SPD-Yeşiller-FDP koalisyon hükümetinin askeri harcamalar için 100 milyar euroluk özel fonu anayasaya geçirmesine karşı barış hareketi sokağa çıkıyor. 2 Temmuz’da Berlin’de merkezi gösteri çağrısı yapıldı. 3 Temmuz’da ‘merkezi eylem konferansı’ düzenlenecek. 2 Ekim’de de yeniden merkezi bir gösteri daha yapılması planlanıyor. Eylemlerde silahlanmaya ayrılan bütçenin eğitim, sağlık, yenilenebilir enerji, ulaşım gibi alanlara harcanması öne çıkarılacak.
Federal hükümetin askeri harcamalar için anayasaya geçirdiği 100 milyar euroluk özel fona karşı Almanya’da barış hareketi sokağa çıkıyor. 27 Şubat’ta Başbakan Olaf Scholz tarafından, düzenlenen meclis özel oturumunda ilan edilen 100 milyar euroluk özel fon, 3 Haziran günü ise hükümet partileri SDP, Yeşiler ve FDP ile ana muhalefet CDU/CSU’nun oylarıyla anayasaya konulmuştu. Başından itibaren özel fona itiraz eden ve bu denli devasa bütçenin askeri karcamalar yerine sosyal alanlara ayrılmasını talep eden Almanya’daki barış hareketi pek çok açıklama ve irili-ufaklı eylemler yaptı. Buna rağmen hükümet askeri harcamaları artırma planından vazgeçmedi.
Ekonomik sorunların ağırlaştığı bir dönemde sosyal ihtiyaçlar yerine silahlanmaya aşırı derecede bütçe ayrılmasına tepki gösteren çok sayıda örgüt ve inisiyatifin çağrısıyla ilk büyük eylem 2 Temmuz günü başkent Berlin’de düzenleniyor. Hükümetin askeri harcamaları arttırmayı “180 derecelik dönüş” olarak ifade etmesine karşılık “Sivil Dönüş” adıl altında bir araya gelen çoğu barış inisiyatifi “100 milyar euro silahlanmaya yerine demokratik, sivil ve sosyal dönüşüm için kullanılsın” başlığıyla bir bildiri yayınladı.
Ukrayna’daki savaşı bitmesi içim öncelikle silahların susması gerektiğine dikkat çekilen açıklamada, aşırı silahlanmanın barış getirmediğine dikkat çekilerek, “Sivil, sosyal ve toplumsal refah için bir potansiyel mevcut. Kaynakların doğru dağıtılmasıyla güneydeki ülkelerdeki açlık krizi bitirilebilir, iklim için kalıcı şekilde yenilenebilir enerjiye geçilebilir, herkes için yeterli sağlık hizmeti sunulabilir, iş, sosyal güvenlik, eğitim ve kültür imkanı sağlanabilir” denildi.
Silahlanma paketinin halka rağmen karar altına alındığına da işaret eden örgütler, sadece 20 milyar euronun ayrılması durumunda ülkede enerji, ulaşım altyapısının yenilenebileceği, okulların ve üniversitelerin tamir edilebileceği, daha fazla sağlık personelinin işe alınabileceği, müzeler, tiyatrolar, kitap evleri gibi kültürel alanlarda sorunların giderilebileceği ifade edilerek, 2 Temmuz’daki eyleme katılım çağrısı yapıldı.
100 milyar euroluk askeri harcamalara karşı ilk merkezi gösteri olma özelliği taşıyan “Sivil Dönüşüm” için bölgelerden otobüsler ve trenler kaldırılacak. Bir çok eyalette tatilin başlamasından ötürü katılım konusunda net bir tahmin yürütülemiyor.
3 TEMMUZ’DA EYLEM KONFERANSI TOPLANIYOR
Bu eylemden bir gün sonra ise 3 Temmuz’da Almanya barış hareketi bileşenleri 3 Temmuz’da Berlin’de Eylem Konferansı’nda bir araya gelecek. 22 Mayıs’ta 250 kişinin katıldığı Eylem Konferansı’nda bir değerlendirme yapan barış hareketi, silahlanmaya ve savaşa karşı bir eylem planı da çıkarmıştı. Bu planın 3 Temmuz’da bir kez daha ele alınarak karar altına alınması bekleniyor. Buna göre 6-9 Ağustos’ta Hiroşima ve Nagazaki’ye yönelik atom bomlarıyla yapılan saldırıların yıl dönümünde sokağa çıkılacak. 1 Eylül Dünya Barış Gününde ise sendikaların da katılımıyla ülke genelinde yaygın barış eylemleri düzenlenecek. Özellikle sendikaların silahlanma konusunda açık tutum alması için çaba harcanacak. Bütün bunların ardından 2 Ekim günü bir kez daha başkent Berlin’de merkezi büyük bir gösterinin organize edilmesi öneriliyor. Sosyal sorunlarla silahlanma karşı mücadelenin birleştirilmesinin hedeflendiği bu merkezi mitinge katılımın yoğun olacağı tahmin ediliyor.
Hamburg’da senato silah ihracatına karşı referandumu engellemeye çalışıyor
Hamburg’daki barış güçleri tarafından, Hamburg Limanı’ndan diğer ülkelere silah satılmasına karşı başlatılan imza kampanyasının ilk etabında 16 bin 400 imza toplanmıştı. Silah ihracatının durdurulması için referandum yolunun açılmasını sağlamak için toplanan imzalar ilk etap için yeterli olmuştu. Bunun üzerinde ikinci etap için 1 Mayıs’ta gerekli imzaları toplamak üzere yapılan başvuru Hamburg Senatosu tarafından Hamburg Anayasa Mahkemesi’nde taşındı. Böylece hükümet inisiyatifin gerekli imzaları toplamasının önüne geçmeyi hedefiyor.
Hamburg Senatosu’nun bu kararına tepki gösteren “Silah İhracatına Karşı Halk İnisiyatifi” (Ziviler Hafen) karara tepki gösterdi. İnisiyatif adına açıklama yapan Ver.di Sendkasi Hamburg şubesinde Barış Çalışma Grubundan Monika Koops “Senato, sorumluluk almanın yollarını bulma ve Hamburg’u vatandaşların katılımıyla bir barış şehri haline getirme isteğini yerine getirmektense, limandan giderek daha fazla ölümcül silahın taşınmasına izin veriyor. Hamburg Anayasası’nda tanımlandığı şekliyle barışın arabulucusu rolünü ciddiye almak yerine, Senato yine halk oylamasıyla ilgili yasaları gözardı ediyor” dedi.
İnisiyatif içinde her alan gazeteci Martin Dolzer ise şunları söyledi: “Senatonun Anayasa Mahkemesi’ne başvurarak referandumu durdurmaya çalışması ilk değil. Özellikle büyük şirketlerin, silah tekellerinin çıkarları güçlü bir şekilde korunuyor. Eyalet yasalarında güvence altına alınan doğrudan demokrasiyi sistematik olarak baltalama girişiminden söz edilebilir. Hastanelerdeki personel eksikliğine karşı başlatılan halk oylamasına karşı olduğu gibi, referandumları bağlayıcı hale getirmek ve borç frenini iptal etmek için yapılan girişimlerde olduğu gibi, eyalet hükümeti halkın karar vermesini önlemeye çalışıyor” dedi.
İnisiyatif sözcüleri, Hamburg Anayasa Mahkemesi’nin senatonun başvurusunu geri çevirerek, Anayasa’da yer alanların uygulanmasını ve referandumun önünün açılmasını talep ettiler. (YH)
