Written by 12:43 HABERLER

Irkçılığa karşı mücadelede gençlik

Ali Çarman/İzlenim

Dünyanın dört bir tarafında ve her ülkenin kendi özgünlüğünde varlığını devam ettiren ırkçılık öyle bir noktaya geldiki insanlık artık nefes alamaz durumda.

Hakkını yememek gerek, ABD ırkçılık konusunda dünyada bir numara: İlk altı ayını geride bıraktığımız bu yıl da resmi kayıtlara göre ABD’de çoğunluğu siyahi olmak üzere 854 kişi polis terörüne kurban gitti.

25 Mayıs akşamı katledilen George Floyd cinayeti sonrası başta ABD’de olma üzere dört kıtada ırkçılığa karşı kitlesel tepki ve eylemler, ırkçılığın cevapsız kalmayacağını göstermesi bakımından oldukça anlamlı.

STUTTGART’TA DA GENÇLER DAMGASINI VURDU

Almanya’daki gösterilerden biri de Stuttgart’aydı. Bir grup genç beş gün önce polise başvurarak Stuttgart parkında ırkçılığa karşı 700 kişinin katılmasını bekledikleri eylem için izin aldılar. Eylemin propagandası sadece sosyal medya üzerinde yapıldı. Ancak şehirde bulunan bütün demokratik örgütlenmeler eyleme katılım çağrısını teredütsüz desteklediler. İzin alan gençlerle görüşülüp ’ne gerekiyorsa birlikte yapabiliriz‘ denildi.

Eylem çağrısında ‚herkes sembolik olarak siyah elbiselerini giymiş olarak gelsin‘ notu düşülmüştü.

6 Mayıs cumartesi günü saat 13.00’den itibaren Stuttgart şehir merkezi siyah giyinmiş gençlerin ‘istilasına’ uğradı. Her yer öfke ve neşe içinde gruplar halinde yürüyen gençlerle kaynıyordu. Değişik uluslardan gençler sağanak yağmura aldırış etmeden, ırkçılığı protesto eden döviz, bayrak, pankarlarıyla kol kola hızla yol alıyordu.

Gençler yaratıcılıklarını hazırlamış olduğukları döviz ve pankartlara yansıttılar. Boya kalemleriyle çizilmiş sıkılı yumruklar, bir tabloyu andıran rengarenk çiçekli dövizler, avuçlarda taşınan kalpler ile ‚bizler buradayız ve meydanı ırkçılara bırakmayacağız‘ mesajı verdiler.

Miting alanında kurulu derme çatma sahne polisin müdahalesiyle onlarca gencin elbirliğiyle bir başka noktaya taşındı. Eylemi düzenleyen gençler kimsdeden hiç bir yardım almamışlardı.

Alan, deyim yerindeyse bir anda doldu taştı. Devam etmekte olan yağmura rağmen gençler gelmeye devam ediyordu. Uzun bir dönemdir böylesine canlı, coşkulu bir eyleme tanık olmayan herkesin gözleri parlıyordu. Kimisinin 20, 30 bin katılım var dediği mitinge 10 binden fazla katılım oldu.

Sahneden “bugün buradayız, çünkü ırkçılığın olmadığı bir dünya istiyoruz” sözleri alkış tufanı ile karşılandı. Irkçılığa kurban gidenler için saygı duruşu için göğe kalkan sıkılı yumruklar içimizi kabarttı. Konuşabildiğimiz gençler, “ırkçılığa ve faşizme dur demek”, “demokratik bir ortam”, “özgürlükler ve dayanışmamızı göstermemiz için buradayız” derken, daha önce böylesi bir eyleme hiç katılmadıklarını da belirttiler.

Yürüyüş izni olmadığı halde bu kez şehrin en işlek güzergahında yürüyüşe geçildi. “Irkçılığa hayır, kahrolsun faşizm, yaşasın enternasyonal dayanışma sloganları” dillerden düşmedi.

Teknik, ekonomik ve politik ilişkilerin alabildiğine birbirine karıştığı günümüz dünyasında bir başka gerçeklik var ki, o da halklar arasında inanılmaz derecede bir yakınlaşma ve artmakta olan enternasyol duygulardır. Bizler buna bir kez daha tanık olduk.

“Bir insan olarak yaşananlardan utanç duyuyorum, onun için buradayım” diyordu yaşlıca bir katılımcı.

Dünyada olup bitenler, insanlığı tehdit eden tehlikelere bakıldığında kapitalist sistemin gençliği geleceksiz bıraktığı gün geçtikçe daha açıklık kazanıyor.

Stuttgart ve diğer şehirlerdeki eylemlere katılımda gençlerin yoğun olması, gençlerin coşkusu yeni bir dünya kurmak isteyenler için şüphesiz çok önemlidir.

George Floyd’un katledilmesi ırkçılığa karşı duyulan öfke ve mücadelede bir dönüm noktası olarak tarihe şimdiden geçti. Bu gelişmelerin anlamını ve getirdiği yeni olanaklara ve görevlere uygun davranıldığında elişen toplumsal muhalefetin önemli başarılar elde etmemesi mümkün değildir..
Evet, dün bir kez daha binlerin sıkılı yumruğunda umut ve güveni gördük.

Close