Written by 22:00 POLITIKA

Savaş borazancılarına karşı barış çağrısı zamanı

Ukrayna’daki savaşın Avrupa çapına yayılma tehlikesi her geçen gün büyüyor. Rusya’nın kazanma olasılığı arttıkça NATO ve Avrupa ülkelerinin savaşa doğrudan dahil olması çağrıları da arttıyor. Almanya’da hükümet ortakları ve anamuhalefet, başbakan Scholz’a Taurus seyir füzelerinin gönderilmesi için baskıyı arttırdı. Macron, Ukrayna’ya kara gücü göndermeyi her fırsatta dillendirmeye devam ediyor. Büyüyen tehilkeye karşı Papa barış ve müzakere çağrısı yaptı. Paskalya’da savaşa ve silahlanmaya karşı barış yanlıları bir kez daha sokağa çıkıyor.

Almanya’da Taurus seyir füzelerinin Ukrayna’ya verilmesi konusunda başlayan tartışmalar sertleşerek devam ediyor. Başbakan Olaf Scholz daha önce yaptığı açıklamalarda, Taurusların Ukrayna’ya verilmesi durumunda bunların Rusya’da belirlenen hedefleri vurmak için kullanılacağını, bununla Almanya’nın doğrudan savaşın parçası olacağı yönündeki açıklamalarına rağmen, koalisyon ortakları Yeşiller ve FDP, anamuhalefet CDU/CSU ile birlikte Scholz’a baskı yapmaya devam ediyor. Yeşiller üyesi Dışişleri Bakanı Annalena Bearbock, Scholz’un direncini kırmak için Taurusların İngiltere üzerinden Ukrayna’ya verilebileceğini gündeme getirdi. İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron da yaptığı açıklamada buna hazır olduklarını açıklayınca, savaş ve silahlanma yanlısı güruh hemen harekete geçti.

14 Mart perşembe günü CDU/CSU meclis grubu, Taurusların Ukrayna’ya verilmesi için meclise bir önerge sundu. Hükümet ortakları buna istemeseler de karşı oy kullandı. Yapılan oylamada 495 milletvekili Taurusların verilmesine karşı oy kullanırken 190 milletvekili gönderilmesinden yana oy verdi. İsimli oylamada Taurusların gönderilmesini isteyen Yeşiller ve FDP’den de siyatçiler de karşı oy kullandı. CDU/CSU grubunun önergedeki maksadı Tauruslar üzerinden hükümetteki çelişkileri derinleştirmek, Bu nedenle, koalisyonun dağılmasını istemeyen vekiller, istemeleser de karşı oy kullandılar.

Meclis oturumunda konuşan Yeşiller Partisi Meclis Grup Başkanı Agniezka Brugger, Ukrayna’nın uzun menzilli silahlara ihtiyaç duyduğunu, Taurus seyir füzelerinin de bunlardan olduğunu açık olarak ifade etti. Diğer konuşmacılar ise konuyla ilgili kararın parlamentoda değil hükümette alınması gerektiğini ifade etti. Özellikle hükümet partilerinden siyasetçiler CDU/CSU’nun konuyu meclise getirmesini eleştirdiler. Taurusların gönderilmesinden yana olan FDP ve Yeşiller’den siyasetçiler bu yüzden öneriye oy vermeyeceklerini açık olarak dile getirdiler.

SPD Meclis Grubu Başkanı Rolf Mützenich ise yaptığı konuşmada, Scholz’un Taurusları göndermeme kararının arkasında olduklarını ifade ederek, “İhtiyaç duyulan şey akıl, sağduyu ve netliktir. Başbakanın yaptığı da budur. Silah yardımı konusu hiçbir Avrupa ülkesinde- Taurus olayında görüldüğü gibi Almanya’da olduğu kadar tartışılmıyor. Bencil ve siyasi saikler anlaşmazlığı körüklüyor” dedi.

Anamuhalefet adına yapılan konuşmada ise hükümete Ukrayna konusunda kararlı olma çağrısı yapıldı ve Taurusların verilmesi istendi.

Oturuma katılan Başbakan Scholz, milletvekillerinden gelen soruları yanıtlarken, muhalefet partilerinin “yarım gerçekleri” söylediğini ifade ederek, kararın arkasında duracağını bir kez daha ilan etti. Avrupa ve Almanya’nın güvenliği için Rusya ile doğrudan savaşa katılmaya karşı olduğunu belirtti.

SAVAŞIN KADERİ Mİ?

