Written by 12:00 POLITIKA

Mültecilere karşı ulusal koalisyon

Almanya’da bir süredir hükümet ve muhalefet partileri tarafından mültecilere karşı sürdürülen propaganda sonuç verdi. Federal İçişleri Bakanı Nancy Faeser’in geçici oturum statüsüne sahip ancak değişik nedenlerle sınırdışı edilemeyen mültecilerin en kısa zamanda geldikleri ülkelere gönderme konusunda hazırladığı yasa tasarısı 25 Ekim’de bakanlar kurulu tarafından kabul edildi.

Federal Meclis tarafından onaylanarak büyük bir olasılıkla önümüzdeki yılın başından itibaren yürürlüğe konulacak yeni düzenlemenin hedefinde geçici oturumla Almanya’da yaşamlarını sürdürenler bulunuyor.

Bir süre önce CDU Genel Başkanı Friedrich Merz, ilticası kabul edilmeyen mültecilerin Almanya’da kalmaya devam ettiğinden rahatsız olduğunu açıklayarak, “Mülteciler diş doktoruna gidip dişlerini yaptırırken, Almanlar sırada bekliyor” demişti. Bu açıklamanın ardından Merz ile Başbakan Olaf Scholz, Aşağı Saksonya ve Hessen başbakanlarının katılımıyla başbakanlık dairesinde bir görüşme yapılmıştı. Scholz, Der Spiegel dergisine verdiği söyleşide de daha fazla insanı sınırdışı edeceklerini ilan etmişti. Hükümet ortakları Yeşiller ve FDP tarafından da desteklenen bu plana aşırı sağcı AfD partisi de tam destek veriyor. Bu nedenle sınırdışıları hızlandırmak üzere hazırlanan yasa tasarısının olduğu gibi meclis tarafından da kabul edilmesi bekleniyor.

30 GÜN İÇİNDE ALMANYA’YI TERK ETME ŞARTI

Yasada iltica başvuruları kabul edilmeyen ve haklarında sınırdışı kararı verilen kişilerin 30 gün içinde Almanya’yı terk etmesi gerekiyor. Resmi rakamlara göre Almanya’da ilticası kabul edilmeyen ancak sınırdışı edilemeyen 279 bin yabancı bulunuyor. Bunların 220 bini geçici oturum statüsü olan “Duldung”a sahip iken 54 bini de sınırdışı edilmeyi bekliyor. Almanya’da sağlık nedeni ve geldiği ülke tespit edilemeyen mültecilere insani amaçlarla “Duldung” oturumu veriliyor. Bakanlar kurulu tarafından kabul edilen yasanın kabul edilmesi durumunda “Duldung” statüsüyle Almanya’da kalanların yüzde 80’nin sınırdışı edileceği tahmin ediliyor. Yabancı daireleri tarafından verilen raporlara göre, “Duldung” oturumuna sahip olanların sadece yüzde 9’u gerçekten de sınırdışı edilemeyecek durumda.

Yeni yasada Almanya’da kriminal olaylara karışan ve halk arasında nefreti körükleyenlerin kısa sürede sınırdışı edilmesi de yer alıyor. Son haftalarda Filistin yanlısı gösterilere katılanlar arasında İsrail’in varlığını tanımayanların sınırdışı edilmesi de talep ediliyor. Başka ülkelerdeki terör örgütlerini destekleyenlerin cezalandırılması ve sınırdşı edilmesini kapsayan Ceza Yasası’nın 129. Maddesine atıfta bulunuluyor. Bu nedenle önümüzdeki dönemde kalıcı oturumu olduğu halde „terör örgütü“ olarak tanımlanan örgütlere sempati duyan ya da içinde olanların da sınırdışı kapsamına alınacağı ifade ediliyor.

Yine uyuşturucu ticaretine karışan, çete kuran yabancıların da daha kolay bir şekilde sınırdışı edilmesinin önü açılıyor.

DÜZENSİZ GÖÇ SINIRLANDIRILACAK

Bakanlar Kurulu tarafından kabul edilen tasarıyla ilgili konuşan Faeser, „Bu savaş ve terörden korumak zorunda olduğumuz insanlara yönelik insani sorumluluğumuzu yerine getirmeye devam edebilmemiz için gereklidir. Bununla birlikte temel sığınma hakkını korumak için düzensiz göçü önemli ölçüde sınırlandırmalıyız. Almanya’da oturum hakkına sahip olmayanlar ülkemizi terk etmelidir“ şeklinde konuştu.

Faeser, düzensiz göçü sınırlandırmak için de en önemli konulardan birinin insan kaçakçılarıyla mücadele olduğunu vurgulayarak, insan kaçakçılarının gelecekte daha kolay ülkeden sınır dışı edilebileceğini belirtti.

SINIR DIŞI HAPSİ 10 GÜNDEN 28 GÜNE ÇIKARILIYOR

Tasarıya göre, iltica başvurusu reddedilen ve sınır dışı kararı alınan göçmenlerin gözaltına alınma süresi 10 günden 28 güne çıkarılacak. İnsan kaçakçılığı yapanların ve suç örgütüne üye olanların sınır dışı edilmesi hızlandırılacak. Buna göre insan kaçaklığından en az 1 yıl hapis cezası alanlar ve suç örgütüne üyelikten hüküm giyenlerin sınır dışı edilmesi kolaylaşacak.

Polis, kimliklerin tespit edilebilmesi için mültecilerin ikamet ettikleri mekanlara girebilecek, veri taşıyıcılarını ve belgeleri inceleyebilecek. Sınır dışı edilme kararı alınarak tutuklu durumda olan kişilere ne zaman sınır dışı edileceklerine ilişkin bilgi verilmeyecek. Müsamaha belgesiyle (Duldung) en az bir yıl ülkede bulunanlara, sınır dışı edilmeden bir ay önce haber verilmesini öngören düzenleme kaldırılacak. 12 yaşından küçük çocukları bulunan aileler bunun dışında tutulacak.

Önce üzerinde yoğun bir tartışma sürdürülen mültecilere karşı sürdürülen geniş kampanya böylece ilk meyvesini vermiş oldu. Benzer bir hamlenin AB düzeyinde atılması da planlanıyor. AB sınırlarında alınacak iltica başvurularına göre mülteciler içeriye alınacak ya da sınırlarda kurulacak kamplarda tutulacak. Gelişmeler Almanya’dan başlayarak bütün AB ülkelerinin kapılarını sıkı bir şekilde kapatacağını gösteriyor. Ancak buna rağmen mültecilerin umuda yolculuğu devam edecek.

Mültecilere yardım örgütü Pro Asyl yaptığı açıklamada yeni düzenlemeye tepki göstererek, “hukukun üstünlüğü açısından sorgulanabilir kısıtlamalar yapılıyor. Temel iltica hakkı ayaklar altına alınıyor“ denildi. (YH)

Close