Still İşyeri Temsilciliği ve IG Metal Still Temsilciler Kurulu Üyesi Hakan Balcı ve sağlık malzemeleri ürettikleri için üretimin devam ettiği Schülke Mayr işçisi Süleyman Arslan, koronavirüs salgını döneminde işyerindeki gelişmeleri, yaşanan sorunları ve taleplerini gazetemize anlattılar.
Sinan Özbolat
İşçiler olarak sıkıntılı günlerden geçiyorsunuz. Korona öncesi ve sonrası dönemle ilgili bir değerlendirme yaparsan neler söylersin?
Korona öncesi zaten bir ekonomik bir durgunluk vardı. İşveren yavaş yavaş iş saatlerini azaltma kararı almıştı. Senenin başında iyi gözüküyordu. Birinci ve ikinci ay iyi gitti. Maalesef korona ile birlikte kısa çalışma sürecine girdik. Hamburg Still’de 2900 işçi çalışıyor. Bunların 2500’ü kısa çalışmaya girdi. Bu kadar çalışan 10 gün evde kalacak. Still, KION holdingine aittir. Dünya genelinde 30 bin işçisi var.
Kısa çalışma öncesi işverenle aranızda ne tür sorunlar vardı ve talepleriniz nelerdi?
İşveren tabiki işin kolayına kaçmak istedi. Kısa çalışmada devletin verececeği çocuksuzlara yüzde 60, çocuklulara yüzde 67’iyi tartışmalar sonucunda yüzde 87’ye çıkarttırdık. Buna rağmen yüzde 13 ücret kaybımız var. Bu anlaşma yıl ortasına kadar geçerli, yedinci ayda işverenle tekrar masaya oturacağız. Şu an her vardiyada 300 ila 400 kişi birlikte çalışıyor.
İşçiler kendisini koranavirüsten koruyabiliyormu, bu açıdan fabrikada durum nedir?
Fabrikada belli önlemler alındı. Ancak buna rağmen işçiler endişeli, alınan önlemler yüzde yüz korumuyor. Pozitif çıkan işçiler oldu. Korona ilk gündeme geldiğinde korku daha çoktu. Sanki insanlar biraz alıştılar gibi.
Süreli sözleşmeyle çalışan 170 işçinin durumu nedir?
Fabrikamızda bir bölüm kapatılıyor ve Çek Cumhuriyeti’ne taşıyor. Bu işçilerin sözleşmeleri uzatılmayacak. Ancak buna rağmen fabrikanın başka bölümlerinde işe alınmaları için çaba sarf ediyoruz. Ama bir garanti yok.
Hükümet ekonomik destek paketleri açıkladı. Bu açıkladığı paketlerin esas olarak büyük sermaye kesimine yarar sağlayacak biçimde olduğu görülüyor. Hükümetin tutumuna ilişkin neler söyleyeceksiniz?
Tabii ki hükümetin açıkladığı paketler bir şekilde biz işçilere de yansıyor. Ancak hükümet biz işçileri düşünerek bu paketleri açıklamadı. Daha çok kendisini ve işverenleri düşündü. Bir çok insanın işsiz kalması hükümet açısından daha büyük sorunlar ortaya çıkarırdı. Böyle düşünüyorum.
Bu yıl sendikalar 1 Mayıs kutlamalarını iptal ettiler. 1 Mayıs’a doğru yaklaşırken bu konuda neler söylersiniz?
1 Mayıs bizim önemli bir günümüz, maalesef bu yıl böyle geçecek. Biz Still’de aramızda konuşuyoruz. Küçük de olsa sosyal mesafeyi koruyarak, 1Mayıs’ı fabrikamızın önünde kutlamayı düşünüyoruz. Ancak daha netleşmedi.
