Written by 12:00 POLITIKA

Türkiye-Almanya hattı: Göç sürüyor

Son haftalarda daha çok Almanya’nın Schengen vizesi için başvuran Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına verdiği ret kararları dikkat çekiyor. Ancak her yıl onbinlerce insan Türkiye’den Almanya’ya verilen ulusal vize sayesinde çalışmak, okumak, iltica etmek ve aile birleşimi yapmak üzere geliyor. Bu da Türkiye’den Almanya’ya göçün aslında devam ettiğini somut olarak gösteriyor.

 

YÜCEL ÖZDEMİR

Son haftalarda daha çok Almanya’nın Schengen vizesi için başvuran Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına verdiği ret kararları dikkat çekiyor. Pandemi, ekonomi ve ülkedeki politik gelişmelere bağlı olarak Almanya’nın turist olarak gelmek isteyenlere de sınırlama koyduğunu gösteriyor. Bunun bir bölümü teknik sıkıntılarla açıklanabilir. Ancak politik bir tutumun da olduğu anlaşılıyor.

Genel olarak turist vizesine odaklanmanın olduğu bu dönemde evlilik ve çalışmak üzere gelenlerin verileriyle ise pek fazla ilgilenilmiyor. Ancak, genel olarak göç ve Türkiye politikasının sürekli kendisini yenileme ve entegrasyon sürecinin hızı bakımında da Türkiye ile Almanya arasındaki “insan trafiği” dikkate değer. Seçimlerin ortaya çıkardığı tablonun da bir parça anlaşılması için gelişmelere daha yakından bakmak önemli.

Federal Dışişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan son dört yıla ait “ulusal vize” verileri Türkiye’den Almanya’ya kaç insanın, hangi amaçlarla geldiğini ortaya koyuyor.  Bu verilere göre 2019’da 29 bin 188 kişi aile birleşimi, eğitim, dil öğrenme ve kalifiye işgücü olarak Almanya’ya gelmiş. Bu rakam içinde 8 bin 281 kişi evlilik, 4 bin 835 kişi yüksek nitelikli işgücü yoluyla Almanya’ya gelmiş. (1)

Pandeminin olduğu 2020 yılında “ulusal vize” ile gelenlerin sayısı 19 bin 211’e gerilerken, 2021’de 31 bin 38’e çıkarak yeniden yükselmiş. Yeniden normalleşmenin olduğu 2022’de ise ulusal vizeyle gelenlerin sayısı 40 bin 12’ye çıkmış. 2019’dan 2022’ye gelindiğinde yaklaşık yüzde 37’lik bir artış dikkat çekici. Bu rakama 2022’de iltica etmek üzere gelen 24 bin kişi de eklendiğinde toplam rakam 64 bine çıkıyor.

GELEN NİTELİKLİ İŞGÜCÜ ARTIYOR

2022’de en dikkat çekici olan ise nitelikli işgücü alanındaki artışta görülüyor. Yıl içinde toplam 12 bin 542 kişi nitelikli işgücü olduğu için ulusal vize ile Almanya’ya gelmiş. Gelenler arasında doktorların sayısının fazla olduğu basına yansımıştı. Ancak, yayınlanan raporlarda meslek grupları yer almadığı için kesin bir rakam vermek zor.

Almanya Schengen vizesiyle gezmek amacıyla gelmek isteyenlerin başvurularının önemli bir bölümünü reddederken, çalışmak üzere gelenlere verilen vize sayısında artış meydana geldi. Dışişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan verilere göre 2019’da 4 bin 836, 2020’de 5 bin 8, 2021’de 7 bin 867, 2022’de 12 bin 542 kişi çalışmak, bilimsel araştırmalarda bulunmak, meslek eğitimi yapmak amacıyla Almanya’dan vize aldı. Bu veriler dört yıl içinde gelen nitelikli işgücünün yaklaşık olarak üç kat attığını gösteriyor.

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN DURUMU

Bir diğer önemli gelişme de üniversite eğitimi görmek isteyenler alanında yaşanıyor. Bu alanda da Türkiye’den Almanya’ya gelenlerin sayısı yıldan yıla artıyor. Almanya’nın ulusal vize verdiği üniversite öğrencisi sayısı 2019’ta 4 bin 230, 2020’de 3 bin 55, 2021’de 6 bin 370 ve 2022’de ise 7 bin 176. Veriler Almanya’da üniversite okumak üzere Türkiye’den gelen öğrenci sayısının son dört yıl içinde yaklaşık iki katına çıktığını gösteriyor. Türkiye’deki siyasi gelişmeler ve Almanya’nın ihtiyaç duyduğu nitelikli işgücüne bağlı olarak bu sayının önümüzdeki yıllarda daha da artması bekleniyor. Yapılan araştırmaların çoğuna göre, Türkiye’deki gençlerin önemli bir bölümü geleceğini Türkiye’de değil, yurt dışında görüyor. Almanya’nın sunduğu imkanlar, akraba ilişkileri ve yakınlık nedeniyle en fazla tercih edilen ülke olacağı anlaşılıyor.

