Darmstadt Gräfenhausen’deki bir otoyol servis istasyonunda beş haftayı aşkın bir süredir haklarını almak için mücadele eden 60 kamyon şoförü kazandı. Agmaz, Lukmaz ve Imperia adlı şirketler grubu için Gürcistan ve Özbekistan’dan gelen ve AB’de yollarda olan sürücüler Polonyalı nakliye müteahhidi Lukasz Mazur için çalışmaktaydılar, Mazur, ödenmemiş tüm maaşların ödeneceği ve herhangi bir yasal işlem başlatılmayacağına dair yazılı bir güvence verdi. Darmstadt savcılığına göre Mazur’un avukatının sürücülerin 39 kamyonu zimmetine geçirdiği iddiasıyla açtığı dava da böylece düşmüş olacak.
„ASLANLAR GİBİ MÜCADELE ETTİLER “
Mazur ve grevciler arasında 26 Nisan’da bir anlaşma imzalandı. Hollanda sendikası FNV’den şoförlerin seçtiği müzakereci Edwin Atema bu başarı üzerine Twitter’da „Gräfenhausen’de zafer: Bu şoförlere şirket tarafından hayvan ve kolay av muamelesi yapıldı – ama onlar aslanlar gibi mücadele ettiler ve kazandılar“ yorumunda bulundu.
Anlaşmadan sonra kamyonların önünde bir basın toplantısı düzenlendi. Daha sonra coşkulu kutlamalar yapıldı. Ancak sürücüler henüz dağılmadı. Araçlar, ödemeler sürücülerin hesaplarına ulaşana kadar hareket ettirilmeyecek.
DGB’nin kamyon şoförlerini destekleyen „Fair Mobility“ danışmanlık ağı bunun yakında gerçekleşmesini bekliyor. Şoförler grevin sona ermesinin ardından önce evlerine gidecekler, ardından da yeni iş aramak zorundalar: Artık Mazur için çalışmayacaklar.
Kamyoncular 20 Mart’ta greve gitmiş ve haftalardır ücretlerini alamadıkları için A5 otoyolu üzerindeki Gräfenhausen West servis alanında, bazılarının aylardır kesintisiz olarak içinde yaşadıkları araçları hareketsiz bırakmışlardı. Mazur’un işçilere toplamda yaklaşık 300.000 euro borcu vardı. Şirket patronunun Polonya’dan gelen paramiliter haydutlar „Rutkowski Patrol“un yardımıyla Karfreitag günü kamyonlara zorla el koyma girişiminin başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından, Nisan ayı ortasında konuyla ilgili bir hareketlilik yaşandı: Mazur, şoförlerin hesaplarına toplam yaklaşık 200.000 euro aktardı. Ancak 97.000 euronun eksik olduğu hesaplanmıştı. Mazur geçen hafta ilk başta başka ödeme yapılmayacağını duyurdu. Ancak şoförler grevlerini sürdürdüler ve kazandılar.
MAL TESİM EDİLEMEDİ BASKI ARTTI
Grevdeki kamyonlardan müşterilerinden birinin baskısı patronun harekete geçmesinde etkili oldu. ABD’li şirket General Electric’in İsviçre’deki bir fabrikası için özel bir parçaya ihtiyacı olduğu ve bu parçanın haftalardır Gräfenhausen’deki yükleme platformlarından birinde beklediği anlaşıldı. Geçtiğimiz hafta LOG nakliye şirketi Güney Hessen otoyol polisi ile temasa geçerek bu değerli kargoyu almak istediğini bildirdi. Görünüşe göre General Electric ve tedarik zincirinde yer alan diğer şirketlerin Mazur üzerindeki baskısı son zamanlarda o kadar artmış ki, Mazur şoförlerin taleplerine boyun eğerek yükü serbest bırakmalarını sağlamış. Edwin Atema yapılan basın toplantısında Mazur’un müşterilerini eleştirdi: Grevciler Paskalya’da yardım isteyen bir dilekçeyle onlara başvurmuşlardı. Ancak belirleyici baskı, Mazur şoförlere ödeme yapmayı kestiğinde değil, General Electric yükü acilen istediğinde uygulanmıştı.
Nakliyecinin diğer iki müşterisi olan Lkw Walter ve Sennder nakliye şirketleri, yaşanan olayların ardından Mazur ile işbirliklerini sona erdirmek istediklerini açıklamışlardı. Öte yandan Ikea ve Deutsche Post DHL gibi şirketler, sürücülerin belgeleri bunu kanıtlasa da Polonyalı nakliyeciyle işbirliği yapmadıklarını iddia etti. Avrupa karayolu taşımacılığındaki kafa karıştırıcı taşeron sistemi nedeniyle, büyük Batı Avrupalı şirketler tedarik zinciri boyunca çalışma koşullarına ilişkin sorumluluktan kaçmaktalar.
Bu durum Gräfenhausen’da kazanılan zaferden duyulan büyük sevinci azaltmıyor. Müzakereci Atema bu başarının sektör için önemini vurguladı. Çarşamba günü öğleden sonra yaptığı açıklamada, sürücülerin „Almanya ve Avrupa’ya sektörde neler olup bittiğini gösterdiğini“ söyledi. „Onlar gibi insanlar sektörü değiştiriyor.“
DGB’nin federal yöneticilerinden Stefan Körzell sürücüleri desteklemek için birkaç kez grev yerine geldi. Körzell, sürücülerin grevleriyle dikkat çektiği sömürücü çalışma koşullarının „ne yazık ki münferit değil, Avrupa lojistik sektöründe kural olduğunu“ söyledi. (YH)