Başta anamuhalefet ve hükümet içindeki savaş yanlıları olmak üzere, belli bir kesim 500 km menzili olan Taurusların Ukrayna’ya verilmesi durumunda savaşın kaderinin değişebileceğini ileri sürüyor. Zira, akıllı seyir füzesi olarak bilinen Tauruslar, ucaktan atıldıktan sonra kaydedilen koordinatlardaki hedeferi bulup imha etme özelliğine sahip. Bu özelliğiyle stratejik hedeflerin kısa sürede yok edilebileceği ifade ediliyor. Bu nedenle savaşın kaderini belirleme özelliğine sahip olduğu iddia ediliyor. Ne var ki; savaşın geldiği boyut, Rusya’nın sahip olduğu askeri güç düşünüldüğünde, dengelerin Taurus gibi yüksek teknolojik silahlarla değişebileceği iddiası gerçeği ifade etmiyor. Rusya’ya olduğundan fazla zarar verebilir, ancak bu savaşı kaybedeceği anlamına gelmiyor.

Üstelik bunu ileri sürenler tarafından, stratejik hedefleri vurulan Rusya’nın buna tepkisinin çok daha sert olacağı hesaba katılmıyor.

Bütün bunlardan ötürü Taurus tartışmasının özünü savaşta dengelerin değişmesi, Ukrayna’nın kazanması oluşturmuyor. Asıl hedef tabuların kırılarak daha fazla savaş bataklığına ülkeyi sürüklemek.

Scholz’un “Taurusları verirsek doğrudan savaşın parçası oluruz” tanımlaması bu nedenle çok da yersiz değil. Bugüne kadar verilen her türlü askeri teçhizat Ukrayna ordusu tarafından kullanıldı. Ancak; Taurusların doğrudan Alman askerleri tarafından kullanılması, kumanda edilmesi gerekiyor. Bu da doğal olarak Almanya’nın fiili olarak askerleriyle savaşın içinde olduğu anlamına gelecektir.

İki yıllık bir savaşın ardından gelinen aşamada, NATO üyesi ülkelerin doğrudan savaşa dahil olmaması durumunda dengelerin Rusya lehine değiştiği anlaşılıyor. Ukrayna artık cepheye gönderecek asker bulmakta dahi zorlanıyor.

NATO’nun dahil olması durumunda bunun asıl yükünü Almanya’nın taşıyacağı da bugünden söylenebilir. ABD çizgisine yakın duran Yeşiller, FDP ve CDU/CSU Taurus ısrarıyla bir şekilde Almanya’nın büyük savaşın parçası haline getirerek, ülkeyi felakete sürüklemenin hesaplarını yapıyorlar.

MACRON: BÜTÜN SEÇENEKLER MASADA OLMALI

Almanya içinde bunlar olurken AB çapında da benzer bir eğilim kendisini hissettiriyor. 15 Mart’ta Berlin’de yapılan “Weimar Üçgeni” toplantısına katılan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da, Rusya’nın savaşı kazanmaması için bütün seçeneklerin masada olması gerektiği çağrısında bulundu. Macron, bir süredir Ukrayna’ya kara gücü gönderilmesi çağrısında bulunuyor.

Fransız televizyon kanalları TF1 ve France 2’nin ortak yayına katılan Macron, “Ukrayna’da barışa ulaşmak için zayıfl olmamıza gerek yok. Rusya’nın bu savaşı kazanmaması için ne gerekiyorsa o yapılmalı” dedi.

Batının Ukrayna’yı desteklemede kendisine bir sınır koymaması gerektiğini de ifade eden Macron, olacaklardan Kremlin’in sorumlu olduğunu söyledi. Macron, Rusya’nın savaşı kazanması durumunda bunun Avrupa’nın güvenliği için bir tehdit olacağının propagandasını yapıyor. Savaş başlamadan arabuluculuk rolüne soyunan Macron gelinen aşamada, savaşta daha etkili rol oynamak istediği mesajını veriyor.

Öyle anlaşılıyor ki, bu yıl içinde cephede Ukrayna’nın savaşı kaybetme olasılığı artacak. Bu nedenle Rusya’nın Avrupa’nın güvenliğini tehdit ettiği söylemi çok fazla dillendirilecek ve bunun üzerinden yeni savaş planları yapılacak. Muhtemel gelişmeler arasında, ABD’de seçimlerin Donald Trump tarafından kazanılması ve Ukrayna savaşının Avrupa’ya ihale edilmesi de bulunuyor. Bu durumda, Almanya’nın daha fazla savaşa çekilme olasılığı artacak.

Özetle içeride ve dışarıda tehlikenin büyüme olasılığı az değil. Bu nedenle önümüzdeki Paskalya gösterilerinde barıştan yana güçlü bir mesaj verilmesi büyük bir önem taşıyor. Çünkü, egemen sınıfların önemli bir bölümü savaş ve silahlanmadan yana çağrılar yaparken, bunları durdurabilecek tek güç halkın güçlü tepkisidir.

Paskalya yürüyüşleri için ayrıntılı bilgi için: friedenskooperative.de/ostermarsch-2024 (YH)

Close