Semra Çelik
Trafik lambası koalisyonunun görev süresinin yarısında SPD ve Yeşiller’e yakınlığıyla tanınan Alman Kadın Konseyi acı bir bilanço çıkardı: Federal hükümetin koalisyon sözleşmesinde yer verdiği iddialı eşitlik politikası önlemlerinin çoğu henüz uygulanmadı.
Alman Kadın Konseyi Başkanı Dr. Beate von Miquel: „Hükümet öncelikle düşük bir eşikte uygulanabilecek ve çok az maliyetli tedbirleri hayata geçirmeye çalışıyor. Bunlar arasında örneğin 219a maddesinin gecikmiş iptali ya da feminist dış politika için kılavuz ilkeler yer alıyor. Ancak, hükümetin vaat edilen sosyal ilerleme için para harcanmasını gerektiren tedbirler için yaptığı çok az şeyi var. Kadınların karşılaşmaya devam ettiği, gözle görülür bakım açığı, eşit ücret eksikliği veya şiddete karşı koruma eksikliği gibi temel yapısal sorunları çözmek için acilen ihtiyaç duyulan reformlar hala beklemede!“
Alman Kadın Konseyi, kadınlara yönelik politika tedbirlerinin uygulanma hızının yavaşlığını eleştiriyor. Konsey, ara dönem değerlendirmesi için koalisyon sözleşmesinde ilan edilen eşitlik politikası tedbirlerinin uygulanmasını analiz etti ve bunların yarısından fazlasının yasalaşmadığını tespit etti.
KOALİSYON SALYANGOZDAN DA YAVAŞ
Kadın Konseyi tarafından yapılan açıklamada; „Cinsiyet eşitliği söz konusu olduğunda, kendini ilerici ilan eden koalisyon bir salyangozdan da yavaş hareket ediyor. Kemer sıkma bütçesine ilişkin güncel tartışmalar ışığında, planlanan önlemlerin mahvedilmemesi konusunda açıkça uyarıyoruz. Federal hükümet cinsiyet eşitliğine dayalı bir geleceğe yatırım yapma cesaretine sahip olmalıdır. Tasarruf diktası toplumsal ilerlemeyi finanse etmeyecek, aksine sosyo-ekolojik dönüşümün başarısını tehlikeye atacaktır. Devlet, yenilikçi toplumsal cinsiyet eşitliği politikasında tasarruf yapmak yerine bu alana daha fazla para ayırmalıdır.” denildi.
Çocuk bakımı ve ev işlerinden bakıma muhtaç akrabalara destek olmaya kadar, ailelerdeki ücretsiz bakım işlerinin çoğunu kadınlar üstlenmekte. Bakımı adil bir şekilde paylaşan çiftler bile ilk çocuklarının doğumundan sonra kadınların bağımsız geçim kaynakları pahasına geleneksel iş bölümüne geri dönmekte. Alman Kadın Konseyi Federal Hükümetin adil bir işbölümü ve bakım işini teşvik etme hedefini programına almasını memnuniyetle karşıladı. Ancak ne yazık ki, üzerinde mutabık kalınan araçların uygulamaya konulması hala gerçekleşmedi.
ÇOCUK VE KADINLARA DA PARA YOK
Almanya’da her beş çocuktan biri yoksulluk içinde büyümekte ve bu durumdan özellikle yüzde 90’ı kadın olan tek ebeveynli ailelerdeki çocuklar etkilenmekte. Ne yazık ki federal hükümet, şu anda yasama sürecinde olan temel çocuk koruma programı ile yapısal çocuk ve aile yoksulluğuyla etkili bir şekilde mücadele edemiyor. Sıkı mali çerçeve, borçlanma nedeniyle yapılması planlanan tasarruflar iddialı bir uygulama için alan bırakmamakta. Alman Kadın Konseyi aile tiplerine bakılmaksızın çocuklara sürdürülebilir destek ve yoksulluktan koruma sağlayan temel bir çocuk koruma programına yönelik çağrı yapıyor.
Profesyonel bakım işlerinde de cinsiyetler arasında bir dengesizlik söz konusu: ister hemşire ya da yaşlı bakıcısı, ister anaokulu öğretmeni, sosyal hizmet uzmanı ya da ev hizmetlisi olsun, bu mesleklerde sosyal açıdan değerli işleri düşük ücretlerle yapanlar çoğunlukla kadınlar. Koalisyon, örneğin üzerinde anlaşmaya varılan „Eğitim mesleklerinde vasıflı işgücü için genel strateji „nin bir parçası olarak, sistematik olarak ilgili bakım mesleklerinin iyileştirilmesi görevini üstlendi. Bu konuda da kayda değer bir ilerleme yok. Kadın örgütlerinin bakış açısına göre bu uygulamanın başarısı, ücretlerin gerçekten artıp artmadığı ve çalışma koşullarının uzun vadede iyileşip iyileşmediği ile ölçülecek.
TUTARLI BIR TOPLUMSAL CINSIYET EŞITLIĞI POLITIKASI
Federal hükümet „2030 yılına kadar eşitlik“ hedefine ulaşmak istiyorsa, bunun temellerini bugünden atmalıdır. Tutarlı bir toplumsal cinsiyet eşitliği politikası, tüm kadınlar için uzun vadeli ilerleme sağlamak ve bunu güvence altına almak amacıyla kalıcı yapılar ve güvenilir finansman gerektirir. Böyle bir politika tüm uzman bakanlıkları kapsamalı ve kadınların – ve erkeklerin – tüm yaşam süreçlerini dikkate almalıdır.
Alman Kadın Konseyi (DF), koalisyon anlaşmasında kararlaştırılan bakanlıklar arası eşitlik stratejisinin daha da geliştirilmesini memnuniyetle karşıladı. İki yıllık görev süresinin ardından kurumsal eşitlik politikasının bu merkezi projelerinin hala hayata geçirilememiş olması üzüntü verici.
Almanya’da kadına yönelik aile içi şiddet giderek artıyor. Kadına yönelik şiddete müsamaha göstermeye devam etmek, çok sayıda kadının beden bütünlüğüne, onuruna ve hayatına mal olmakta. Tüm kadınların kişisel özgürlüklerini kaybetmesine mal oluyor.
Koalisyon sözleşmesine göre Alman hükümeti kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetin önlenmesi ve korunmasında nicelik ve niteliği arttırmak istemekte. Avrupa Şiddetten Koruma Sözleşmesi’ni (İstanbul Sözleşmesi) „koşulsuz ve etkili“ bir şekilde uygulama kararı alındı. Avrupa Konseyi, 2022 yılında Almanya’ya İstanbul Sözleşmesi’ni bugüne kadar uyguladığı için dikkat çekici derecede zayıf bir karne vermiş ve bu yasama döneminde uygulanması gereken uzun bir acil siyasi tedbirler listesi önermişti. Bununla birlikte, bu önemli projeler federal hükümetin maliyet düşürücü tedbirlerinin kurbanı olma tehlikesiyle karşı karşıya. Bu konuda da hükümetin karnesi iyi değil.