Written by 18:49 HABERLER

Köln’de ayrımcı ‚güvenlik konsepti‘

Almanya’da yılbaşı gecesi bütün gözler “Ren metropolü” Köln’deydi. Bir milyonluk şehir, geçen yılbaşında sığınmacıların kadınlara taciz iddialarıyla sadece Avrupa değil, dünya gündemine oturmuştu. Bu yıl benzer olaylar yaşanmasın diye alınan güvenlik önlemlerine ırkçı ve ayrımcı muamele damgasını vurdu.

Almanya’da bu yılbaşı kutlamalarında gözler adeta Köln’ün üzerindeydi. Zira geçen yılbaşı gecesinde Köln merkezi tren istasyonu ile tarihi Dom Katedrali arasında bulunan alanda 1000 kadar sığınmacının toplanarak Alman kadınlara tacizde bulunduğu ileri sürülmüş ve bunun üzerinden yoğun bir propaganda yürütülmüştü.

Bu yılda da aynı görüntülerin yaşanmaması için haftalar önce hazırlıklara başlayan Köln polisi, merkezi tren istasyonu ve Dom Katedrali’nin etrafına çok sayıda kamera yerleştirdi. Kameralar gece boyunca Köln Emniyet Müdürlüğü’nde kurulan merkezle canlı bağlantı halinde yayın yaptı. Başka bir deyişle Köln’de yılbaşı kutlamaları adeta “Big Brother” evi gibiydi.

Söz konusu alanda hiç bir şekilde kutlamaya izin vermeyeceğini açıklayan emniyet, bu çerçevede çok sayıda polisi görevlendirdi. Geliştirilen güvenlik konsepti çerçevesinde gruplar halinde insanların tren istasyonu ve Dom çevresinde toplanmasını engellemek ilan edildi. Dom Meydanı’na girişler ve havai fişek atılması yasaklandı.

Gece boyunca 1500 polis ve 600 belediye güvenlik görevlisi kontroller yaptı.

Bu çerçevede yılbaşı gecesi, tren istasyonu ve Dom Katedrali çevresinde Kuzey Afrika görünümlü oldukları anlaşılan yüzlerce kişi polis tarafından tren istasyonun arkasındaki Breslauer Meydanı’nda çembere alınarak saatlerce bekletildi. Hepsi kimlik kontrolünden geçirildi, oturum statüleri gözden geçirildi.

300 kişi de Deutz’daki tren garında bekletildi ve kontrolden geçirildi.

Gece boyunca sosyal medya üzerinde kentteki güvenlik önlemleri hakkında bilgi veren Köln Emniyet Müdürlüğü, bir twetinde açık olarak, “Merkezi tren istasyonu yüzlerce Nafris kontrolden geçirildi.” bilgisini paylaştı. Emniyet yetkilileri ve polisin kullandığı “Nafris” kavramına basında geniş tepki gördü. Zira bununla açık olarak “Kuzey Afrikalılar” kast ediliyordu. Bu da Köln polisinin yılbaşı güvenlik konseptinde açık olarak görülen her Kuzey Afrikalının potansiyel tehlikeli ilan ettiği anlamına geliyordu.

EMNİYET MÜDÜRÜNDEN “NAFRIS” ÖZRÜ

Emniyet Müdürü Jürgen Mathies daha sonra twet’ine karşı twetler ve basından gelen eleştiriler karşısında “Nafris” kelimesinin „Bu kavramın böyle bir durumda kullanılması çok büyük bir talihsizlik“ olduğunu söyleyerek Mathies, „Bundan dolayı büyük üzüntü duyuyorum“ diye konuştu. Ancak bu yılbaşı gecesi, polsin bütün planını özellikle Kuzey Afrika ülkelerinden gelen göçmenlere ayrımcı muamele yapıldığı gerçeğini ortadan kaldırmadı.

Emniyet Müdürü, bir grup göçmeni doğrudan hedef alan güvenlik konseptini ise savundu. Alınan bunca güvenlik önlemine rağmen yılbaşı gecesi iki taciz olayı polise intikal etti. Çıkan değişik olaylarda 29 kişi gözaltına alındı. Zanlılardan birisi gözaltına alındı. Kimlikleri ve kökenleri konusunda ise bilgi verilmedi.

Geçen yılbaşında meydana gelen olayları gerekçe göstererek eylem yapmak isteyen NPD ve AfD gibi ırkçı partilerin eylemlerini yasaklayarak olumlu bir puan alan Köln polisi, aynı gece göçmenlere yönelik ayrımcı tutumu nedeniyle aldığı bu olumlu puanı kaybetti.

SİYASETÇİLER KONSEPTE TEPKİ GÖSTERDİ

Köln Emniyet Müdürlüğü tarafından yılbaşı gecesiyle ilgili geliştirilen ayrımcı güvenlik konseptine siyasetçiler tepki gösterdi. Korsanlar Partisi’nden SPD’ye geçen Christopher Lauer, yapılanları “insanlıktan uzak bir durum” olarak değerlendirdi.

Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Simone Peter, Rheinischen Post gazetesine verdiği demeçte bin kadar insanın sırf dış görünüşünden ötürü aranıp kontrol edilmesinin kabul edilemeyecek bir durum olduğunu ifade etti.

Sol Parti Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Eşbaşkanı Özlem Alev Demirel ise yaptığı yazılı açıklamada, “İnsanların kökenine göre bir güvenlik konsepti geliştirmesi kabul edilemez” dedi.

CSU İçpolitika Uzmanı Stephan Mayer ise gelen bu eleştiriler karşısında polisin güvenlik planını savundu. (YH)

Close