Written by 17:33 POLITIKA

Şeriatçıların Essen’deki eylemi kime yarıyor?

Hıdır Güyildar / ESSEN

Almanya’nın bir çok kentinde olduğu gibi Essen’de de İsrail’in Filistin’e yönelik hunharca saldıları bir çok gösteri ile protesto edildi. Kentte 7 Ekim’den bu yana farklı örgüt ve partilerin organize ettiği 10 eylem yapıldı. Bunlardan üçü İsrail’i destekleyen eylemlerdi. Yedisi ise İsrail’in Filistin’e yönelik bombardımanın son bulmasını, bütün emperyalist güçlerin bölgeden çekilmesini, BM kararı olan iki devletli çözümüm hemen uygulanmasını, halkların kardeşliğini savunun eylemlerdi. 3 Kasım akşamı ise öncekilerden çok farklı bir eylem düzenlendi.
“İslam Nesli” adı altında ortaya çıkan aslında Hizb-ut Tahrir adlı şeriatçı örgütten başkası olmayan bu grup cuma akşamı saat 18.00’de Jakop-Funke-Platz’da bir araya geldi. Yürüyüşte IŞİD vari Arapça yazılı pankartlar taşıdılar, sık sık tekbir getirerek “Allahüekber” diye bağırdılar. Halifeliğin “tek çözüm” oluğunu savundular, “Allah’ın zaferi yakındır” dövizini taşıdılar. Yaklaşık 3 bin kişi üç saat boyunca bu şekilde polis eşliğinde eylemlerini sürdürdü.
Eylemde kadınlar ve erkekler ayrı yürüdü. Gösteriyi yönetenler megafonda; “Erkekler öne gelsin, kadınlar arkada kalsın” talimatıyla yürüyüşte ‘haremlik/selamlık’ uygulandı. Eyleme katılanların çoğunluğunu gençlerin olması ise dikkat çekti. Görevlilerin hemen hemen hepsi Türkiye kökenliydi, Türkçe konuşuyorlardı.

Burjuva demokrasisinin iki yüzlülüğü

7 Ekim’den bu yana, Filistin’e destek vermek için yapılmak istenen bir çok eyleme izin vermeyen, elinde Filistin bayrağı olan gençlere müdahale eden polis, her ne hikmet ise şeriatı, İslam halifeliğini savunan ve 2003 yılından bu yana Almanya’da yasaklı olan Hizb-ut Tahrir (Kurtuluş Partisi)’in eylem yapmasına izin verdi.
Ayrıca WAZ gazetesi başta olmak üzere basında, eyleme ilişkin önceden yapılan haberler de eylemin güçlü geçmesine hizmet etti. Bir gün önce WAZ’da “Yarın Essen’de çok büyük bir eylem olacak” şeklinde haber yapıldı. Ancak eylemin kim tarafından yapılacağını ise yazmadılar. Filistin’i destek için gelen bir çok insan, eylemin şeriatçılar tarafından yapıldığını görünce, eylem alanını terk etti. Tabii ki hem eylem anında, hem de eylemden sonra bir çok Alman, böyle bir eyleme izin verilmesini büyük tepki gösterdi. Tepkiler ve tartışmalar ülke genelinde yayılarak devam etti.
Essen Belediye Başkanı Thomas Kufen(CDU) eylemi düzenleyenler ile ilgili basına verdiği demeçte “Açıkcası Gazze Şeridi’ndeki insanların acılarından çok radikal İslamcı sloganların yayılmasıyla ilgileniyorlardı. Buna dayanmak çok zor. İslamcılar, anti-demokratlar ve Yahudi düşmanları, Alman Anayasası koruması altında Essen’de dolaşıyor” dedi.
Kufen devamla “Tıpkı Almanya’daki gösteri hakkının aşırı sağcıları koruması gibi, bu tür grupların da Almanya sokaklarında ve meydanlarında gösteri yapmasına izin veriliyor“ demesi gösteriye neden izin verildiğini gösteriyor. Böylece geçen yıl yapılan kısıtlamalarla iyice ‘kuşa çevrilen’ toplantı ve gösteri yasasını sorumlu tutuyor.
Sanki eylemi kimin düzenlediğini istihbarat ve polis bilmiyor gibi. Halbuki eylemin ana konuşmacısı Ahmet Tamim olduğu biliniyordu. Tamin, ‘İslam Kuşağı’nın temsilcisi ve Berlin’deki eylemde de konuşmuştu.

WAZ gazetesine bilgi veren İslam uzmanı Ahmad Omeirat; İslam Nesli’nin sözcüsü Ahmed Tamim gösteriye konuşma yapmak üzere davet edildi. Kendisi, İslami bir halifelik kurmayı amaçlayan ve İsrail’in yok edilmesi çağrısında bulunan pan-İslamcı hareket Hizb-ut Tahrir üyesi. Bu gösteriyi düzenleyenler de bunun farkında. Tamim, Orta Doğu çatışmasını seferberlik ve radikalleşme için kullanmaya çalışıyor. Yine bu harekete ait olan “Generation Islam”, Muslim Interactive ve Reality Islam, hali hazırda düzenli olarak binlerce Müslümanı sosyal medyada harekete geçirip radikalleştiriyor. Tamim şimdi bunu Essen’de de yapmayı planlıyor” diyor. Her şey bu kadar açık.
Eyleme izin verilmesinin birinci nedeni demokratik hak ve özgürlüklerin budanmasına zemin yaratmak. İkinci nedeni ise yabancı ve mülteci düşmanlığını körüklemek için malzeme üretmek.
Ayrıca böylesine radikal dincilerin bir araya geldiği eylemlerle, mazlum Filistin halkıyla Uluslar arası dayanışmayı zayıflatma neden oluyor.
—————

Hizb-ut Tahrir (Kurtuluş Partisi): Hizb-ut Tahrir’in kurucusu Filistinli din adamı Takıyuddin En Nebhani. Mısır’da El Ezher Üniversitesi’nde eğitim gören En Nebhani, bir dönem Müslüman Kardeşler ile çalışmış, daha sonra 1953 yılında, o zaman Ürdün kontrolünde olan Doğu Kudüs’te Hizb-ut Tahrir’i kurdu. Doğu Kudüs’te kurulan örgüt, daha sonra Lübnan, Suriye, Irak, Mısır, Tunus, Türkiye gibi bir çok ülkeye yayıldı. Suriye savaşında da boy gösteren bu şeriatçı örgütün bu gün dünya çapında onbinlerce üyesi bulunuyor. Örgütün temel amacı, bütün dünyadaki Müslümanlara hitap eden bir halife devleti kurmak.

Close