Ali Çarman / Stuttgart
İşçi sınıfının bilinçlenmesi, kendi sınıfının mücadelecisi olması için söylenen sözlerin, yazılan yazıların haddi hesabı yok. Onun için bazı durumlarda işçinin hak alma mücadelesindeki bir pratiği yüzlerce söylevden daha etkili olur.
Kuşkusuz kavga salt fabrikada devam etmez. Hayatın bütün alanlarında, kimi zaman alttan alta, kimi zaman ise en yalın ve çarpıcı hali ile açıktan devam eder.
İşçi sınıfının mücadelesi, bunun politik ve kültürel birikimi açısından Almanya epeyce deney sahibi.
Örneğin geçmiş yıllarda yaygın olan işçi tiyatroları deneyi. Bugün sömürücü egemen sınıflarca bu doğrultudaki çalışmalar bin bir türlü zorlukla karşılaşsa ve olanaklar alabildiğince daraltılsa da Almanya’da işçilerin mücadele ve yaşamlarından kesitler aktaran tiyatral çalışmalar hala var.
Buna bir örnek daha önceleri birçok şehirde oynanmış ve beğeni kazanmış ‚‘‘7 Dakika- 7 Minuten‘‘ adlı tiyatro oyunu. Oyun şu günlerde Stuttgart Theaterhaus’da sergileniyor.
İşçi Kadınlar ve temsilcileri
7 Minuten oyunu, 400 işçinin çalıştığı ve el değiştiren bir tekstil fabrikasında geçer. İşçilerin neredeyse tamamı kadındır. Zira kapitalistler en fazla sömürüyü kadın ve çocuk emeği üzerinden yaparlar.
Bir oda ve kaderleri aynı olan 11 kadın. Günümüzde olduğu gibi, el değiştiren her fabrikada kazanılmış hakların yok edilmesi ve işten atılma korkusu işçilerin arasında elektrik akımı misali yayılır.
Yeni patron, işyerinin geleceği bahanesiyle temsilcilikten 7 dakikalık bir moladan vazgeçilmesini talep eder. İşyeri işçi temsilciliği başkanı Blanca önce biraz sessiz kalır. Temsilci kadınlar kendi aralarında tartışırlar. Kimsenin işinden olmamasını sevinçle karşılarlar. Hatta bu güzel haberi evine ulaştıran dahi olur. Öğle yemeğindeki 7 dakikalık bir kesinti için oylamaya gerek görmeden hepsinin öneriyi kabul edeceği bir hava hakim gibi.
Kadınların gücü
İşyeri temsilciliği karar konusunda ikiye bölünür. Bir taraf “Patronların önerisini kabul edelim” der, diğer taraf ise “Bugün küçük parmağımızı verirsek yarın kolumuzu kaptırırız” diyerek karşı çıkar.
Hararetli bir tartışma ve bağrışma devam ederken diğer yanda işçiler harıl harıl çalışmakta. Arada bir açılan kapıdan gelen tekstil makinelerinin o korkunç gürültüsü kulaklarımızı zonklatıyor.
Tartışma; demokrasiden, parlamentolardaki kadın temsiliyetine kadar dallanıp budaklanır. Kobane’den gelen genç bir işçi kadın Kürtlerin parlamentosunda kadın temsiliyetinin yüzde 35 ama Almanya’da yüzde 31 olduğunu coşkuyla söyler.
Ve patronların yeni önerileri için demokratik oylamaya gidilir. Gizli oy açık sayım sonunda beş kişi kabul, beş kişi de ret oyu verir. Herkes şaşkındır! Boş oyu kim verdi diye birbirini sorgulamaya başlarlar. Güven, yerini şüpheye bırakır.
Mücadeleci temsilciler
İşçi hareketi açısından mücadeleci ve her şart altında işçiden yana olan temsilcilerin rolü büyüktür. Bu gerçeklik, orta boy tekstil fabrikasındaki tartışma sürecinde bir kez daha kendini gösterir. Doğrudan yana olan temsilci; “Sadece kendi adımıza değil içeride çalışan 400 işçi adına hareket ettiğimizi unutmayalım” der. Ve her bir işçiden çalınan 7 dakikanın binlerce saat ettiğini, bunun da 7-8 işçinin işe alınması anlamına geldiğini sözlerine ekler.
Büyükçe bir masa etrafında oturan temsilcilerden bazılarının yüreğini korku cenderesi kaplar. Tek tek hesaplar yapılarak hülyalara dalınır. Tartışmaya kısa bir süreliğine ara verilir.
Dört saat süren yoğun tartışmanın ardından yeniden oylama yapılır. Tek tek okunan sonuçlar ile işçilerin molasından 7 dakikalık kesinti bir oy farkla kabul edilir. Beklenmeyen bu sonuçla odayı sessizlik kaplar.
Blanca ile en genç temsilci; “Mücadele devam ediyor!” derlerken patron cephesinden kesintinin 9 dakika olacağı haberi gelir.
İşçi mücadelesinde sendikalar
İtalya, Eritre, Almanya, Kolombiya, Kongo,İspanya, Yunanistan ve Suriyeli (Kürt) 11 kadın tiyatrocunun oynadığı oyun büyük beğeni kazandı. İzleyiciler ayağa kalkarak dakikalarca sanatçıları alkışladılar.
8 Haziran akşamı Theaterhaus sergilen oyunu Stuttgart ver.di şubesi de destekledi. İzleyiciler arasında işçi temsilsilerinin sayısı az değildi, Oyun sonrası; sendika sekreteri Sidar Carman, Ariane Raad, Sabine Vogel ve oyunun yapımcısı Thomas Richhardt’ın katıldığı bir toplantı gerçekleştirildi.
İşçilerin örgütlenmesinde ve mücadelesinde sendikaların çok önemli olduğuna dikkat çekilerek, amatör ve profesyonellerden oluşan sanatçılara bu cesaretli çalışmalarından ötürü teşekkür edildi. İzleyicilerin de sorularla katıldığı toplantı geç saatlere kadar sürdü.