Written by 16:31 Allgemein

Grev bize de eğitiyor…

Neupack iscileri 2

Eşit işe eşit ücret, insanca yaşayabilecekleri bir ücret ve TİS hakkı için 3 ayı aşkındır grevde olan Neupack işçileri mücadeleye devam ediyor.

Bir çoğu 15-20-25 yıldır aynı işyerinde çalışmasına rağmen bir birlerini bu kadar yakından tanımayan işçiler, örgütlenme girişimleriyle birlikte bir birlerini sınadılar, tanıdılar ve güvenerek greve çıktılar.

İlk günlerde çok kaygılıydılar. Değişik uluslardan işçiler özellikle Türkiye kökenli işçiler ‘biz Türkler kararlıyız ama Almanlar öyle davranır mı’ diye konuşuyorlardı kendi aralarında. Yani grev aynı zamanda işçilerin bir birlerine karşı önyargıları ile başlamıştı. Ancak grev süresi uzadıkça 1-2 Türkiye kökenli işçi grevi bırakarak içeri girmesi üzerine bir ders daha alındı. Hemen kadın işçiler, atak davranıp harekete geçerek içeri giren arkadaşlarını ikna edip geri dışarı çıkardılar. Gün geçtikçe mücadelede ve dayanışmacı tutumlar çoğalarak arttı…

1 Kasım’dan beri her türlü zorluğa  ve saldırıya rağmen birliğini bozmayan değişik uluslardan Neupack işçileri örnek bir mücadele sürdürüyor. Grev süresince önyargılar azaldı. Üç ay boyunca grev komitesinin verdiği iş bölümleri genellikle disiplin içinde yerine getirildi.

Gün oldu bir çok fabrikadan işçiler grev çadırını ziyaret etti. Gün oldu ziyaretler azaldı. Gün oldu yürüyüş ve  eylemler yaptılar. Gün oldu grev çadırında eğlence düzenlediler, Hamburglu yerel sanatçılar işçilerle dayanışmak için şarkılarını söylediler. Gün oldu polisin saldırısına uğradılar. Gün oldu mahkemeler işverenin lehine çekinmeden kararlar verdiler. Gün oldu sermaye basını işçilerin mücadelesini gözden düşürmek için olumsuz haberler yayınladılar ancak hiç bir saldırı işçilerin kararlılığını kıramadı. Aksine saflar daha da sıklaştı…

Özellikle Neupack’ta çalışan Alman ve Türkiye kökenli kadın işçilerin coşkusu ve mücadele azimleri erkek işçi kardeşlerini de etkileyerek bir adım öne çıkmalarını sağladı dersek abartı olmaz. Grev süresince hiç bir kadın işçinin yılgınlığa düşmeden ve fire vermeden aldıkları her görevi ve aksiyonu büyük bir titizlikle yerine getiren, işe gider gibi disiplinli davranışları, mücadeledeki kararlı duruşu pekiştirdi. Neupack grevi, kadınların sınıf mücadelesinde hangi rolü oynayabileceklerini de bir kez daha gösterdi diyebiliriz.

Grevin ilk gününden itibaren Göçmen Kadınlar Birliği olarak topluca grev çadırına ziyaretler gerçekleştirdik. Bu ziyaretlerde öncelikle kadın işçilerle tanıştık, sohbetler ettik. Önceki grev ve dayanışma deneyimlerini ve mücadeleleri paylaştık. İşçilerin ve sendikanın düzenledikleri eylemlere katıldık. Yürüyüşlerde kol kola beraber yürüdük. Bazen birlikte çadırda işçilere grevci kadınlarla birlikte gözleme yaptık. Bazen birlikte şarkılar söyledik. Grev uzadıkça direnişteki işçiler artık her gidişimizde bizi kendilerinden biri olarak karşıladılar. Bazen gidemediğimiz zamanlarda ise hemen nerede kaldınız diye soruyorlardı. Çünkü bizim orada olmamız onlara güç ve moral veriyor. Onlarda yalnız olmadıklarını görüyorlardı…

Grevin başlarında birlikte ziyaret edelim dediğimizde çok istekli olmadıkları halde ısrarımız üzerine bize katılan kimi kadın arkadaşımız mücadelenin ısıttığı ortamı görünce çocukları ile birlikte daha ilk gününde uzun saatler orada ayrılmadılar. Daha sonraki günlerde ziyaret edemedikleri zamanlar telefonla grev ve gelişmeler hakkında bilgi almaya çalışarak tekrar ne zaman gidebileceklerini soruyorlardı. Bu süre içinde bir çok kadın işçi ile daha sıcak ilişkilere sahip olduk. Bu grev çevremizdeki bir çok kadın arkadaşımızı daha da aktifleştirdi. Evet, grev birleştirdi ve değiştiriyor…

Özellikle IG BCE Sendikası’nın sözde grev taktiğini değiştirmesi (şimdi esnek grev taktiği uygulanıyor) grevi ziyaret eden kadınlar ve işçiler arasında üzüntü yarattı. Tepki gösterdiler. Özellikle işyeri temsilcisi Murat Güneş’in sendikanın bu olumsuz tutumunu gözyaşı ile karşılayarak mücadelenin bitmediğini bundan sonrada mücadele edeceklerini vurgulaması işçiler için bir umut oldu. Bu grev nasıl biterse bitsin işçiler ve mücadele eden kadınlar için bir kazanımı oldu. Şunu da biliyoruz ki, kuzeyin son yıllardaki bu en uzun grevi tarihteki yerini alacaktır. Ve biz hep direnen işçi ve emekçi kardeşlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz…

 Yeter Özbolat*

*Almanya Göçmen Kadınlar Birliği Yönetim Kurulu üyesi

Close