Bir araştırmaya göre, korona salgınının sonuçları, özellikle gelişmekte olan ülkeler için güçlü bir durgunluk veya hatta bir devlet iflası riskini artırıyor. Kiel IfW Enstitüsü, 21 Nisan günü 41 ülkedeki yaklaşık 80 ekonomik serbest bölgeyi kapsayan anketiyle ilgili yaptığı açıklamada, dünya genelindeki ekonomik serbest bölgelerin yüzde 90’ından fazlasının salgından belirgin şekilde etkilendiğini söyledi.
Olumsuz sonuçların önümüzdeki aylarda artmasının muhtemel olduğuna dikkat çekilirken, Asya ve Latin Amerika’daki özel ekonomik bölgeler için beklentilerin özellikle kötü olduğu belirtildi. IfW uzmanı Klaus-Jürgen Gern, “Gelişmekte olan piyasalarda, uluslararası yatırımcıların son birkaç hafta içinde büyük miktarda sermaye geri çekmesinden sonra finansal kriz riski önemli ölçüde arttı” dedi. Gern’e göre doğrudan yabancı yatırımlar genel olarak yüzde 30 ila 40 oranında düşebilir.
Ekonomik serbest bölgeler, genellikle gümrük, vergi ve diğer özel yasal hükümlerin ve yatırımcılar için idari yardımın uygulandığı coğrafi olarak sınırlandırılmış alanlardır. IfW’ye göre salgın bu ekonomik alanları farklı kanallardan vuruyor; Salgını yavaşlatmak için alınan tedbirler üretimi düşürdüğü gibi genel talepteki küresel düşüş önemli bir rol oynamakta.
“Ancak tedarik zincirlerindeki sorunlar da, özellikle Asya, Afrika ve Orta Doğu’da üretimin durmasına neden oluyor” denilen raporda, “dünya çapında 5 bin civarında özel ekonomi bölgesi 3,5 trilyon avro civarında mal ihraç ediyor ve bu küresel ticaretin yaklaşık yüzde 20’sine tekabül ediyor.
Bunların yaklaşık 250’si ABD veya AB üye ülkeleri gibi sanayileşmiş ülkelerde bulunmaktadır” denildi. Gern, “Dünya ticaretinde bu düşüş sadece Almanya gibi dış ticaret payı yüksek olan ülkelerde hissedilmeyecek, bunu tüm ülkeler hissedecek” dedi. (YH)
