Almanya’da konut krizi derinleşirken, Başbakan Olaf Scholz liderliğinde Hamburg’da planlanan iki günlük geniş kapsamlı Konut Zirvesi, hükümetin dağılmasıyla iptal edildi. Bunun yerine 5 Aralık’ta Berlin’de, İmar Bakanı Klara Geywitz’in liderliğinde daha dar kapsamlı bir toplantı yapılması kararlaştırıldı. Ancak bu yeni formatın, halkın taleplerini karşılamak yerine yalnızca inşaat sektörü çıkarlarına hizmet edeceği eleştiriliyor.
Kiracılar Yok, İnşaat Şirketleri Var
Hamburg’daki zirveye siyasetçiler, inşaat sektörü temsilcileri, kalkınma bakanları ve kiracı inisiyatiflerinin katılması bekleniyordu. Ancak Berlin’deki toplantı, yalnızca sınırlı sayıda üst düzey temsilciyle düzenlenecek. Kiracılara yönelik koruma önlemlerinin tartışılmayacağı, bunun yerine yalnızca yeni konut projelerine odaklanılacağı belirtiliyor.
Konut politikalarını eleştiren Mietwahnsinn (Kira Çılgınlığı) inisiyatifinin basın sözcüsü Johannes’le Görümsınden, zirvenin küçültülmüş formatına sert tepki göstererek, “Bu zirve, hükümetin konut politikası konusundaki başarısızlığının açık bir göstergesi. Kiracıların ihtiyaçları değil, inşaat sektörünün çıkarları konuşulacak” dedi.
Konut Politikası Eleştiriliyor
Hükümetin konut politikası, vaatlerini yerine getirememe eleştirileriyle karşı karşıya. Scholz yönetimi, yılda 400 bin yeni konut inşa etmeyi hedeflemiş, ancak bugüne kadar yalnızca 295 bin inşaata başlanabilmiş durumda. Ayrıca, kira artışını yüzde 15’ten yüzde 11’e düşürme vaadi de gerçekleşmediği gibi, kira sınırlandırmasının tamamen kaldırılması gündemde.
Yeni konutların genellikle yüksek kiralarla sunulması ve mevcut kira fiyatlarını da artırması, durumu daha da kötüleştiriyor. Özellikle gençler ve dar gelirli aileler için uygun fiyatlı konut bulmak giderek imkânsız hale geliyor. 2022 den berı sistematik bir şekilde ısıtma ve yan giderler ve modernızasyon masraflarıyla kiracılar daha fazla sömürülmeye çalışılıyor.
Almanya’da nüfus artışına rağmen uygun fiyatlı konut üretimi yetersiz kalıyor. Kar odaklı inşaat şirketlerine güvenerek sorunların çözülemeyeceği eleştirileri artarken, hükümetin borçlanma sınırları ve yanliş bütçe politikaları nedeniyle kamu yatırımları da sınırlı kalıyor. Kiracılar ise çözüm odaklı değil, krizi derinleştiren politikalara karşı mücadelelerini sürdürüyor.
Tempelhofer Feld: Halkın Kararı Yok Sayılıyor
Berlin’deki Tempelhofer Feld, halkın gürültüden uzaklaşmak için tercih ettiği bir park alanı. Ancak hükümet, bu alanı yeniden imara açmayı planlıyor. 2014 yılında yapılan halk oylamasında, bölgenin imara açılmaması kararı alınmıştı. Buna rağmen, yeni konut projeleri için buranın hedeflenmesi tepki topluyor.
Kira Çılgınlığına Karşı Talepler
Mietwahnsinn inisiyatifi ve diğer aktivistler, 5 Aralık’taki Berlin zirvesini protesto etmeye hazırlanıyor. Amaçlarının yalnızca konuşmalarla değil, güçlü bir katılımla sorunu görünür kılmak olduğunu belirtiyorlar. Talepleri ise şöyle sıralanıyor:
• Kiraların sınırlandırılması ve aşırı kira artışlarının durdurulması,
• Tahliye yasalarının güçlendirilmesi,
• Kalıcı olarak uygun fiyatlı ve ihtiyaca uygun konut projelerine yatırım yapılması,
• Konutlarla yapılan spekülasyonların sona erdirilmesi, arsa ve konutların kamu mülkiyetine geçirilmesi,
• İklim dostu ve sosyal açıdan adil bir konut polıtıkasının oluşması
