Written by 18:53 HABERLER

Münih’te kara ve kanlı bir gün

Almanya’nın Münih kentinde bugün düzenlenen sendikanın eylemini takip eden arkadaşımız Levent Çokdeğerli, saldırı anını ve sonrasında yaşananları yazdı.

Levent Çokdeğerli / Münih

Verdi sendikasının çağrısı üzerine bu sabah toplu görüşmeler çerçevesinde yapılan uyarı grevine hava yağmurlu olamasına rağmen 2 bin 500 emekçinin katıldığı eylem, taşınan pankartlar ve atılan sloganlarla coşkulu başladı. İşçiler katılımın yüksek olmasının da etkisiyle büyük bir motivasyon ve moralle kapanış mitinginin yapılacağı Königplatza yürürken, Seidlstrasse’nin Karlstrasse ile birleştiği köşede, arkadan gelen bir araba arkada güvenlik önlemi alan polis arabasının yanından geçerek yürüyüş koluna daldı ve son bilgilere göre 28 onlarca insanın yaralanmasına neden oldu.

Aralarında iki yaşında bir çocuk ve annesinin ağır yaralı olduğunu öğrendik. Saldırgana hemen müdahale eden polis, arabanın camlarını kırarak dışarı çıkardıktan sonra karga tulumba gözaltına aldılar.

Saldırganın götürülürken “Allah, Allah” diye bağırdığı görgü tanıkları tarafından bizlere anlatıldı. Olay sonrasında Emniyet Müdürünün açıklamasından; saldırganın 24 yaşında bir Afganistan vatandaşı olduğu, polis tarafından tanınan bir mülteci olduğu açıklandı. Daha önce uyuşturucu ve hırsızlıktan sabıkası olduğu bildirildi.

Bizler olay anında yürüyüş kolunun ön tarafında yürürken, hiçbir şey fark etmeden Königplatz’a doğru yürümeye devam ettik. Kısa bir süre arada arka tarafta bir kaza olduğu ve yaralananlar olduğunu öğrendik.

Bunun üzerine kortejin arka tarafa gittiğimde ortalık ana baba günü idi. Ambulanslar ve polis arabaları saldırının yapıldığı arabanın etrafını kapatmıştı. Sağda solda duvar kenarlarına oturtulmuş yaralılar, şok olmuş sendikacılar, birbirlerine olayın ayrıntılarını öfke içinde anlatan görgü tanıkları, yaralılara yardım etmeye çalışan yürüyüşe katılan işçiler vardı. Herkes eylemi yapana lanet okuyordu. İşçilerin hak arama eylemi kana bulanmıştı.

Ver.di doğal olarak bir bölümü Königplatz’a ulaşan işçilerle mitingi iptal etti. Daha sonra olay yerini ziyaret eden CSU Başkanı ve Bavyera Başbakanı Markus Söder, İçişleri Bakanı Joachim Herrmann açıklamalar yaptılar. Söder konuşmasında “Bu münferit bir saldırı değil, saldırıdan saldırıya geçemeyiz artık bir şeyler değişmeli, üzgünüm” dedi.

Açıklamalar yapıldıktan sonra olay yerinden ayrılıp, olayda yaralanan tanıdığımız bir işçiyi ziyaret ettik, olayda yaralanan iki işçi aynı odada yan yana yatıyorlardı, durumların sorduktan sonra, akşam saat 19.00 olayı protesto edeceğimizi söyledik. Yaralı arkadaşlar arabanın oraya nasıl geldiğini anlamadıklarını, protesto edilecekse bu saldırının onca polisin gözü önünde nasıl gerçekleştiğinin sorgulanmasını ve polisin güvenlik zafiyetinin de protesto edilmesi gerektiğini dile getirdiler. Ayrıca “Madem bu adam polisçe tanınan bir adamsa neden sokaklarda geziyor” diye de eklediler.

Evet Münih bugün olağanüstü bir gün yaşadı. Sloganlarla coşkulu başlayan ama sonu kara ve kanlı biten bir gün.

Akşam saat 19.00 da Odeonsplatz da bir protesto eylemi gerçekleşecek, Eylemde partilerin konuşturulmaması kararlaştırıldı. Bu saldırıyı gerçekleştiren zihniyet, bu saldırının ardından bunu kendi ırkçı çıkarları için kullanmak isteyen ırkçılar ve faşistler ve olaydaki güvenlik zafiyetinden dolayı olaya neden olan polis protesto edilecek.

Münih’teki saldırgan hakkındaki ilk bilgilerin doğru olmadığı açıklandı

Zanlı Münih saldırganının şimdiye kadar herhangi bir suç işlemediği ve ülkeyi terk etmesi gerekmediği belirtildi. Bavyera İçişleri Bakanı Joachim Herrmann (CSU) Bayerischer Rundfunk’a verdiği röportajda 24 yaşındaki şahsın Münih’te oturma ve çalışma izni aldığını, hakkında bir sınırdışı kararı olmadığını açıkladı.

Ayrıca hakkında hırsızlık nedeniyle açılmış bir soruşturma da yok. Bir mağaza dedektifi olarak yalnızca bir hırsızlığa tanık olarak kayda geçmişti. Herrmann daha önce failin uyuşturucu ve hırsızlık yoluyla dikkatleri üzerine çektiğini söylemişti. CSU’lu siyasetçi ayrıca olayın reddedilen bir sığınmacı vakası olduğunu da söylemişti. A

kşam saatlerinde bu açıklamasını düzeltti: “Ülkeyi terk etmek zorunda olduğu ve sınır dışı edilmesi gerektiği yönündeki açıklama doğru değildi. Bavyera eyaletinin başkentinden oturma izni vardı ve bu nedenle yasal olarak Münih’te bulunuyordu.”

BR’de yer alanbilgiye göre hiçbir zaman bir tehdit belirtisi görülmedi ve devlet koruma kayıtları da yok. Doğrulanan tek şey, şüphelinin dün sosyal ağ Instagram’da yaptığı söylenen şüpheli bir gönderiydi. Güvenlik çevrelerine göre bu paylaşımın içeriği “Allah’ım bizi daima koru” idi.

2016’da ALMANYA’YA GELDİ

Bakanın verdiği bilgiye göre saldırgan 2016 yılının sonunda Afganistan’dan refakatsiz çocuk olarak Almanya’ya geldi. İltica prosedürü 2020 yılında bir ret kararı ve ülkeyi terk etme emriyle sonuçlandı. Ancak Münih idaresi Nisan 2021’de bir hoşgörü bildirimi ve Ekim 2021’de bir oturma izni verdi.

Bunun üzerine zanlı meslek okuluna devam etti ve tamamladı. İçişleri Bakanı, “Daha sonra iki güvenlik şirketi için mağaza dedektifi olarak çalıştı. Kendisi şüpheli değil, tanıktı.” Oturma izninin uzatılması konusunda henüz bir karar verilmemişti – bu nedenle izin, bir karar verilene kadar geçerli kaldı.

Close