Nuri KARABULUT
Amsterdam
Hollanda devletinin Suriye’de cihadist örgütlere gönderdiği yardımlarla ilgili önemli bir gelişme yaşandı. Daha önce yardımlara ilişkin belgeleri ‘devlet sırrı’ diyerek yayımlamayan Dışişleri Bakanlığı, tepkilerin yoğunlaşması üzerine geri adım atarak belgelerin yalnızca bir bölümünü açıkladı. Belgeler Hollanda hükümetinin iddiasının aksine gönderilen malzemelerin ‘öldürücü olmayan’ lojistik malzeme ile sınırlı olmadığını ortaya çıkardı.
Trouw gazetesinden Ghassan Dahhan ve haber programı Nieuwsuur’den Milena Holdert adlı gazetecilerin eylül ayında yayınlanan haberlerinde Hollanda hükümetinin Suriye’de cihadist grupları desteklediği belgeleriyle ortaya konulmuştu. Haberlerde, Hollanda’nın 2015 ile 2018’in ilk çeyreğine kadar toplamda 22 cihadist gruba ‘öldürücü olmayan’ lojistik malzeme gönderdiği saptanmıştı. Yardım NLA (non-lethal assistance) adı verilen gizli bir program kapsamında yapılmıştı. Daha sonra bu yardımların denetime tabi tutulmadığı ve Hollanda parlamentosunun bilgilendirilmediği, ayrıca yardım gönderilen gruplardan bazılarının insan hakları ihlalleri yaptıkları ve Hollanda’da “terörist” olarak değerlendirildikleri ortaya çıkmıştı.
Haberler üzerine başlayan tartışmalarda Hollanda hükümeti adına Dışişleri Bakanlığı yardımların yapıldığını kabul etmekle birlikte ‘devlet sırrı’ gerekçesiyle daha fazla bilgi veremeyeceğini ifade edilerek, olayın üstünü örtmeye çalışmıştı.
DEVLER SIRRI İFŞA OLDU
Ne var ki, gazeteciler Kamu Yönetimi Temel Kanunu çerçevesinde Hollanda Dışişleri Bakanlığı’na başvurarak NLA program çerçevesinde yapılan yardımlarla ilgili bilgi ve belgelerin kamuoyuna açıklanmasını talep etti. Bakanlık uzun süre direndikten sonra önceki gün programla ilgili belge ve raporların çok küçük bir bölümünü kamuoyuna açıkladı. Hem de belge ve raporların önemli bölümlerinin üstü karartılarak. Ancak bakanlık çalışanlarının karartma işleminde yaptıkları yanlışlık, cihatçı gruplara verilen yardımı da gözleri önüne serdi.
Yayınlanan belgelere göre, Hollanda’nın ‘sivil amaçlı yardım’ iddiasıyla gönderdiği malzemelerin neredeyse tümünün savaşta kullanıldığını ortaya koyuyor. Bu nedenle NLA yardım programının askeri karakterli olduğu anlaşılıyor.
Söz konusu belgelere göre, Hollanda’nın program kapsamında verdiği minibüsler cihadist militanların savaş alanına götürülmesi, pikaplar da çatışma ve saldırılar için kullanılmış. Gönderilen diz üstü bilgisayarlar silahların dağıtımı, saldırı hedeflerinin belirlenmesi ve askeri hedeflerin koordinasyonu amacıyla kullanılmış. Jeneratörler saldırıların sonuç alıcı olmasında, ilaç ve gıda paketleri de savaşçıların morallerinin yüksek kalmasına katkı sunmuş. Ve gönderilen yeleklerin AK47 tipi silahların taşınmasına uygun cepleri varmış.
Bu bilgiler programın uygulayıcısı, yani Hollanda adına malzemeleri cihatçı gruplara ulaştıran aracı şirketlerin bakanlığa gönderdiği değerlendirme raporlarında açıkça yazıyor.
‘MALZEMELER SURİYE’YE TÜRK VE ABD’Lİ İKİ ŞİRKET ARACILIĞIYLA GÖNDERİLDİ’
Hollanda hükümeti yardımları gruplara ulaştırmak üzere biri Türk diğeri ise Amerikalı olan iki şirketle anlaştı: Candor International ve Creative Associates. Üzeri karartılmayan belgelerde bu iki şirket isim ve logolarıyla yer alıyorlar. Bu şirketler malzemeleri Hollanda hükümetinin bilgisi dahilinde yasal olmayan kaçak yollarla Suriye’ye ulaştırdılar.
Creative Associates 2015 yılında Hollanda devletinden 2 milyon avronun üzerinde para alırken bir yıl sonra bu rakam 10 milyon avroya yaklaştı. Candor International ise toplamda 3 milyon avrodan fazla para alıyor.
YOLLARI TÜRKİYE’DEN GEÇİYOR
Trouw ve Nieuwsuur’e konuşan cihatçı grup sözcüleri, Bay Ad’ın ve Hassan A.’nın ismini sıklıkla dillendiriyorlar. Bay Ad Hollanda adına, Hassan A. ise iki aracı şirketten birisi olan Candor International adına cihatçı gruplarla doğrudan görüşüyorlar. Bay Ad Hollanda’nın İstanbul konsolosluğunda çalışıyor ancak grup liderleriyle görüşmek üzere sık sık Gaziantep’e gittiği söyleniyor. Ad, geçtiğimiz mart ayında casusluk suçlamasıyla Türkiye tarafından tutukladı.
ŞAM CEPHESİ
Hollanda’nın yardım ettiği gruplardan bir tanesi de Şam Cephesi. Yeni belgelerde şöyle bir detay ortaya çıkıyor: En son 9 Şubat 2018 tarihinde pikaplar teslim ediliyor. Yani Türkiye’nin Afrin’e Zeytin Dalı operasyonu düzenlemesinden 18 gün sonra. Oysa Hollanda hükümeti 22 Ocak tarihinde meclise gönderdiği mektupta Afrin saldırısına katılan gruplara yapılan yardımların durdurulduğunu ilan etmişti. Ve 1 Şubat günü dönemin Dışişleri Bakanı Halbe Zijlstra bunu sözlü olarak da tekrarlamıştı.
Hollanda gündemine iki aydan sonra yeniden giren bu konu önümüzdeki hafta Hollanda parlamentosunda görüşülecek. Hollanda Dışişleri Bakanı Blok’un; söyledikleriyle ortaya çıkan gerçekler arasındaki farkı nasıl açıklayacağı merak konusu.
https://nos.nl/nieuwsuur/artikel/2250548-overzicht-onderzoek-naar-steun-aan-syrische-strijdgroepen.html