YÜCEL ÖZDEMİR / Köln
Almanya’da ilk etapta yüzler ile ifade eden şimdi ise sayısı 1076’ya çıkan akademisyen tarafından Gazze’deki katliamlara tepki amacıyla yayınladığı ortak açıklama geniş yankı yaratmıştı. Berlin Hür Üniversitesinde mayıs ayı başında kurulan “Filistin Kampı”na müdahalesini kınayarak akademisyenler, öğrencilerin anayasal haklar çerçevesinde eylem yapmasını desteklemiş ve yapılan saldırıyı kınamıştı.
Bilim insanları saldırının tekrarlanması durumunda Federal Eğitin Bakanının istifa etmesi gerektiğini de talep etmişti.
Ülke genelinde geniş yankı yaratan akademisyenlerin ortak açıklamasına Hür Demokrat Parti (FDP) üyesi Federal Eğitim Bakanı Bettina Stark-Watzinger’in tepkisini çekmişti. Stark-Watzinger yaptığı açıklamada akademisyenlerin Hamas’ı kınamamasını eleştirmişti. İlk açıklama yapan akademisyenlere destek özellikle akademi dünyasında artarak devam ederken, Federal Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Sabine Döring’in isteği üzerine, açıklamayı yapan akademisyenlere yönelik bir soruşturmanın başlatıldığı geçen hafta basına yansımıştı. İlk olarak ARD televizyonunda yayınlanan “Panaroma” programında gündem olan bakanlıktaki iç yazışmalarda bir grubun açıklamaya imza atan akademisyenler hakkında dava açılıp açılmayacağı ve verilen mali desteklerin kesilip kesilmeyeceğinin araştırılması istendi. Bu talepte bulunanın da geçen yıl bakanlık tarafından müsteşarlığa atanan Prof. Sabine Döring olduğu ortaya çıktı.
Bilim insanlarına yönelik böylesine bir soruşturmanın başlatılmasına karşı çıkan Federal Eğitim Bakanı Stark-Watzinger pazar günü Döring’i görevden aldığını açıkladı. Stark-Watzinger konuyla ilgili olarak Başbakan Olaf Scholz’u da bilgilendirdi.
Stark-Watzinger pazar akşamı yaptığı açıklamada öğretim görevlilerinin ortak açıklamasında Hamas terörünün tek taraflı olarak görmezden gelmelerinin kendisini hayrete düşürdüğünü belirterek, akademik özgürlüğün çok değerli olduğunu ve Anayasal çerçevede haklı olarak korunduğu vurguladı. Bakan „Akademik finansman siyasi ideolojiye değil, akademik kriterlere dayanır. İfade özgürlüğü kapsamındaki ifadeler nedeniyle fon sağlanmasının hukuki sonuçları konusunda herhangi bir kontrol bulunmamaktadır“ dedi.
Bakanın Berlin’deki akademisyenlere yönelik tutumunu eleştiren akademisyenlerin başlattığı açık mektubu imzalayan akademisyen sayısı ise dün itibariyle 2805’i buldu.
https://docs.google.com/forms/d/e/1FAIpQLSccTcNVPTUSpezw2v7wWgNVpoFPfYsYMa9QpLkmCaq4YWy1Nw/viewform