İTHAL DAMAT VE GELİNLERİN DURUMU

2022’de evlilik ve aile birleşimi (çocuklar dahil) yoluyla gelenlerin toplam sayısı ise 14 bin 73. Normal koşullarda genel eğilimin bu şekilde kalacağı tahmin ediliyor. Bu rakam 2015’te ise 7 bin 720, 2014’te 7 bin 317, 2013’te 6 bin 966, 2012’de 7 bin 332, 2011’de 8 bin 363, 2010’da 8 bin 366 olarak görünüyor. Bu yıllarda aile birleşiminin azalmasında, aile birleşimi yapmak isteyenlerin ülkelerinde yeteri derecede Almanca öğrenmeleri şartının hayata geçirilmesindeki zorluklar büyük bir rol oynadı. İşbaşındaki hükümetin protokolüne göre, aile birleşimi yoluyla Almanya’ya gelmek isteyenlere uygulanan sınavın kaldırılması söz konusu. Bunun kalkması durumunda rakamın sınav öncesi dönemdeki düzeye dönebileceği anlaşılıyor.

2015’e kadar aile birleşimiyle gelen Türkiye kökenlilerin sayısı açık arayla diğer ülkelerden gelenlerden öndeydi. Bu tarihten sonra ise Suriyeliler ilk sırada yer almaya başladılar. Sadece 2015’de aile birleşimi yoluyla gelen Suriyeli sayısı yaklaşık 16 bin. (2)

İLTİCA İLE GELENLER DE ARTTI

Bu yıllar arasında Almanya’ya gelerek iltica edenlerin sayısında da bir artış meydana geldi. 2022’de 23 bin 938 kişi Almanya’ya gelerek iltica başvurusunda bulundu. Bu sayı bir önceki yıla göre yüzde 238 artışa denk geliyor. Sadece bu yılın nisan ayına kadar 12 bin 804 kişi Türkiye’den gelerek iltica başvurusunda bulundu. Yıl sonuna kadar iltica edenlerin sayısının geçen yılı geçmesi bekleniyor. Nisan ayına kadar Almanya’ya iltica başvurusunda bulunanlar arasında Suriyeliler ilk, Afganistanlılar ikinci, Türkiyeliler ise üçüncü sırada yer alıyor.

SONUÇ: ALMANYA-TÜRKİYE HATTINDA İNSAN TRAFİĞİ DEVAM EDİYOR

Genel eğilime bakıldığında aile birleşimiyle gelenlerin yanı sıra çalışmak üzere gelenlerin sayısında son yıllarda artış görülüyor. Almanya’nın nitelikli işgücü ihtiyacına bağlı olarak önümüzdeki yıllarda Türkiye’den gelenlerin sayısında artışın devam etmesi bekleniyor. Toplam açıdan bakıldığında sadece 2022’de 64 bin kişinin Türkiye’den Almanya’ya yerleşmek ya da kalmak üzere geldiği net olarak görülüyor. Bu da Türkiye’den Almanya’ya göçün devam ettiğini gösteriyor. Birkaç yıl önce çok tartışılan Almanya’dan Türkiye’ye çalışmak üzere giden genç nesilden ise hiç söz edilmiyor. Gidenlerin bir kısmı aradığını bulmadığı için geri dönmek zorunda kaldı.

Veriler Türkiye ile Almanya arasındaki göçün dinamik bir yapıya olduğu anlamına da geliyor. Sonradan gelenlerin aynı zamanda Türkiye siyasetinin, kültürünün, örgütlenmesinin de sürekli kendisini yenilemesine yardım ettiği söylenebilir. Belirleyici olmasa da önemli bir faktör olduğu anlaşılıyor. Bu hareketliliğe bir de Türkiye’den gönderilen imamlar, öğretmenler, onların görev yaptığı camiler, alanlardaki faaliyetler ve örgütlenmeleri eklediğimizde, özellikle Almanya’da doğup büyüyen nesillerin yaşadıkları ülkenin parçası olmasını zorlaştıran faktörlerin oldukça çeşitli olduğu görülüyor. Bu tabloyu görerek Türkiye kökenli göçmen emekçiler arasında bir çalışma yapmak oldukça önem arz ediyor. Türkiye rejiminin güç aldığı zeminler ve şartlar doğru değerlendirilmediği takdirde, onun etkisi altında olan geniş kesimleri kazanmak da kolay olmayacak. (YH)

(1) Ulusal ve Schengen vizelerine dair bütün veriler: auswaertiges-amt.de/de/service/visa-und-aufenthalt/-/2231558

(2) bamf.de/SharedDocs/Anlagen/DE/EMN/Studien/wp73-emn-familiennachzug-drittstaatsangehoerige-deutschland.pdf?__blob=publicationFile&v=18

 

Close