Murat KUSEYRİ
Stockholm
Almanya’da Yahudilere yönelik katliamların başladığı Kristal Gece’nin 80. yıl dönümünde İsveç’in başkenti Stockholm’de ırkçılığı protesto etmek ve soykırım kurbanlarını anmak için gösteri düzenlendi.
Sergel Meydanı’nda Kristal Gece’de yaşamını yitirenlerin anısına mumların yakıldığı etkinlikte, ırkçılığı ve faşizmi kınayan pankartlar taşındı ve konuşmalar yapıldı.
“Adalet Partisi Sosyalistler” adına konuşma yapan Elin Gauffin, 9 Kasım’ın farklı bir halk ve ırk oldukları için Yahudilere karşı başlatılan soykırımının yıl dönümü olduğunu hatırlattıktan sonra aradan 80 yıl geçmesine rağmen günümüzde Avrupa ve dünyanın pek çok ülkesinde yabancı düşmanı, ırkçı ve Nazi örgüt ve partilerin büyük ilerlemeler kaydettiklerine dikkat çekti.
SENDİKALAR IRKÇILIK VE NAZİZME KARŞI HAREKETE GEÇMELİ
İsveç’te eylül ayında yapılan seçimlerde ırkçı ve yabancı düşmanı İsveç Demokratları’nın yüzde 17 oranında oy aldıklarını hatırlatan Gauffin, “Şu an İsveç’te hükümet kurulamadı. Eğer erken seçim olursa ırkçı partinin daha fazla oy alma ihtimali var. İsveç’in büyük işçi sendikaları ırkçılık ve Nazizmi durdurmak için birlikte harekete geçmeli. Irkçılığa karşı mücadele etmek için tabanda işyerleri ve varoşlarda örgütlenmeliyiz. 1990’lı yıllarda İsveç’te Naziler ortaya çıktığında ilerici ve demokrat güçler mücadele ederek onları durdurdu. Şimdi de yükselen faşizm tehlikesine karşı aynısını yapmalıyız” dedi.
Yahudi Sanatçı Dror Feiler, 1930’lu yıllarda Hitler Almanya’da acımasız diktatörlüğünü adım adım sağlamlaştırırken tüm dünyanın olanları izlemekle yetindiğini söyledikten sonra “Günümüz Avrupa’sına baktığımızda Avusturya, Macaristan, Çekya ve Polonya’nın ırkçı yasaları yürürlüğe koyduğunu ve bu ülkelerin liderlerinin halkı Yahudi, Müslüman ve sığınmacılara karşı kışkırttıklarını görüyoruz” dedi.
NEFRET SÖYLEMLERİ VE SALDIRILAR ARTIYOR
Babası Elieser Feiler’in Kristal Gece’den birkaç gün sonra Almanya’yı terk ederek Filistin’e sığındığını söyleyen Feiler, bundan 1,5 ay önce Stockholm’un en işlek caddelerinde bir Nazinin sırf Yahudi olduğu için kendisini tehdit ettiğini belirttikten sonra şunları kaydetti: “Bu akşam katliamların başladığı Kristal Gece’nin 80. yıl dönümü. Dünyanın en güçlü lideri Donald Trump, Yahudi Soros’a karşı halkı kışkırtıyor. ABD, İsveç ve dünyanın pek çok ülkesinde Yahudilere yönelik nefret söylemleri ve ölümle sonuçlanan saldırılar olduğunu görüyoruz.”
Feiler, ırkçılık ve Nazizmi görmezden gelmenin büyük felaketlere yol açtığını hatırlattı ve Nazizmi ve ırkçılığı durdurmanın yolunun örgütlenme ve mücadeleden geçtiğine vurgu yaptı.
AKRABALARIMIN ÇOĞU KATLEDİLDİ
Konuşmasının ardından sorularımızı yanıtlayan Feiler, büyük baba ve büyük annesinin Kristal Gece’den sonra Polonya’ya sürüldüklerini ve daha sonra Naziler tarafından katledildiklerini söyledi. Babasının Kristal Gece’den birkaç gün sonra Avrupa’nın diğer ülkelerine geçmek istediğini, hiçbir ülkenin kabul etmemesi üzerine Filistin’e gittiğini söyleyen Feiler, “Almanya’yı terk etmeyi başaramayan pek çok akrabam ve aile dostlarımız öldürüldü. Hitler’in önünde amacını gerçekleştirmek için hiçbir engel kalmamıştı. 30 Ocak 1939 gününde yaptığı konuşmada Avrupa’da katledilen Yahudilerin sayısını açıkladı. Tüm bunlar olurken dünya suskundu. Protesto ve dayanışma gösterileri yapılmadı. Almanya ve diğer ülkelerde sessizlik hakimdi. Yahudiler kaderleriyle baş başa bırakıldı” dedi.
Dror Feiler, Barış için Yahudi ve Filistinliler adlı örgütlenmenin Başkanı ve Gazze’ye uygulanan ambargoyu kırmak için mücadele eden Ship to Gaza adlı örgütlenmenin sözcüsü. Ambargoyu kırmak için içinde bulunduğu tekne İsrail askerleri tarafından durdurulduktan tutuklanan ve sınır dışı edilen Feiler, İsveç kamuoyunun yakından tanıdığı bir isim.
‘GAZ ODALARINA GİT’
Feiler, bundan 1,5 ay önce Stockholm’un en işlek caddesinde sırf Yahudi olduğu için karşılaştığı ırkçılığı şu ifadelerle dile getirdi. “Kungsgatan Caddesi’nde giderken birisi bana Yahudi Dror Feiler sen misin diye sordu. Evet benim deyince senin gibilerin bu ülkede işi yok evine geri dön dedi. Nereye döneyim diye sorunca İsrail’e git dedi. Ben ona İsrail beni istemiyor diye cevap verince gaz odalarına git diye bağırdı.”
2018’de İsveç gibi bir ülkede bu tür nefret söylemleri ve tehditlerin giderek yaygınlaştığına dikkat çeken Feiler, “Yapmamız gereken yükselen Yahudi, Müslüman ve yabancı düşmanlığına karşı örgütlenmek ve güçlü bir karşı çıkış yapmaktır” dedi.
