Sene başında ödenmesi gereken faturalarını ödeyemeyen ve yeni yıla borçla giren vatandaşların sayısı arttı. Bu yıl artan tüketici fiyatları ve kısa çalışma uygulamasının da etkisiyle, kredili mevduat hesabına borçlananların sayısı geçen yıla oranla yüzde 17 daha fazla.
Almanya’da vatandaşların yüzde 9,5’i yeni yıla kredili mevduat hesabına borçlu olarak girdi. Kredili mevduat hesabı (Dispokredit) özel alınan bir kredi değil; banka hesabında para kalmadığı için hesaptan çok yüksek faizli kısa vadeli kredi. Kredi karşılaştırma portalı Smawa tarafından, kamuoyu araştırma Enstitüsü Civey’ e reklam amaçlı yaptırılan bir arştırma 6,6 milyon insanın neredeyse üçte birinin 500 euro, yüzde 28’ inin ise 500 euro ile 2.000 euro arasında borçlu olduğunu ortaya koyuyor. 2.000 euronun üzerinde borcu olan yüzde 37,9’ luk kesim ise en yüksek bölümü oluşturuyor. Ankete katılanların yaklaşık yarısı bir dahaki ay borçlarını kapatabileceklerini belirtirken, yüzde 15’ i ise borçlarını ancak 12 aydan daha uzun bir zaman zarfında ödeyebileceklerini ifade ediyorlar.
DİSPO DÜŞÜK GELİRLİLER İÇİN BİR TUZAK
Dispokredit’ in tehlikeli yanını, ödenmesi gereken yüksek faiz oranları oluşturuyor. Tüketici koruma kurumu Stiftung Warentest’e göre, müşteriler Dispokredit olarak banka hesabından çekilen kredi için ortalama yüzde 9,51 faiz ödenmek zorunda. Bu krediler genellikle planlanmadan, daha çok zorunlu olarak alınan krediler oldukları için, faizleri de alışılagelmiş kredilerden neredeyse iki kat daha yüksek. Dispokredit tuzağına düşenler ya da yüksek faizleri göze almaktan başka çaresi olmayanlar da zaten zor durumda olan ve taksitle ödeyebilecekleri bir kredi alabilmeleri neredeyse mümkün olmayan düşük gelirli emekçiler oluyor.
YILBAŞI, ENFLASYON, KISA ÇALIŞMA
Yeni yıl ile birlikte vatandaşların Dispokredit hesaplarında artan borçlanmaya genelde ailelerin tatil dönemlerinde artan harcamaları ya da sigorta primlerinin sene başında hesaplardan çekilmesi neden oluyor. Ancak borçlanmaların bu yıl yüzde 17 oranında artmasının asıl nedeni şüphesiz, hızla artan tüketici fiyatları. Zamlar, doğal olarak özellikle düşük gelirli haneleri aşırı düzeyde etkiliyor ve elde ettikleri gelirleri ile giderlerini karşılayamadıkları için borçlanmalarına neden oluyor. Alman Ekonomi Enstitüsü’ ne (DIDW) göre aylık geliri 900 euronun altında olan bir hane için enflasyon son 16 yılda yüzde 6,6 düzeyinde olurken ayda net 5 bin euro geliri olan haneler için ise fiyatlar sadece yüzde 5,5 düzeyinde artmıştır. Bunun ana nedeni ise, yüksek gelirli hanelerin, fiyatları ortalamanın altında artış gösteren hizmetleri daha fazla tüketebiliyor olmalarıdır. (YH)
