Written by 09:30 HABERLER

Hartz 4 yardımı alanlar açlık sınırında!

SEVİNÇ SÖNMEZ

Sağlıklı gıda ve dengeli beslenme, insan sağlığı için önemli olduğu kadar maliyetli de. Özellikle her centi düşünerek harcamak zorunda olan Hartz 4 yardımı ile yaşayan insanlar için taze ve sağlıklı, hele de organik ürünlerle beslenmek mümkün değil.

Almanya’da 4 milyona yakın insan Hartz 4 yardımı alıyor. Dünyanın en zengin ülkelerinden biri olan Almanya’da Hartz 4 yardımı alanlar ayda 446,00 € ile geçinmek ve çoğunlukla da ‚Taffel’lerden beslenme desteği almak durumundalar. Bu miktarın yüzde 34’ü yani 154,78 eurosu gıda maddeleri ve alkolsüz içecekler için öngörülmüş. Hesaplayacak olursak bu miktar kişi başına günlük 5,09 € tutarında gıda ve içecek maddesine tekabül ediyor. Hartz 4 tarifesine göre çocukların, gençlerin ve çift kişilik hanelerde yaşayanların payına düşen gıda yardımı oranı daha da düşük.

FEDERAL HÜKÜMET GEREK DUYMUYOR

Federal parlamento milletvekili Sven Lehman’ın (Yeşiller) Hartz 4 tarifelerinin tekrar gözden geçirilmesi için verdiği soru önergesine federal hükümet tarafından verilen yanıt çarpıcı oldu. Hükümet önergeye verdiği yanıtta, Hartz 4 ücret tarifesini gözden geçirmeye gerek duymadığını çünkü yapılan yardımın sadece temel yardım kapsamında yapıldığını ve amacının da yardımı alan kişilerin diğer düşük gelirli haneler ile eşit olanaklara sahip olmaları için verildiğini açıkladı. Hükümetin verdiği cevabı dehşet verici olarak tanımlayan Lehmann yaptığı açıklamada, bütün insanların gelirlerinin sağlıklı beslenebilecekleri bir düzeyde olmasının hükümetin yetki ve sorumluluğunda olduğunu söyledi.

Yeşiller, Hartz 4 uygulamasına yönelik ödenen yardımın kademeli olarak 446 eurodan 603 euroya çıkarılmasını, Die Linke ise kısa vaadede arttırılmasını, uzun vaadede de tamamen kaldırılıp yerine aylık 1200 euro asgari güvence talep ediyorlar. Çalışma Ajansı (BA) başkanı Detlef Scheele iki hafta önce yaptığı açıklamada çalışanların aldığı ücret düzeyinde olan bir Hartz 4 yardımının hiçbir zaman olmayacağını belirtmiş ve “endişesiz bir yaşamın sorumluluğunu herkes kendisi taşır. Dertsiz tasasız yaşamak isteyenler kendi ayaklarının üzerinde durmayı öğrenmek, mümkün olduğunca iyi ücret alabilecekleri bir iş bulmak zorundalar” demişti.

TÜKETİCİLER BİRLİĞİ DE UYARMIŞ!

Lehmann’ın soru önergesiyle birlikte Federal hükümetin Ağustos 2020 yılında Tarım, Beslenme ve Sağlık için Tüketiciler Birliği Akademik Kurulu (WBAE) tarafından da bu yönlü bir tavsiye aldığı ancak harekete geçmediği ortaya çıktı.

Kurul Almanya’da da yoksulluktan kaynaklanan yetersiz beslenmenin, hatta açlığın mevcut olduğunu tespit etmiş ve kalıcı önlemlerin alınması istemiyle Hartz 4 tarifesinin tekrar gözden geçirilmesini talep etmiş. Gerekçelerini Hartz 4 tarifesinin ek yardımlar olmadan sağlıklı yaşamın temeli olan sağlıklı bir beslenme için yeterli olmadığına dayandıran kurul, hazırladığı bilirkişi raporunda da kapsamlı bir beslenme politikası ve adil beslenme koşullarının yaratılmasını savunmuş ve talep etmiş. Bilirkişi raporunda ayrıca Federal Beslenme ve Tarım Bakanlığı’nın da herkes için sağlıklı bir yaşamı teşvik eden ve yetersiz beslenmenin düşük gelirli insanlar üzerinde istenmeyen olumsuz etkilerini önleyen kalıcı politikalar geliştirilmesine yönelik tavsiyesi de bulunuyor.

ACİL HAREKE GEÇİLMELİ

Erlangen-Nürnberg Üniversitesi’nden sosyolog Prof. Dr. Sabine Pfeiffer de yaptığı açıklamada 5,09 € ile beslenmenin mümkün olmadığını söylüyor ve derhal harekete geçilmesi uyarısında bulunuyor. Bu kadar az gelirle kısa bir süre idare edilebileceğini, ancak süre uzadıkça yetersiz beslenmenin dengelenemediğini belirten Pfeiffer, Hartz 4 yardımı ile yaşayanların sadece toplumun diğer kesiminden daha az sağlıklı beslenmenin ötesinde az ve yetersiz beslenebildiğini belirtiyor. ‚Almanya gibi zengin bir ülkede hiç kimsenin aç kalmamasını talep etmenin‘ kıstas olamayacağını savunan Pfeiffer, sağlıklı beslenmenin lüks görülmemesi gerektiğini söylüyor.

YETERSİZ BESLENME KÜRESEK BİR SORUN

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) tanımına göre gıda güvenliği; tüm insanların yeterli, güvenli ve besleyici gıdalar için fiziksel, sosyal ve ekonomik erişime her zaman sahip olmalarını ifade ediyor. FAO, gıda güvenliği ve beslenme oranlarıyla ekonomik büyüme oranı ve GSYH miktarı gibi makro-ekonomik göstergelerin arasında korelasyon olduğunu dile getiriyor. Ekonomik büyüme oranlarında yaşanan yüzde 10’luk bir düşüşün aynı dönemde gerçekleşen yetersiz beslenme oranında 1,5 puanlık bir artış ile ilişkilendirilebileceği belirtiliyor.

Yeterince besleyici gıdaya düzenli erişimi olmayanlar da dahil olmak üzere, ağırlıklı olarak gıda güvenliği sorunu yaşayanlar, kötü beslenme türleri açısından daha fazla risk altındadır. Kötü beslenme her üç kişiden birini etkilemekte olup vitamin ve mineral eksikliği, boy kısalığı, kilo azlığı, fazla kilo ve obezite şeklinde kendini göstermekte. Sağlıksız beslenme, kalp hastalığı, diyabet ve bazı kanser türleri gibi bulaşıcı olmayan hastalıklardan kaynaklanan ölümlerin da başlıca risk faktörü.

Close