Written by 11:58 DÜNYA

Ukrayna’da pazarlıklar gölgesinde savaş sürüyor

Yücel Özdemir

Ukrayna savaşı üçüncü yılını geride bırakırken, bir tarafta Rusya ile ABD arasında görüşmeler sürüyor, diğer taraftan ise Rusya ile Ukrayna arasında çatışmalar can almaya devam ediyor. Rusya tarafından Kuzey Ukrayna’da bulunan Sumi kentine pazar günü düzenlenen roketli saldırıda Ukrayna Devlet Başkanı Volodomir Zelenskiy’e göre 34 kişi hayatını kaybetti. 100’den fazla da yaralı var.

Ukrayna yönetimi saldırının karşılıksız kalmayacağını ilan ederek karşı saldırı düzenleyeceğini duyurdu. Hem Zelenskiy hem de bakanları Sumi’deki saldırının ardından yaptıkları açıklamalarda müttefik ülkelere daha fazla askeri yardım çağrısında bulundular. Rusya, kısa bir süre önce Ukrayna’da Batılı müttefikler tarafından verilen bir F-16 savaş uçağını düşürmüştü. Zelenskiy cumartesi günü yaptığı açıklamada F-16 Kaptanı Pavlo Ivanov’un öldürüldüğünü açıklamıştı.

Avrupa’dan daha fazla destek mesajı

Sumi saldırısı üzerine açıklamalar yapan Avrupalı liderler Ukrayna’ya daha fazla askeri destek sözü verdi. Almanya Başbakanı Olaf Scholz yaptığı açıklamada, “Rus füzelerinin masum sivilleri öldürdüğü Sumi’nin merkezinden gelen görüntüler korkunç. Saldırı Rusya’nın barış istemediğini gösteriyor” dedi. Scholz’dan başbakanlığı almaya hazırlanan Friedrich Merz de saldırıyı kınadı ve Ukrayna’ya askeri destek vermeye devam edeceklerini söyledi. AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen de Avrupa’nın Rusya üzerindeki baskıyı sürdüreceğini ifade ederek, “Rusya uluslararası hukuku açıkça hiçe saymaya devam ediyor” ifadelerini kullandı. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Rusya’yı acil şekilde ateşkese davet etti.

ABD-Rusya görüşmeleri tıkandı mı?

Avrupalı liderler, pazarlık masasında olmadıkları için Trump’a da tepkililer. Rusya’nın her saldırısı Trump’ın başlattığı müzakerelerin başarısızlığı olarak tanımlanıyor.

ABD ile Rusya arasında Suudi Arabistan’da başlayan ve İstanbul’da devam eden müzakerelerden ise henüz ciddi sayılabilecek bir sonuç alınabilmiş değil. Rusya’nın son saldırılarla Ukrayna’da kontrol ettiği alanı genişleterek masaya oturmayı hesapladığını ileri sürenler var.

Geçtiğimiz cuma günü St. Petersburg’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir araya gelen ABD Başkanı Donald Trump’ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff, Trump’ın mesajlarını iletti. Görüşmeyle ilgili resmi bir açıklama yapılmazken, kısa bir süre içinde Trump ile Putin arasında yeni bir telefon görüşmesinin olabileceğinden söz ediliyor.

Alman basınında yer alan haberlere bakılırsa müzakere konusunda işi ağırdan alan taraf Moskova. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov ise “Rusya’nın pozisyonu ve endişelerinin Witkoff aracılığıyla Trump’a iletildiğini” ifade etti. Trump da “Truth Social” platformunda “Rusya harekete geçmeli. Korkunç ve anlamsız bir savaşta her hafta binlerce insan ölüyor” şeklinde paylaşımda bulundu.

Daha önce basına yansıyan haberlerde Ukrayna ve Rusya’nın güvenlik garantileri konusunda belirsizliklerin olduğu ifade edilmişti. Ukrayna’ya NATO üyesi olmadan güvenlik garantileri verilmesinden söz edilmişti. Rusya ise NATO’nun topraklarına daha fazla yanaşmayacağının güvencesini istiyor. Ukrayna’nın nadir elementlerinin yarısına ABD el koyarken, Rusya’nın da kontrol altına aldığı topraklarda kalması seçenekler arasında.

Trump’ın planı tutmazsa 

Trump mart sonunda Putin’e daha önce uzlaştıkları bazı konularda ilerlemenin olmaması nedeniyle kızgın olduğunu söylemişti. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, kısa süre önce yapılan NATO dışişleri bakanları toplantısında Trump’ın Putin’in oyalama taktiklerini daha fazla kabul etmeyeceğini ifade etmişti. İddialara göre, bu ay sonuna kadar Rusya ateşkese yanaşmadığı takdirde Trump, Rusya’ya karşı ek yaptırımlar uygulayabilir. Bu da ABD’nin tek başına Rusya ile başlattığı müzakerelerin, en azından şimdilik, başarısız olduğu anlamına gelecek. Verilen vaatler, yapılan girişimlerden ötürü Trump’ın savaşı en kısa zamanda bitirme ihtiyacı Putin’in duyduğu ihtiyaçtan çok daha fazla.

Çıkarlar savaşın sona ermesine izin vermiyor

Gelişmeler Ukrayna-Rusya savaşının kısa sürede sona ermesinin kolay olmadığını gösteriyor. Savaşın tarafı olan emperyalist devletlerin farklı çıkarları sürecin uzamasının başlıca nedeni. Trump’ın seçimlerden önce Ukrayna’ya daha fazla askeri ve mali yardımda bulunmayacağını ilan etmesi, aynı zamanda pazarlık masasında Putin karşısında elini zayıflatmış görünüyor.

Trump’ın masada hiçbir sonuç almadan askeri ve mali desteği kesmesi, faturanın bundan sonraki kısmının Avrupa ülkeleri tarafından ödenmesi anlamına gelecek. Ne var ki Avrupa’nın da, eski sınırlarına kavuşması bir hayli zor görünen Ukrayna’yı ne zamana kadar destekleyeceği belirsiz. Trump’ın seçilmesiyle Batı cephesinde baş gösteren bölünme, Ukrayna’nın elini alabildiğince zayıflatırken, Rusya’nın elini güçlendirmiş görünüyor.

Bunun farkında olan Putin’in bir şekilde Trump tarafından dayatılan şartları hemen kabul etmeyeceği anlaşılıyor. Batı kampında Ukrayna’da farklı tutumların ortaya çıkması uzun dönemde Rusya’nın işine tahmin edilenden de fazla yarayabilir.

Close