Sağlık malzemeleri üreten Schülke Mayr işçisi Süleyman Arslan:
‚BİZDE ÜRETİM DAHA DA ARTTI“
Ülke genelinde bir yandan herkese ‚ev kal‘ çağrıları yapılıp bu konuda sert önlemler alınırken, bir çok işkolu ve işyerinde ise milyonlarca işçi korku ve kaygı içinde olsalar da çalışmaya devam ediyor. Hamburg’ta dezenfekte ve temizlik malzemeleri üreten Schülke Mayr işçisi Süleyman Arslan da onlardan biri. Arslan, bu zorlu günlerde neler yaşadıklarını gazetemize anlattı.
Kaç yıldır bu fabrika çalışıyorsunuz, kaç işçi çalışıyor işletmede?
6 yıldır çalışıyorum. Yaklaşık 700 işçi çalışıyor.
Neler üretiyorsunuz?
Dezenfekte, temizlik ve sağlık malzemeleri üretiyoruz.
Korona salgınından dolayı üretim arttı mı?
İşyerimizde üretim yüzde 60-70 oranında arttı. Bu şu anlama geliyor, biz işçiler de bu oranda daha fazla çalışmak zorunda kalıyoruz.
Birçok fabrikada işçiler kısa çalışmaya gönderildiler. Sizin işyerinizde ise üretim devam ediyor. Korona öncesi calışma düzeniniz nasıldı, şimdi nasıl? Mesailer zorunlu mu?
Evet, bizde tersine daha fazla üretim yapılmaya başladı, bu durum mayıs ayının ortalarna kadar böyle gidecekmiş. Mayısın ortasına kadar tatil alan arkadaşlar tatillerini iptal etmek zorunda kaldı, calışma zorunlu tutuluyor. Cumartesi geceleri ve cumartesi öglenden sonraları için yeni ek vardiya sistemi getirildi. Sonuçta bizim de işimiz, yapmamız gerekiyor. Ve salgınla mücadele açısından da gerekli malzemeler olduğu için bu ürünlerin çıkması gerekiyor, bizde üstümüze düşen görevi yapmaya çalışıyoruz.
İşçilerin çocukları, aileleri var, yaşlısı olan var, işçiler çok rahat işe gelmiyorlardır herhalde! Nasıl oluyor bu durum?
Evet insanlar tedirgin, sonuçta bu bir salgın, ama herşeye rağmen hayat devam ediyor, çalışmak zorundayız, bu üretimin de devam etmesi lazım. Dünyada birçok insanın bu ürünlere ihtiyacı var. Bir yerde insan kendi sağlığından vazgeçiyor, sağlık emekçileri de bu durumdular örneğin.
Ne tür değişiklikler oldu, işçilere korunaklı bir durum yaratıldı mı?
Çok önemli tedbirler alındığını söyleyemeyiz, kısmi tedbirler var. Vardiye olarak ayrı ayrı içeriye giriyoruz, bölüm bölüm pauselere giriliyor. Bir vardiyede vaka olursa diğer vardiyeye geçmesin gerekçesiyle.
Şu ana kadar sizde her hangi bir vaka görüldü mü?
Bizim fabrikada şu ana kadar koronavirüse yakalanan kimse olmadı.
Bir yandan toplanma yasakları var, diğer yandan yüzlerce işçi bir arada çalışıyor. Tabii sizin fabrika sağlık malzemeleri üretiyor, ama bazı fabrikalarda sağlık açısından zorunlu olmayan ürünler üretiliyor. Buralarda da üretim durdurulmuyor. Buna ne diyorsun?
Doğrudur, ama kapitalist sistemde bunlar hep var olacaktır, kimisi paraya para katmak için firsatı değerlendirmek istiyor…
1 Mayıs için ne düşünüyorsun, demek istediğiniz birşey var mı?
Şu anda işyeri temsilciliği herhangi bir şey planlamadı ama tabii bütün emekçilerin ve işçi sınıfının birlik dayanışma ve mücadele gününü 1 Mayıs’ı kutluyorum. Bu bizim temel bayramımız.
