Written by 07:03 HABERLER

Koronavirüs Amazon’a yaradı! E-ticaret tekelinin hisse senetleri rekor düzeyde

Sevinç Sönmez

Koronavirüsün merkez üssü ülkelerinden birisi haline gelen Amerika’da milyonlarca insan salgınla mücadele ederken, ABD’li E-ticaret devi Amazon kârına kâr katıyor. Bloomberg Milyarderler Endeksi’ne göre Amazon’un büyük hissedarı Jeff Bezos’un serveti, 2020’nin başından bu yana 24 milyar dolar artarak, 121 milyar dolardan 138,5 milyar dolara yükseldi.

Korona krizi sürecinde alınan önlemler nedeniyle insanların evlerinden çıkamaması, internet üzerinden alışverişlerin de artmasına neden oldu. Öyle ki Amazon tekeli aldığı siparişleri yetiştiremediği için müşterileri uzun süre beklemekten şikayetçi. Bazı merkezler ise sipariş alımı durdurmak zorunda kaldı. Yoğun talebe yetişemeyen tekel sadece Amerika’da 170 bin kişiyi işe alacağını açıkladı.

E-ticaret tekeli Amazon dünya genelinde 22 ülkede 1000 satış deposunda, 39 ayrı alanda, yüz binli rakamlarla ifade edilen farklı ürün satıyor. Amazon’un işçi sayısı da 2013-2019 yılları arasında 1 milyon 173 binden 6 milyon 500 bine çıktı. Piyasaya sürdüğü ürünlerin kalitesiz, şaibeli, sağlık açısından tehlikeli hatta ölümcül olduğu iddiaları bile tekelin büyümesini etkilemiyor.

Amazon pazar değerini 2019 yılında da yüzde 17,5 arttırmış ve şirket değerlendirme merkezi Brand Finance tarafından 315,5 milyar olan piyasa değeri ile dünyanın en değerli markası ünvanını almıştı. Hisse senetleri geçtiğimiz hafta yüzde yedi civarında (sekiz milyar dolar) artarak rekor bir düzeye ulaşan tekelin piyasa değeri de böylece 1 trilyon doların üzerine çıkmış oldu. Halihazırda dünyanın en zengin insanı ünvanını taşıyan Bezos, rakipleri Google ve Apple ile aradaki mesafeyi de açmış oldu. Endekse göre dünyanın diğer en zengin 500 insanının serveti ise bu süreçte 553 milyar Dolar oranında eridi.

Şirketin CEO’su ve hisselerinin yüzde 11’ine sahip olan Jeff Bezos saatte 8,9 milyon dolar kazanıyor. Bir kıyaslama yapacak olursak, Bezos’un bir saniyede kazandığı 2489 dolar Amerikalı bir işçinin haftalık gelirinin iki katına, bir dakikada kazandığı 149 bin 533 dolar ise Amerikalı bir işçinin yıllık kazancının üç katına tekabül ediyor.

Devasa servetin kaynağı vahşi sömürü

Korona krizi sürecinde, kârına kâr katan tekel, çalışanlarını salgından korumak için gereken önlemleri almadığı ve önlem alınmasını talep eden çalışanlarını da işten attığı için yine protestolarla gündemde. Fakat Amazon depolarındaki kötü çalışma koşulları ve düşük ücretler yeni olmadığı gibi Amazon işçilerinin sendikalaşarak yıllardır verdikleri mücadele de yeni değil. Alman Sendikalar Birliği (DGB) daha 2013 yılında Jeff Bezos’u “en kötü işveren” ilan etmişti.

Bazıları 18 futbol sahası büyüklüğünde olan Amazon lojistik depolarında ürünlerin tek tek taranarak raflara yerleştirilmesinden, siparişlerin paketlenmesine dek her adım sıkı hesaplanmış kurallara göre işliyor ve tekel inkar etsede çalışanlarını, kollarına takmak zorunda oldukları bileklikler, tarama aletleri ve farklı yöntemlerle sürekli denetliyor. Amazon tüm depolarında “standart work” yöntemini uyguluyor; yani tüm depolarda, her çalışan tarafından aynı çalışma akışı ve prosedürleri uygulanıyor. Günde 8 saat çalışan bir işçinin 20 ve 25 dakika olmak üzere sadece iki ihtiyaç molası oluyor. Molaya 16 saniye dahi erken ya da geç dönen işçi derhal menajerler tarafından görüşmeye çağırılıp uyarılıyor. Ver.di sendikası işçilerin büyük depolarda kısmen günde 24 km yol katettiklerini ve bu yüzden baygınlık geçiren işçilerin, depoların dışında sürekli hazır bekleyen bir ambulans tarafından taşınmalarını yıllardır eleştiriyor. İşçiler yaptıkları açıklamalarda kendilerini bir makinanın parçası gibi hissettiklerini ve neredeyse tüm çalışanların kas ve kemik hastalıkları yaşadıklarını anlatıyorlar. Hastalanıp rapor alan işçiler ise işe başladıklarında görüşmeye çağırılıp ikaz ediliyorlar. Bu ağır çalışma koşullarının hakim olduğu lojistik depolarda hastalık oranı ortalama yüzde 20 civarında; bu da 2000 işçiden 400’ünün çalışamaz durumda olduğunu gösteriyor.

Servet büyürken mücadelede sürüyor

Dünya genelinde faaliyet yürüten Amazon’a karşı sendikalar son 6 senedir uluslararası düzeyde örgütlenme çabası veriyorlar. Uluslararası sosyal hizmetler sendikası (UNI Global) 2015 yılından bu yana “Amazon Allianz” adı altında 16 değişik ülkede (değişik Avrupa ülkeleri, ABD, Latin Amerika vs.) toplu iş sözleşmesi, ücretlerin arttırılması, süresiz iş sözleşmesi ve daha iyi çalışma koşulları için mücadele ediyor. Ancak Amazon diğer ülkelerde olduğu gibi Almanya’da da perakende ve online satış sektöründe geçerli olan toplu iş şözleşmelerine ve dolayısıyla işçi ücretlerini arttırmaya yanaşmıyor. Tekel kendinin ve çalışanlarının lojistik sektöre dahil olduklarını ve bu sektöre göre ücretlendirme yaptığını iddia ediyor.

Bu yılın başında yine Leipzig, Bad Hersfeld, Rheinberg, Werne ve Koblenz’te yapılan grevler sonuçsuz kalmıştı. Ver.di grev sorumlusu Sylwia Lech yaptığı açıklamada, Amazon’un çalışanlarının sağlığını dikkate almadığını belirterek, yoğun baskının, kontrol ve denetlemelerin, iş molalarının azlığının ve aşiri çalışma temposunun, tekel için karakteristik olduğuna dikkat çekti. Amazon işçilerinin en “kötü işverene” karşı verdikleri mücadelelerini desteklemeye şüphesiz herkes alışverişini çevresindeki mağazalardan yaparak başlayabilir. Ev de bilgisayarın tuşuna basmak ne kadar cazip gelse de!

Amazon ilk olarak internet üzerinden kitap satışıyla başlamış, daha sonra yazılım, elektronik ürünler, sesli kitaplarla ürün yelpazesini geliştirmişti Bugün ise yüz binli rakamlarla ifade edilen farklı ürünün satışını gerçekleştirmekte.

Close