SPD ve Sol Parti eski başkanı Oskar Lafontaine, Der Spiegel dergisine verdiği röportajda Almanya’da bütün sol hareketlerin katılımıyla yeni bir sol partinin kurulması gerektiğini söyledi. Lafontaine’nin yeni temennisinin karşılık bulup bulmayacağı konusunda SPD’nin izeleyeceği politikalar ve sosyal hareketlerle sendikaların tutumu tol oynayacak görünüyor.
Uzun yıllar SPD genel başkanlığı görevinde bulunan, ancak dönemin Başbakanı Gerhard Schröder ile ters düştükten sonra istifa eden, daha sonra kurulan Sol Parti eşbaşkanlığı görevinde bulunan Oskar Lafontaine, Der Spiegel’e verdiği özel röportajda, Almanya’da yeni bir sol partinin kurulması gerektiğine dair mesajlar verdi. Halen Sol Parti’nin Saarland Eyaleti Meclis Grubu Başkanı olan Lafontaine, genel seçimler öncesinde daha çok sığınmacılara kapıların kapatılması gerektiğine dair mesajlarıyla gündeme gelmişti.
Der Spiegel’e açıklamada bulunan Lafontaine, genel seçimler SPD’nin uğradığı seçim hezimetini değerlendirdikten sonra, “Almanya’da toplama hareketlerden oluşan yeni tipte bir solcu halk partisine ihtiyacımız var. Bu partide Yeşiller ve SPD’den kopanlar da yer alabilmeli” dedi.
Lafontaine açıklamasında, “Bugün var olan partiler sistemi artık işlemiyor. Yeniden düzenlenmesinde ihtiyacımız var. Ancak bununla sol bir iktidar seçeneği sunabilir” dedi.
Lafontaine, genel seçimlerden sonra solun Almanya’da başarılı olabilmesi için İngiltere’de İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn ve Fransa’daki Sol Parti lideri Jean-Luc Melenchon’un başarısını örnek olarak göstermişti.
Corbyn son seçimlerde sol söylemle İşçi Partisi’nin oylarını önemli oranda artırırken başbakanlığı az farkla kaçırmıştı. Ancak bir sonraki seçimlerde başarıyı sürdürmesi bekleniyor. Melenchon ise cumhurbaşkanlığı seçimleri sırasında yaklaşık yüzde 20 oy alarak üçüncü olmuştu.
Sol Parti Federal Parlamento Meclis Grubu Eşbaşkanı ve Lafontaine’nin eşi Sahra Wagenknecht de bir süre önce Corbyn ve Melenchon’un başarısını solun yeni başarısı için örnek göstermişti.
GÖZÜ SPD’NİN KAYBEDECEĞİ OYLARDA
Lafontaine’nin gözü asıl olarak eski partisi SPD’nin kaybedeceği oylarda. 24 Eylül’de yapılan genel seçimlerde SPD’nin oyu dört yıl öncesine göre yüzde 26’dan yüzde 20,5’e düşmesinde rağmen Sol Parti bundan pek yararlanamamıştı. SPD’nin kaybettiği oyların bir kısmının AfD’te gittiği tespit edilmişti.
SPD’nin önümüzdeki dört yıl içinde de CDU/CSU ile koalisyon ortaklığı kurması durumunda oy kaybetmeye devam edeceği yaygın bir görüş. Mevcut Sol Parti’nin SPD’den kopuş içerisinde olan kitleleri çekecek bir merkez olma özelliği taşımadığının farkında olan Lafontaine, açıklamasıyla buna çare bulunmasına işaret ediyor. Kendisinin Sol Parti’de birlikte hareket ettiği kesimlerle hareket ederek, yeni hareketin başına geçmesi ve SPD’den kopuşu toparlaması zayıf bir olasılık. Ayrıca SPD içerisinde kopuş eğilimi içindeki kesimleri temsil eden, daha önce Emek ve Adalet için Seçim Alternatifi (WASG) gibi bir oluşumun olmaması da, bu seçeneği zorlaştırıyor. Mevcut SPD içerisinden benzer bir oluşumun ortaya çıkma ihtimali de oldukça zayıf.
SOLDA YENİ TARTIŞMA MI?
Mevcut Sol Parti’nin kendisini dönüşümden geçirerek yeni kesimlere açılma hamlesinin ise parti içinde yeni tartışmalara yol açabileceği tahmin ediliyor. Bu nedenle, tıpkı Sol Parti’nin kuruluş sürecinden önce olduğu gibi, güçlü bir sosyal hareketin ortaya çıkmaması durumunda, Lafontaine’nin mesajı sadece bir temenniden ibaret kalabilir. Ancak, sendikaların da güçlü şekilde içinde yer aldığı yeni bir sosyal harekete SPD’nin yanıt vermemesi durumunda, kopuşlar hızlanabilir ve bu yeni bir siyasi aktörün ortaya çıkmasına zemin sunabilir. Böylesi bir harekete savaşa, yoksulluğa, silahlanmaya karşı mücadele eden kesimlerin ilgisiz kalmayacağı tahmin ediliyor. (YH)
