik sınıra ulaşıldı. 85,5 milyarlık askeri bütçe BRD kurulduğundan beri en büyüğü… Askerileşme ve savaş politikaları her geçen gün 3. Dünya Savaşı tehlikesini büyütüyor” denilerek askerileşmeye ve savaşların büyüme tehlikesine karşı mücadele çağrısı yapılıyor.

Koalisyon hükümetinin 430 milyarlık 2024 yılı bütçesinin 85,5 milyarı silahlanmaya ve orduya ayrılırken, halkın temel ihtiyaçları için sağlık, eğitim, konut, kadınlara, göçmenlere ve gençlere ayrılan bütçelerde toplam 30 milyarlık kısıtlama yapılıyor. Bunun için yeni bütçenin bir yandan askerileşme diğer yandan sosyal kısıtlamalar bütçesi olduğunun söylenmesi abartı değil.

Ukrayna’da ‘acilen silahların susması, halklara zarar veren ambargoların kaldırılması’ talebiyle, halkların enflasyon, enerji ve gıda maddelerinin pahalılaşması, ücretlerin düşmesiyle pek çok ülkede daha da yoksullaşmanın sonucunda açlık tehlikesinin başladığına dikkat çekilerek, ‘savaş nedeniyle uygulanan ambargolarla daha fazla insan için ekonomik ve sosyal olarak çöküyor’ deniliyor.

Silahlanma yerine bütçelerden halkın sosyal alanlardaki ihtiyaçları için paraların ayrılması talebi önemli. Bunun yanı sıra, tehlikeli düzeyde ordunun güçlendirilmesi – silahlanmaya büyük yatırımlar yapılması Almanya’nın da önümüzdeki dönemde hegemonya için yürütülen savaşlara, silahlı çatışmalara daha ilerden katılmaya hazırlanması anlamına geliyor. Bunun halk için acı, yıkım ve yoksulluk olduğunu dünya savaşları gösterdi.

25 Kasım için yapılan çağrılarda son Ortadoğu savaşının durdurulması için de ortak mücadele vurgulanıyor. Çünkü Ukrayna’da savaş halen sürerken, ikinci bir savaş yaşanıyor. Gazze’de tutuklu olan Filistinlilere yağdırılan bombalarla kadın, çocuk, 8 bine yakın Filistinli katledildi. Almanya’da dahil batılı güçler savaşa kendi çıkarları için dahil olmanın çabasındalar. Alman hükümeti bölgeye asker göndermenin gerekçelerini yaratmaya çalışıyor. 25 Kasım Berlin eylemi aynı zamanda buna karşı da bir eylem olacak.


Savaşları durdurmalıyız!

25 Kasım mitingine “Savaş ve çatışma çıkmazından kurtulmak isteyen herkes” çağrılırken, farklılıkların değil savaşa karşı ortak tutumun ve insanlık için daha büyük tehlikeler yaratacak savaşların engellenmesinin acil önemi vurgulanıyor. Eylemin barış, silahsızlanma ve ateşkes için sıralanan acil talepleri ise şöyle:

– Silahlar sussun. Görüşme ve diplomasiyle sorunlar çözülsün!

– Savaşı ve krizleri büyüten silah ticareti ve çatışma politikalarına hayır!

– Silahsızlanma! Orduya değil sosyal alanlara yatırım!

 

Daha fazla ayrıntılı bilgi için: https://nie-wieder-krieg.org

Close