Written by 12:27 ÇALIŞMA YAŞAMI

Seç, beğen, al…

Bu yılın sonunda başlayacak olan TİS görüşmeleri için IG Metall’de tartışmalar devam ediyor. Yılsonunda bütün TİS sözleşmelerini kapsayan Çerçeve TİS’ini (Rahmentarifvertrag) feshetmeyi planlayan sendika genel merkezine orta kademeden ve işyerlerinden itiraz geliyor. Genel merkezin ücret zammının yanı sıra çalışma sürelerini de gündeme almasını selamlayan sendikacılar, “Ama tüm sözleşmeler feshedilirse o zaman çok kötü bir uzlaşmayla karşı karşıya kalabiliriz” diyorlar. 27 Haziran günü Mannheim’de düzenlenen “Çalışma Süreleri Konferansı”na katılan bir TİS Komisyonu üyesi izlenimlerini gazetemiz için yazdı.

Çalışma sürelerinin uzun olması, üretimin yoğun ve dolayısıyla stresin de fazla olması IG Metall sendikasının sürekli gündeminde. Neredeyse sendikanın her genel kurulunda çalışma sürelerinin kısaltılmasına ilişkin önergeler karar altına alınıyor. Fakat bunların –genel kurul kararı- olarak kısa sürede hayata geçmesini, en azından bunun gündeme gelmesini ve uğruna mücadele edilmesini bekleyenler bir süre öncesine kadar sürekli yanıldılar.

İŞÇİLER 35 SAAT UYGULANSIN DİYOR

2017 başında IG Metall sendikası işyerlerinde çalışma koşullarına ilişkin geniş bir anket çalışması düzenlemişti. Sendikanın verdiği bilgiye göre 680 bin işçinin katıldığı ankette öne çıkan en belirgin talep/beklenti haftalık çalışma sürelerinin 35 saatte güvenceye alınmasıydı.

İşçilerin, 1995 yılından bu yana yürürlükte olan bu uygulamayı neden talep ve beklenti olarak ifade etmelerinin nedeni “her şey böyle olduğu gibi kalsın” görüşünden kaynaklanmıyor. Bunun nedeni haftalık çalışma sürelerinin sadece kağıt üzerinde 35 saat olmasından kaynaklanıyor. 21 vardiya sistemleri, zorunlu cumartesi çalışması, esnek çalışma vb uygulamalar haftalık çalışma saatlerinin 40 saatin üzerinde olmasına neden oluyor.

YAŞAMA UYGUN ÇALIŞMA SÜRELERİ

IG Metall 27 Haziran günü Mannheim’da düzenlediği “Çalışma Süreleri Konferansı”na bölgesel ve merkezi TİS komisyonunda yer alan yaklaşık 800 delege katıldı. Gün boyu devam eden konferansa anketin sonuçlarından hareketle değişik öneriler sunuldu. “İşverenlerin esnekleştirme çılgınlığına karşı yaşama uygun çalışma süreleri”nin talepleştirilmeye çalışıldığı tartışmalarda delegeler genel merkezin önerilerini eleştirdiler.

Sendikanın uzmanları tarafından yapılan konuşmaların birinde, “işçiler özel yaşam ile çalışma yaşamanı daha uyumlu hale getirmek istiyorlar. Gerekli olduğu zaman işçiler çalışma sürelerini 28 saate kadar düşürmek istiyorlar. Ama tabi her zaman tekrar 35 saat çalışabilmek koşuluyla” denildi.

Buna karşı yapılan konuşmalardan birinde, “Bu öneri kulağa çok hoş geliyor. Ama gerçek yaşamda bu önerinin hayat bulması mümkün değil. Hiçbir işçi ücret denkleştirilmesi olmadan çalışma süresini bu kadar kısaltmayacağı gibi hiçbir işletme de işçilerine ‘ne kadar çalışacağını sen karar ver’ demez. Bana kalırsa bu uygulama geri teper ve işçilerin aleyhine olur” dedi.

Başka konuşmacılar da sendika uzmanlarının çoğunlukla hayattan kopuk öneriler getirdiklerini ifade ettiler.

KISMİ ÜCRET DENKLEŞTİRİLMESİ

İlerleyen tartışmalarda sendika yönetimi “kısmi ücret denkleştirilmesi” önerisini gündeme getirdi. Çocuk veya yaşlı bakımı için bazı işçilerin daha kısa çalışabileceğini –örneğin 28 saat- ve bunun karşılığında kısmi ücret denkleştirilmesi alma opsiyonu üzerine durulmasını öneren genel merkez yöneticileri, “günümüzde bu tür uygulamaları genel sosyal politikalar kapsamında değerlendirmeliyiz” görüşünü savundular.

