Written by 07:58 ÇALIŞMA YAŞAMI

Kısa çalışma ödeneği arttırılsın, hemen şimdi: Yüzde 60 yerine yüzde 80!

Federal Çalışma Bakanlığının tahminine göre mevcut durumda 2,15 milyon işçi konjonktürel nedenlerle kısa çalışma ödeneği alacak. Böylece hükümet, Federal Çalışma Ajansı’nın (Bundesagentur für Arbeit- BA) giderlerinin 10,05 milyar euro kadar artacağını öngörüyor.

BA, kısa çalışma süresince net işçi ücretlerinin yüzde 60‘ını, çocuk sahibi işçilerin ise net ücretlerinin yüzde 67’sini üstleniyor. Geçtiğimiz hafta hızlı bir prosedürle mecliste kabul edilen ve 1 Mart’tan itibaren geçerli olan, “kolaylaştırılmış kısa çalışma ödeneği” yasası ile işverenler işçilerinin yüzde 10’u çalışamadığı an dan itibaren bu meblağı kullanabiliyorlar. Bu olanak şimdiye dek işçilerin üçte biri çalışamadığında mümkündü. İşverenlere ayrıca kısa çalışma süresince ödedikleri sosyal sigorta primleri de geri iade edilecek. Böylece karar altına alınan yasa uyarınca işverenlere devlet kasasından 5,99 milyar euro; sosyal sigorta primleri için de, 4,06 milyar euro da kısa çalışma ödeneği aktarılacak.

Ver.di sendikası başkanı Frank Werneke yaptığı açıklamada bunu, “işverenlerin sosyal sigorta primlerinin tamamını BA’dan alacak olmaları fakat işçilere bundan hiçbir payın düşmemesi asosyalliktir” şeklinde değerlendirdi.

Ver.di sendikası kısa çalışma süresince işçilere net ücretlerinin yüzde 80’inin, çocuk sahibi işçilere ise yüzde 87’sinin ödenmesini istiyor. Aksi takdirde bu süreçte kısa çalışmaya geçen işçilerin büyük çoğunluğu sosyal yardıma başvurmak zorunda kalacak.

Alman Sendikalar Birliği (DGB) de geçtiğimiz hafta bu bağlamda hükümet ve işverenlerle gerçekleşen görüşmede, kısa çalışma ödeneğinin yüzde 60 yerine yüzde 80’e çıkarılmasını talep etmiş, ancak işverenler ödeneği arttırmayı kabul etmemişti. CDU da BA tarafından ödenecek olan ücretlerin arttırılmasına karşı çıkmıştı. Bunun üzerine DGB yasanın, işverenlerin BA’dan alacakları prim iadelerinin bir kısmı ile işçilerin ücretlerini yüzde 80 oranında ödeyeceği şekilde değiştirilmesini istemişti.

DEHOGA, NGG’nin TİS talebini reddetti!

Gıda, Otel ve Lokanta çalışanları sendikası (NGG)’nin korona salgını nedeniyle öne sürdüğü, Almanya genelinde bu sektörde çalışanlar için kısa çalışma ödeneğinin arttırılması ve kısa çalışma dönemi sonrası için de iş yeri güvencesi talebi işverenler tarafından reddedildi.

Gıda, otel ve lokanta sektöründe faaliyet yürüten işletmeler devletten milyarlar tutarında yardım alırken, işveren örgütü, Hotel ve Lokantacılar Birliği (DEHOGA), NGG sendikasının yazılı talebine cevap vermeye dahi tenezzül etmedi. DEHOGA’ya bağlı bazı eyalet birlikleri ise talebi, “devletin belirlediği miktarın üzerinde 1 Cent dahi ödemeyiz” diyerek reddetti.

Oysa kriz döneminde, 24 saat gibi kısa bir sürede TİS anlaşmasının mümkün olduğunu bir diğer büyük işveren örgütü olan Sistem Gastronomisi Birliği (BDS) kanıtladı. Geçtiğimiz hafta bir araya gelen NGG sendikası ve BDS temsilcileri kısa çalışma döneminde net ücretlerin yüzde 90 düzeyine arttırılmasını ve kısa çalışma sonrası için de iki ay boyunca iş güvencesi içeren sözleşmeyi imzaladılar. Sözleşme BDS’e bağlı, 2700 restoran ve kafeleriyle McDonald’s, Burger King, Nordsee, Autogrill, Starbucks, Tank & Rast ve Kentucky Fried Chicken (KFC) gibi işletmelerde çalışan 100 bin emekçiyi kapsıyor.

Hotel ve lokantacılık sektöründe zaten asgari ücretin biraz üzerinde olan ücretlerin, kısa çalışma döneminde yüzde 60 düzeyine düşmesi demek çalışanların ailelerini geçindirmelerinin ve kiralarını dahi ödemelerinin mümkün olmayacağı anlamına geliyor. Bu sektörde uzun yıllardır kalifiye eleman açığı kronikleşmiş durumda. Hotel, restoran ve mutfaklarda çalışanlar kapasitelerinin üzerinde ve çoğu kez ödenmeyen mesailer yaparak çalışmak zorunda bırakılıyor.

NGG sendikası ikinci başkanı Freddy Adjan işverenleri sert bir dille eleştirirken, “işverenlerin yakınmaları ve aynı zamanda çalışanlara karşı saygısızlıkları tahammül edilebilecek gibi değil. Bu zor dönemi şimdi kısa çalışma ve bu süre içinde ücretleri arttırarak aşmak yerine, mevcut kalifiye elemanlarını sokağa atanlar, krizden sonra kötü bir kâbus ile uyanacaklar” dedi. (YH)

Close