Bazılarının daha kısa çalışırken bazılarının bunun karşısında daha uzun çalışabileceklerini savunan sendika yöneticileri, “İster daha erken ve maaştan kesintisiz emekliye ayrılmak ister bir dünya gezisi için izin biriktirmek. Bu tür uygulamalarla birçok hayal gerçekleşebilecek. Ayrıca vardiyalı çalışanlar içinde özel çalışma süreleri olabilir. Bunlar için kısmi ücret denkleştirilmesi ortalamanın biraz daha üstünde olabilir” dediler.

Kısmi ücret denkleştirilmesi opsiyonuna özellikle orta kademe sendikacılar ve işyerinden gelen delegeler mesafeli yaklaştılar. “Ücretten feragat ederek daha az çalışmaya destek bulacağımızı pek düşünmüyorum” diye konuşan bir işyeri delegesi, “herkesin borcu, ödemesi gereken taksitleri var. Çocuklarını okutan, üniversiteye göndermek isteyenler için her centin bir değeri var. Ayrıca vardiyalı çalışanlara kısmi ücret denkleştirilmesinde imtiyaz tanındığında bu daha fazla insanda vardiyalı çalışma isteğine neden olacak” dedi.

ÇALIŞMA YASALARI İHLAL EDİLİYOR

Özellikle ihracat ağırlıklı üretim yapan fabrikalara işverenlerin çalışma yasalarını sürekli ihlal ettiğini ve sonrasında işyeri temsilcilerinin ek anlaşmalar yapıp bunları legal haline getirmek zorunda kaldığını belirten bir işyeri delegesi, “ara molalara uyulmuyor, hafta sonu çalışmasına izin verilmediği halde uygulanıyor. İzinler ve/veya eğitim izinleri (Bildunsurlaub) çoğu kez işletmenin çıkarları gerekçesi ile ileri tarihlere erteleniyor. Böyle bir durumda daha fazla esnek çalışma anlamına gelecek öneriler yerine ortak, herkesi kapsayacak genel bir talep üzerine anlaşmalıyız” dedi.

Genel merkezin konferansa rengârenk bir buket gibi güzel görünen önerileri sunduğunu söyleyen bir delege, “Ama bunun kötü kokusu şimdiden burnuma geliyor gibi. İş arkadaşlarıma ne zaman ve ne kadar çalışacağınıza siz karar vermenizi istiyoruz – böyle bir taleple TİS görüşmelerine hazırlanacağız dersem beni kimse ciddiye almaz” diyerek tabanın farklı düşündüğünü ortaya koydu.

“TARTIŞIYORUZ – KARAR SONRA ALINACAK”

Gelen eleştirilere, “Tartışıyoruz, fikir oluşturuyoruz. Asıl karar, TİS döneminde neleri talep edeceğimize sonra karar vereceğiz” diye yanıt veren IG Metall Genel Başkanı Jörg Hoffmann gibi merkez yöneticiler, delegeleri önyargısız olmaya ve bu talepleri işçiler arasında tartışmaya açmaya çağırdılar.

31 Aralık 2017’de sona eren TİS sözleşmesi öncesi tartışmaları yoğun bir şekilde sürdürülmesi için herkesi göreve çağıran Hoffmann, “Eğer çalışma süreleriyle ilgili talepleri TİS döneminde gündeme alacaksak önlemlerimizi de ona göre almalıyız. Nitekim bu durumda sadece çalışma sürelerini değil bütün sözleşmeleri kapsayan Çerçeve TİS’ini (Rahmentarifvertrag) feshetmemiz gerekecek” dedi.

Her şeyin pazarlık masasına yatırılması düşüncesi özellikle orta kademe ve işyeri delegelerinin aklına pek yatmadı. Nitekim çalışma sürelerini kolektif kısaltılması yerine bireysel çözümleri kapsayan sözleşmeler için taleplerin ileri sürülmesi aynı zamanda birçok alanda çok kötü uzlaşmaların gündeme gelmesine neden olabilecek.

14 EYLÜL’DE ÖNERİLER TARTIŞILACAK

İzin sonrası birçok fabrikada yapılan sendika temsilcileri toplantılarında genel merkezin önerileri tartışılması gerekiyordu. Özellikle Baden Württemberg ve Bavyera gibi eyaletlerde daha okul tatillerinin devam ettiği düşünüldüğünde bu tartışmaların çok geniş bir kesimde yapılamayacağı ortada. Buna rağmen Bölgesel TİS Komisyonları Almanya genelinde 14 Eylül günü toplanarak önerileri tartışıp genel merkeze iletecekler.

Close